Fransızlar Yorumları “Güven Ortamına Aykırı” Buldu
Fransız medyasına göre, Fransa Dışişleri Bakanlığı, İtalyan Büyükelçisi Emanuela D’Alessandro’yu çağırarak Salvini’nin yorumlarının iki ülke arasındaki “güven ortamına ve tarihi ilişkilere aykırı” olduğunu iletti. Fransa, bu tür sözlerin özellikle Ukrayna’ya yönelik “sarsılmaz destekler” konusunda yakınlaşma gösteren son ikili gelişmelere de ters düştüğünü belirtti. Bu diplomatik adım, Fransa’nın Salvini’nin sözlerine ne kadar sert tepki verdiğini gösteriyor.
Salvini’den İddialı ve Tartışmalı İfadeler
Salvini, Milano’daki bir etkinlikte Macron’a seslenerek onun Ukrayna’ya asker gönderme çağrısına karşılık verdi ve onu “savaş çığırtkanı” olarak nitelendirdi. İtalyan Bakan, Macron’u ayrıca “palavracı”, “ikiyüzlü”, “geveze” ve “şampanyada aşırıya kaçan kibar bir beyefendi” gibi ağır ifadelerle tanımlamıştı.
Salvini, Ukrayna politikasında ABD’yi ve Başkanı Donald Trump’ı desteklediğini de yineledi. Ona göre, Trump “zaman zaman kaba ya da sinirli görünen yöntemleriyle, hepsinin başarısız olduğu yerde başarılı oluyor.” Salvini ayrıca Macron’un savunma girişimlerini de küçümseyerek, ‘Avrupa ordularının, Avrupa’nın yeniden silahlanmasının, Avrupa’nın füze almak için ortak borçlanmasının’ girişimlerini ‘Macronate’ olarak adlandırdı. Bu aşağılayıcı ifade, İtalyan Bakan’ın Macron’a karşı ne kadar olumsuz bir tutum sergilediğini gösteriyor.
Liderler Arasındaki Eski ve Derin Gerilim
Salvini ve Macron arasındaki bu gerilim aslında yeni değil. İki lider 2018’den bu yana sık sık atışıyor. Macron, ortak bir Avrupa savunmasına açıkken, Salvini geçtiğimiz Mart ayında “nükleer savaştan bahseden çılgın Macron tarafından komuta edilen bir Avrupa ordusunun” asla olmayacağını ilan etmişti. Bu da, iki liderin Avrupa’nın geleceği ve savunma politikaları konusundaki derin görüş ayrılıklarını kanıtlıyor.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni de Macron’a benzer şekilde eleştirilerde bulunmuştu. Meloni, Macron’un “Fransa’nın başında geçirdiği kısa süreyi anlamlandırmaya ihtiyacı olduğunu” ve bunu “bizim zararımıza” yapmaması gerektiğini söyleyerek Fransız nükleer şemsiyesini Kiev’in emrine verme fikrini reddetmişti.
Salvini’nin Macron’a yönelik bu sert ve kişisel saldırıları, sadece iki lider arasındaki kişisel anlaşmazlıktan ibaret değil. Bu durum, Avrupa’nın en önemli sorunlarından biri olan Ukrayna’daki savaş ve Rusya’ya karşı duruş konusunda derin ve köklü görüş ayrılıklarını yansıtıyor. Macron, Ukrayna’ya daha proaktif bir destek verilmesi gerektiğini savunurken, Salvini gibi isimler ise bu politikaların daha fazla gerilime yol açacağını düşünüyor.
Diplomaside sıkça rastlanmayan bu kadar keskin ve kaba bir dilin kullanılması, Avrupa’daki siyasi iklimin ne kadar gergin olduğunun da bir göstergesi. Bu tür açıklamalar, bir yandan iç kamuoyuna mesaj verirken, diğer yandan da Avrupa Birliği’nin ortak bir dış politika sergileme kapasitesini zayıflatıyor. Bu durum, Rusya’nın lehine bir zemin oluşturabilir ve Batı’nın birleşik cephesini zedeleme potansiyeli taşıyor.
Sizce bu tür diplomatik atışmalar, Avrupa’nın ortak sorunlara çözüm bulmasını ne kadar zorlaştırıyor?

