Trump ve Putin 15 Ağustos 2025 tarihinde, Alaska, Anchorage’daki Elmendorf-Richardson Ortak Üssü’nde ABD-Rusya arasında resmi bir zirve gerçekleştirildi. Zirve olağanüstü güvenlik önlemleri altında yapıldı. Zirve süresince özel uçaklar devriye görevi yaptı. Zira Üçüncü Dünya Savaşı’na karşı olan , her iki liderde Resetçi Anglo-siyonist derin merkezlerin hedefindeydi.
Bu Zirve’den sonra sonra Trump zirvenin -Dünya için yeni bir başlangıç- olacağını ifade etti.
Putin’in danışmanlarından Alexander Dugin, bu zirve için -çok kutuplulığa dev bir adım-olarak değerlendirdi. Zamanlama olarak, bu buluşmanın 21. yüzyılın ilk çeyreğinin sonunda yapılmış olması tarihi bir dönemeç olarak daha kolay akıllarda iz bırakaçaktır.
Öte yandan coğrafi olarak da , çok kutupluluğu temsil eden Bricks zirvesinin geçtiğimiz aylarda Amerika kıtasının güneyinde yapılmasına karşın, Trump-Putin zirvesinin aynı kıtanın kuzeyinde yapılması da Dünya halklarının refahı ve barışın geleceği için kuzey- güney buluşmasının bir sembolü olarak da değerlendirilebilir.
Kısacası, Alaska-2025 de her yönüyle Dünya’nın geleceği açısından çok kritik ve önemli bir zirve gerçekleştirildi. ABD başkanı Trump da daha sonra Dünya geleceği açısından çok önemli bir zirve olduğunu tekrar tekrar vurguladı.Basına sonradan yansıdığı kadarıyla her iki liderde bu buluşmadan memnun ayrıldı.
Trump‘ın daha sonra AB liderlerini Beyaz Saray’da ilkokul öğretmeni gibi, Beyaz Saray’daki masasının karşısında hizaya getirip verdiği fotoğrafta çok anlamlıydı. Bu fotoğraf, sanki AB liderlerinin bu süreci desteklemeleri için bir uyarı niteliğindeydi.
YENİ BİR BM MİMARİSİNE DOĞRU
Trump 2.0 ile Dünya Savaşı isteyen Anglo-Siyonist Resetci merkezin karşısında -Amerikan yurtseverliğini- tanımlayan MAGA nın – güçlendiğini daha önceki yazılarımızda belirtmiştik.
Bugünkü koşullarda, MAGA ‘nın Amerikan yurtseverliği ve REKABETİ, çok kutupluluğun barışı UZLAŞI’yı, Resetci anlayışında yıkım ve 3.DÜNYA SAVAŞ’ını getireceğinin bilmemiz önemlidir.
Yeni bir BM mimarisi bu üç eksenin mücadelesinin sonucunda belirlenecektir. Alaska’da bu eksenlerden MAGA ve ÇOK KUTUPLULUK anlayışları bir araya gelmiştir.
Ancak bundan rahatsız olan -Anglo-siyonist ve resetçi derin merkezler -boş durmamaktadır.
Resetçi merkezlerin MAGA yı Milliyetçi ve faşist bir çizgi olarak tanıtarak, ABD’de bazı eyaletlerde Trump aleyhine karşı eylemler gerçekleştirmesini unutmamamız gerekiyor.
Trump, önümüzdeki süreçte kendisine karşı olası gelişmeler için ulusal güvenlik güçlerini (Amerikan Ordusunu )alarma geçirmiş, kentler ve metropollerde devriye görevi yaptırmaya başlamıştır.
Bu gelişme bile durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır.
Çünkü Putin ve Trump suikast mağdurları olup ,her an suikast tehditi altındadır.
Her iki lider de bunun bilincindedir. Alınan önlemler boşa değildir.
Geçtiğimiz yıllarda Putin’e karşı harekat başlatan eski bir generalin(sonradan uçak kazasında öldüğü açıklandı) tanklarla Moskova’ya yürüme girişimi ve Putin’e bazı suikast girişimleri hafızalardadır.
REFAH MI ? SAVAŞ MI?
Trump, MAGA ile bütçenin savaşa değil, ABD halkının Refahına ayrılmasını istemektedir.
Putin’de çok kutupluk ile Dünya Barışının sağlanabileceğine inanmaktadır .
Son tahlilde, Refah ve Barış için bu iki liderin uzlaşması Dünya halklarının ve orta sınıflarının lehinedir. Çünkü devletlerin bütçeleri savaş sanayi için değil, barış ve refah için özellikle -orta sınıfların güçlendirilmesi- için kullanılacaktır. Ancak Anglo -Siyonistler ülkeler ise , devletlerin bütçelerini refahı ve orta sınıfın güçlendirilmesi için değil, silah ve savaş sanayine akıtılmasını istemektedirler. Çünkü bir avuç Dünya’yı yöneten egemen sınıflar ve aileler, savaş sanayinden kendilerine gelecek kârları, bugünkü neoliberal tek kutuplu Dünya sistemi içinde tefecilik yaparak, refah düzeylerini koruyarak kolayca sürdürmek istemektedirler.
Sonuç olarak, ALASKA-2025 zirvesiyle , Trump ve Putin Resetçi Anglo- Siyonist merkezlerin kalesine (Dünya halklarının ve barışın lehine) bir gol atmıştır. Resetçi Anglo -sakson derin merkezlerin, buna nasıl bir karşılık vereceklerini önümüzdeki süreçte göreceğiz.

