ASELSAN, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin haberleşme ihtiyaçlarının milli ve özgün olarak karşılanması amacıyla 1975 yılında başladığı faaliyetlerini günden güne geliştirerek, bugün ülke sınırlarını aşan, uluslararası ölçekte bir firma haline gelmiştir.
Geliştirdiği ileri teknoloji ürünlerini Dünyanın dört bir yanına ihraç etmekte; yarattığı çözümlerle güvenliği ve barışı sağlamak amacı ile hizmet vermektedir.
Gök Vatanımız; Türkiye’mizin gökyüzüyle ilgili vatanını gökyüzündeki uzay ve hava sahasını da içine alan geniş bir vatan konseptini ifade eder.
Bu kavram, özellikle Türkiye’nin hava sahasının ve uzayın milli sınırlar içinde korunması ile ilgili stratejik ve kültürel bir bakış açısını simgeler.
Gök Vatan, sadece topraklarımıza veya denizlerimize ait olan vatan kavramından farklı olarak hava sahası ve uzayı kapsamına da içine alır.
Bu kavram, Türkiye’nin hava savunmasının ve ulusal güvenliğin sadece karadaki sınırlarla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda gökyüzünde de koruma ve kontrol sağlanmasının önemini vurgular.
Özellikle modern çağda, hava araçları, insansız hava araçları (İHA), uydular ve uzay teknolojileri güvenlik anlayışında kritik yer tutar.
Dolayısıyla gök vatan, bu teknolojik ve stratejik alanları da kapsayan bir vatan anlayışıdır.
Çelik Kubbe; Türkiye’nin yerli ve milli olarak geliştirdiği çok katmanlı hava savunma sistemidir.
Çelik Kubbe farklı irtifalarda görev yapan hava savunma sistemlerinin entegre şekilde çalıştığı bütünleşik bir mimari olarak tanımlanıyor.
SUNGUR, KORKUT, GÜRZ, Hisar-A, Hisar-O ve SİPER gibi yerli sistemleri kapsayan Çelik Kubbe sayesinde Türkiye, kendi hava savunma sistemini inşa ediyor.
ASELSAN’ın geliştirdiği Çelik Kubbe’yi dünyada sadece 5 ülke kullanıyor.
Bundan bir yıl önce geçen 2024’ün Ağustos ayında hayata geçirilen Çelik Kubbe projesi, 2025’ten itibaren adım adım sahada kullanılmaya başlanmıştır.
“Sistemler Sistemi” olarak adlandırılan Çelik Kubbe, birçok yerli ve milli silah sistemini, radarları, elektro-optik ürünleri, haberleşme modüllerini ve komuta kontrol istasyonlarını uhdesinde barındırıyor.
Çelik Kubbe, kritik tesislerin, askeri birliklerin ve şehirlerin korunmasını sağlıyor.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ASELSAN Gölbaşı Yerleşkesi’nde “Çelik Kubbe Teslimatları, Tesis Açılışları ve Oğulbey Temel Atma Töreni’nde Gök Vatanımız ve Çelik Kubbemiz hakkında ayrıntılı bilgiler vermiştir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında özetle şunları söylemiştir:
‘’ Savunma sanayimizin en parlak sayfalarından birini yazıyoruz. Aselsan’ın 50. yılında gelecek 50 yılın projelerine yön verilecek bir gündeyiz. Kaderimizi tayin eden nice zaferi bu ayda kazandık. Dün Malazgirt’teydik. 30 Ağustos’ta ise büyük zaferi kutlayacağız. Bugün savunma sanayimize güç katacak 3 değerli hamleyi birlikte yapıyoruz.
İlki Çelik Kubbe, ikincisi Aselsan’ın 14 tesisinin açılması, üçüncüsü ise Oğulbey Teknoloji Üssü’nün açılışıdır.
Tüm bu adımların Aselsan’a, savunma sanayimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Katkısı olan herkesi şükranla yad ediyorum. Aselsan çalışanı kardeşlerimi tebrik ediyorum.
460 milyon dolar değerinde dosta güven düşmana korku veren 47 araçlık sistemimizi kahraman ordumuza kazandırıyoruz.
Son yıllarda etrafımızda yaşanan çatışmalar hava sistemlerinin ne kadar önemli olduğunu gördük.
Kendi radarını, kendi hava savunma sistemlerini geliştiremeyen hiçbir ülke geleceğine güvenle bakamaz.
Masada olmakla menüde olmak arasındaki ince çizgi hava savunma ve taarruz sistemleridir.
Çok kısa sürede tüm engellemelere rağmen önemli yok kat ettik. Salona gelmeden önce sistemlerimizi görme şansım oldu. Adeta bir gövde gösterisiydi. 1 adet Siper ve ona bağlı 10 araç ülkemizin hava savunmasında ülkemiz için dönüm noktasıdır. 3 HİSAR orta menzilli hava savunma sistemi ve toplam 21 araç caydırıcılığımızı orta menzilde daha da güçlendirecek. KORKUT hava sistemi ile erken ihbar radarlarımız sahada gözümüz ve kulağımız olarak görev yapacak.
Yeni silahları envantere kazandırmaya devam edeceğiz.
Çelik Kubbe ile hava savunmada farklı bir klasmana çıkacağız. Sahadaki bütün sistemlerin bütün sistemlerin haberleşmesini sağlayacak yapay zeka destekli sistemi de Aselsan geliştiriyoruz.
Geliştirdiğimiz yüksek teknoloji ürünleri çok daha hızlı, verimli ve yüksek adette üretmemiz şart. Bugün açılışını yaptığımız 280 milyon dolar değerindeki 14 tesisle de üretim kapasitemizi önemli ölçüde artırıyoruz.
Bu tesisler yaklaşık 4 bin kişiye nitelikli istihdam ve genç mühendislerimize yeni çalışma alanları açacaktır.
Bugün ayrıca dev bir yatırımın da temelini atıyoruz.
ASELSAN’ın ikinci 50. yılına yakışacak dev bir yerleşkede ilk betonu bugün dokuyoruz. Son yılların en büyük sanayi yatırımlarından biri olacaktır. Bu yatırım cumhuriyet tarihimizin tek seferde yapılan en büyük savunma sanayi yatırımıdır. Burası Avrupa’nın en büyük entegre hava savunma tesisidir.
ASELSAN savunma sanayimizin kalbi durumda olduğu için bu yatırım tüm sektör için kritik eşik olacaktır.
Şu an Gölbaşı Yerleşkesi 800 dönüm büyüklüğünde alan. 2015 yılında ASELSAN’ın 40. yılında bu tesisin açılışını yapmanın gururunu yaşamıştım.
30 yıl içinde savunma sanayimiz ve ASELSAN öyle bir büyüme gösterdi ki bugün bu yerleşkenin tamamı dolmuş durumda. İlgili kurumlarımızla yeni bir yerleşke için gerekli adımları attık. 900 futbol sahasından daha büyük 6 bin 500 dönümlük alanı ASELSAN’a tahsis ettik.
Bu yerleşkenin iki katından daha büyük bir alandan bahsediyorum. Burada ASELSAN’dan ikinci bir ASELSAN daha doğuyor.
Oğulbey Teknoloji Üssü bölgenin en ileri savunma teknolojileri merkezlerinden biri olacaktır.
Bu yatırım ASELSAN’ın seri üretim kapasitesini iki katından daha fazla artırarak ülkemizi dünyada öncü konuma taşıyacaktır.
2026’ın ortasında inşallah ilk tesisi devreye alacağız. Burada beton, demir, çimentoyla ilgili bir iş değil. Burada teknoloji, AR-GE, tasarım ve üretimle ilgili bir iştir.
Ana muhalefetin başını çektiğini bir kesim, pırıl pırıl gençlerine umutsuzluk, karamsarlık, kendi ülkesinden adeta nefret etmeyi aşılarken biz gençlerimize yepyeni ufuklar kazandırıyoruz.
Birileri Türk gençliğini soyguncuları savunmak için sorumsuzca sokağa, adeta şiddete çağırırken biz TEKNOFEST’e çağırıyoruz. Hangi görüşe, fikre, kökene mensup olursa olsun, sınırlarımız içinde ve yurt dışındaki tüm gençlerimizi dünya markası şirketlerimizde Türkiye’nin müreffeh geleceğini birlikte inşa etmeye davet ediyoruz.
ASELSAN sadece bir şirket değildir; aynı zamanda bir milletin hafızasında derin izler taşıyan destancı yolculuğunun sembolüdür. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda yaşanan acı hatıralar bize çok büyük ders verdi. Bir avuç idealist mühendisin 50 sene önce mütevazı imkanlarla attığı adım bugün dünyanın en hızlı büyüyen 10 savunma sanayinden biri haline geldi.
Sadece ASELSAN değil diğer şirketlerimiz de gerçekten göğsümüzü kabartan birçok başarılı projelere imza attılar.
Geliştirilen her projede ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, BAYKAR, TUSAŞ, gibi kıvanç kaynağımız olan büyük şirketlerimizin yanı sıra binlerce KOBİ’mizde görev alıyor. İrili ufaklı bu firmalarda 100 binden fazla insanımız istihdam ediliyor.
Şurası da dikkat çekicidir. Bugün kahraman ordumuzun ihtiyaçlarını yüzde seksenlere varan oranlarda yerli sistemlerle karşılıyoruz. Böylece normalde yurt dışına gidecek büyük bir kaynağın ülkemizde kalmasını sağlıyoruz.
Ayrıca sistemlerimizi dost ve müttefiklerimizin de kullanımına sunuyor diplomatik etkinliğimizi güçlendiriyoruz.
Geçtiğimiz yıl sektörde 7 milyar doları aşan bir ihracat gerçekleştirdik. Bu sene de oldukça iyi diyoruz.
Savunma ve havacılık ihracatımız temmuzda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 128,9 artışla 989,6 milyon dolara ulaştı. Ocak temmuz döneminde toplam ihracat yüzde 38,6 artarak 4 milyar 591 milyon dolara yükseldi. Bunlar fevkalade gurur verici rakamlar.
Bunlar fevkalade, gurur verici rakamlar. Yakaladığımız ivmeyi dikkate alınca birkaç sene içinde inşallah 20 milyar dolar seviyesini yakalayacağımıza inanıyorum. Ülke olarak ekonomideki istiklal savaşımızı da kazanmak için yüksek katma değerli ürünleri geliştirmeli ve dünyaya ihraç etmeliyiz.
Bakınız bugün birçok Avrupa ülkesi savunma sanayinin öneminin yeniden farkına varıyor. Yıllarca ‘savunma sanayi ölü yatırım’ tezini dillendirenler, bugün nasıl bizde bu yarışta yerimizi alırız telaşıyla adeta kendilerini parçalıyor. Biz hamdolsun daha rahatız. Eksiklerimiz yok mu? Var. Onları da süratle tamamlayacağız.
İşte bugün burada olduğu gibi kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Doğru yoldayız, iyi durumdayız, inşallah daha da iyi olacağız.
İnsanımıza, gençlerimize, mühendislerimize güveniyoruz. ASELSAN’a sana güveniyoruz. Bütün şirketlerimize güveniyoruz. Savunma sanayimizin bize çok daha mutlu, çok daha gururlu günler yaşatacağını biliyoruz. İşte bu tören bu inancımızı daha da sağlamlaştırdı. Türkiye’de umut verici gelişmeler oluyor ve olmaya da devam edecek.
Bugün açılışını yaptığımız tesisleri teslimatını gerçekleştirdiğimiz sistemler ve temelini attığımız Oğulbey Teknoloji Üssü hiç şüphesiz Türkiye’nin geleceğine bıraktığımız çok değerli miraslardandır. Bundan 50 yıl önce hayal bile edilemeyen imkanları bugün kendi mühendislerimiz, işçilerimiz, kendi evlatlarımız gerçeğe dönüştürüyor.
İnşallah önümüzdeki 50 yılda da Türkiye sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayan değil, teknolojisiyle dünyaya yön veren bir ülke olacaktır. ASELSAN inanıyorum ki bu yolda en fazla katkıyı sunan kurumlarımızdan birisi olacaktır.’’
Görünen o ki; Aselsan sayesinde Gök Vatanımız Çelik Kubbemiz tarafından korunacaktır.
Hoşça kalınız.

