Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

2025-2026 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAŞLIYOR

,Millî Eğitim Bakanımız Sayın Yusuf Tekin imzasıyla yayımlanan “2025-2026 Eğitim
,Millî Eğitim Bakanımız Sayın Yusuf Tekin imzasıyla yayımlanan “2025-2026 Eğitim ve Öğretim Yılı Çalışma Takvimi” konulu genelge tüm illere gönderilmiştir.
Genelgeye uygun şekilde yeni eğitim öğretim yılında öğretmenlerin mesleki çalışmaları, 1 Eylül Pazartesi başlamıştır.
Okullarda birinci dönem, 8 Eylül Pazartesi başlayacak ve 16 Ocak 2026 Cuma günü sona erecektir.
2025-2026 eğitim öğretim yılında okul öncesi eğitim ile ilkokul 1’inci sınıfa başlayacak öğrenciler için 1-5 Eylül tarihleri arsında uyum eğitimleri düzenlenecektir.
1 Eylül itibarı ile öğrencilerin uyum eğitimi başlamıştır.
Ortaokul ve imam hatip ortaokullarının 5’inci sınıfları, ortaöğretim kurumlarının hazırlık ve 9’uncu sınıfları ile pansiyonda kalacak öğrencilerin okul hakkında bilgilendirilmesi, akademik ve mesleki gelişimlerinin desteklenmesi ve yeni eğitim ortamına kısa sürede uyum sağlamaları amacıyla rehberlik çalışmaları yapılacaktır.
Birinci dönem ara tatili, 10-14 Kasım arasında yapılacaktır.
Yarıyıl tatili de 19 Ocak 2026 Pazartesi başlayacak ve 30 Ocak 2026 Cuma günü sona erecektir.
İkinci dönem, 2 Şubat 2026 Pazartesi başlayacak ve 26 Haziran 2026 Cuma günü eğitim öğretim dönemi tamamlanacaktır.
İkinci dönemin ara tatili ise 16 Mart 2026 tarihinde başlayıp 20 Mart 2026 Cuma sona erecektir.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Okul öncesi, ilkokul 1, ortaokul 5, lise hazırlık ve 9’uncu sınıf düzeyinde uygulanacak Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinin ikinci yılı ülkemize, öğretmenlerimize, velilerimize, öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyoruz.
İkinci yılına başlanan Türkiye Yüzyılı Eğitim Modeli’nin amacı gençlerimizin örf, adet, gelenek ve göreneklerimize uyum sağlayacak şekilde yetişmelerini sağlamaktır.
Türkiye Yüzyılı Egitim Modelinde belirtildiği şekliyle; Gençlerin yetiştirilebilmesi için devletin, hükumetlerin, Medya kuruluşlarının, okul-aile ve çevrenin yapacağı görevler vardır.
Geçmiş dönemlerde terör örgütlerinin kullandığı gençler, bazı yörelerde adeta çirkin planların piyonu haline gelmişlerdi.
Böyle bir gençlik Türk gençliği olamaz
Böyle bir gençlikle hiçbir yere varılamaz.
Geçmiş dönemlerde Polise ve Jandarmaya taş atan, kurşun sıkan, molotofkokteyli ile iş yerlerini tahrip eden, sokak ve caddeleri adeta kan gölü haline dönüştürün bu gençler provokatör’lerin oyuncağı olmaktan ileri gidememişlerdi.
Bu çirkin olayları gördükten sonra her Türk vatandaşının ülke menfaatine yapacağı görevler vardır.
Türkiye Yüzyılı Eğitim modelinin ışığı altında Türk Milleti olarak; Beden, ruh, fikir bakımından sağlam nesiller, inançlı gençler yetiştirmek zorundayız.
Anne-Babalar, öğretmenler, yöneticiler, gençlere sahip çıkmazlarsa; inançsız, sevgisiz, gelenek ve göreneksiz, kendisine-ailesine-çevresine güvensiz, polise ve jandarmaya kurşun sıkabilen bir gençlik ortaya çıkacaktır.
Cadde ve sokaklar okullara; Silahlar kitaplara tercih edilecek İnsan sevgisi, Vatan-Millet-Bayrak sevgisi, tarih sevgisi ortadan kalkacaktır.
Şurası iyi bilinmelidir ki; Doğuştan kötü genç yoktur.
Dünya’ya günahsız ve tertemiz olarak gelen gençler; kötü alışkanlıkları sonradan kazanmakta, gençleri kötü alışkanlıklara çevresi yöneltmektedir.
Aileler hayırlı bir evlada sahip olmak istiyorlarsa; Onların ilgi alanlarını, arzu ve isteklerini, ihtiyaçlarını, gelişme şekillerini çok iyi tanımalı, onlara her konuda yardımcı olmalı, sahip çıkmalıdır.
Gençlerimiz ve öğrencilerimz sadece dünyaya getirmeye mecbur olduğumuz bir varlık olarak kabul edilmemelidir.
Türkiye Yüzyılının ışığı altında okullarımızın yönetici ve öğretmenleri kendilerine emanet edilen gençlere yardımcı olmalı, onlara sahip çıkmalıdır.
Okul-aile ve çevre; Milli gelenek ve göreneklerimiz ölçüsünde gençlere sahip çıkmazlarsa, onları dışlarlarsa, onların toplumdaki değer yargılarına, maddi-manevi kültürlere bağlı olarak yetiştirilmelerine imkân tanımazlarsa: gençlerde düzenli ve huzurlu bir yaşayış düşünülemez.
Türkiye Yüzyılında gençlerimiz; Milletimizin geleceği, enerjisi, ümidi, şansı, varlığı olarak kabul edilmelidir.
İçki, kumar, sigara, uyuşturucu maddelerle, anarşik olaylarla genç neslini kaybeden milletler yok olmaya mahkumdur.
Milletimizin geleceği gençlerimizin maddi ve manevi yönden sağlıklı yetiştirilmesine bağlıdır.
Güçlü nesil, gürbüz nesil değil, düşünce yapısı sağlam nesildir.
Düşünce ve kültür yapısı zayıf olan gençler gelecekte güçlü insan olamaz.
İç ve dış düşmanlarımız ülkemizi bölmek, parçalamak için çeşitli entrikalar çevirmeye devam ederken Türk gençliği bu tuzaklara düşmemelidir.
Milletimizin hassas ve dinamik varlıkları olan gençlerimize geleceğimizi emanet etmeden önce onlara tarihini iyi tanımaları, iç ve dış düşmanlarımızı iyi bilmeleri, milli birlik ve beraberlik içinde yaşamalarının şart olduğu öğretilmelidir.
Geleceğimizin teminatı, güvencesi, milletimizin ekonomik, sosyal, kültürel gelişmesinin kaynağı olan gençlerimiz; güzel hayallerin, büyük ümitlerin, değişik arzu ve düşüncelerin temsilcisidir.
Onları her yönüyle iyi tanıyıp değerlendirmek, gelecek için hazırlamak, onlara sahip çıkmak başta gelen görevimiz olmalıdır.
En büyük yatırım, gençlere yapılan yatırımdır. Bu yatırım boşa gitmeyecektir.
Bugünün genci Türkiye Yüzyılının doktoru, avukatı, hakimi, kaymakamı, milletvekili, öğretmeni, din görevlisi, daire amiri olacaktır.
Kitle haberleşme araçlarından; Gazete- dergi, televizyon, radyo, kaset, video, bülten, sahne ve afişlerle aile ve okulda verilen Millî-Ahlakî eğitimleri tamamlanmalı onları kötü yola sevk edecek yayınlardan kesinlikle kaçınmalıdır.
Radyo ve Televizyonlarda gençlerin ilgi ve kabiliyetleri doğrultusunda ilmi ve pedagojik esaslara uygun yayımlar yapılmalıdır.
Türkiye yüzyılı Maarif modelinde gençlerin iyi yetiştirilmesi için evde okunan gazetelere, dergilere, evde seyredilen video filmlerine de dikkat edilmelidir.
Aile terbiyesi bir ömür boyu devam edecektir.
Eğer gençler aileleri tarafından terbiye edilmez, onlara sahip çıkılmaz, onların elinden tutulmaz, onlar cemiyet tarafından terbiye edilirse; Aile tarafından ihmal edilen genç; müstehcen film, video, gazete ve dergilerden Türk milletinin ruh köküne bağlı değerlerinin dışında bazı yanlış bilgiler edinecektir.
Devletimiz; Her türlü kalkınma hamleleri içinde: Gap Projeleri, barajlar, köprüler, yollar, fabrikalar yaptırırken bunları yönetecek gençlerimiz de; devletine, milletine, vatanına, dinine saygılı, şuurlu, dinamik olarak yetiştirilmelidir.
Kendilerine sorumluluk duygusu aşılanmalı, her şeyin çalışmakla elde edilebileceğine inandırılmalı, üzerlerinde dini ve milli otorite hissettirilmeli, millet sevdirmelidir.
Birlik ve beraberlik içinde, diğer insanlara sevgi-saygı besleyen medeni birer insan olarak yetiştirilmeleri sağlanmalıdır.
Maarif Modelinin ışığı altında gençlerimiz; Dilimizi, gelenek ve göreneklerimizi, folklorumuzu en iyi şekilde bilen, memleketimizi çok iyi tanıyan, insanlarımızı aşırı akımların zararlarından koruyacak güçte yetiştirmelidir.
Türk ve Müslüman olmanın gururunu duyan, tarihiyle öğünen, geleceğe umutla bakan şerefli, çalışkan, hoşgörülü, dürüst, inançlı bir gençlik olarak yetiştirilmeli, onlara sahip çıkılmalıdır.
2025-2026 Eğitim Öğretim yılında Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinin ülkemize, öğretmenlerimize, velilerimize, öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyoruz.
Hoşça kalınız.