Trump, Putin Zirvesi Öncesi Avrupa Gündeminde: Ukrayna’sız Barış Olur mu?

Dünya siyasetinde gözler bir kez daha Trump ve Putin arasında yapılacak kritik zirveye çevrildi. Zirve tarihi yaklaştıkça, Avrupa başkentlerinde endişe ve diplomasi trafiği hız kazandı. Peki, bu görüşme ne anlama geliyor?

Avrupa Birliği neden kaygılı? Ve Ukrayna bu denklemin neresinde?

Geçtiğimiz günlerde, Avrupa Birliği dışişleri bakanları acil bir çevrim içi toplantı düzenledi.

Toplantının ana gündemi, Ukrayna’ya daha fazla destek sağlamak ve Rusya üzerindeki baskıyı artırmak oldu. Katılımcılar arasında Ukrayna Dışişleri Bakanı da vardı. Avrupa’nın mesajı netti:

“Ukrayna’sız barış olmaz”

Bu çıkışın nedeni basit: Trump ve Putin’in 15 Ağustos’ta Alaska’da bir araya gelecek olması. Zirveye Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskyi’nin davet edilip edilmeyeceği ise hâlâ belirsiz. Trump, üçlü bir görüşme arzusunda olduğunu belirtmiş olsa da, henüz net bir gelişme yok.

Bu durum, Avrupa’da ciddi bir rahatsızlık yarattı. Çünkü muhtemel bir ateşkes ya da barış anlaşması, doğrudan Avrupa’nın güvenliğini ilgilendiriyor. Ancak karar masasının başında Avrupa’nın değil, ABD ve Rusya’nın oturacak olması, endişeleri artırıyor.

Avrupalı liderler de bu yüzden tepkili. Finlandiya, Fransa, Almanya, İtalya, Polonya, İngiltere gibi ülkelerden gelen ortak açıklamada, Putin’in önerdiği Donetsk ve Luhansk bölgelerinin “Rusya’ya bırakılması karşılığında ateşkes” teklifi reddedildi. Avrupa’nın pozisyonu açık:

Ukrayna’nın yok sayıldığı bir barış senaryosu kabul edilemez.

Bu hafta Çarşamba günü ise önemli bir sanal zirve var. Almanya, Fransa ve İngiltere liderleri, Trump ve Zelenskyi’nin de katılacağı bir toplantıya başkanlık edecek. Ayrıca NATO, AB Komisyonu ve diğer ülkeler de bu görüşmeye davetli. Avrupa bu kez “masada olmak” konusunda kararlı görünüyor.

Toplantının gündemi yalnızca Ukrayna değil. Ortadoğu’daki kriz, özellikle Gazze’deki insani felaket de dışişleri konseyinin diğer önemli gündem başlıklarından biri.