Gözne’de gürültü kirliliğinin canını bezdirdiği vatandaş artık isyan ediyor. Araştırmacı-Yazar Abdullah Ayan yaşadığı bir olaydan bahsederek, “Telefonum çaldı hattın öbür ucunda kadim dostum sevgili Fehmi Tosun. Fehmi, bir dönem Mersin siyasetine damgasını vurmuş, cunta tarafından veto edilmese 1983 seçimlerinde ANAP’tan kesinlikle Milletvekili olmasına ramak kalmış, ondan önce de Adalet Partisi’ne emek veren eski efsanelerin son mohikanlarından. Beni arama sebebi hem sağlığım hakkında bilgi almak hem de kendisini isyan ettiren gürültü kirliliğiyle ilgili dert yanmak. Verdiği bilgiye göre aramadığı milletvekili, başta İl çevre müdürü olmak üzere başvurmadığı merci kalmamış. Telefon görüşmesi ardından gönderdiği notta şöyle diyor:
“Gözne korum tarafında (doğu bölümü) gürültülü kırıcılar 3 ayrı yerde gece gündüz durmaksızın çalışıyor, hiçbirinin ilgili kurumdan yasal izni yok. Bildirmediğimiz merci kalmadı, 2 yıldır bıktık. Evlerimizi yemin ediyorum satışa çıkardık. Gürültü kirliliği had safhada. Yeter, yeter, yeter artık.” açıklamasında bulundu.
“Burası Türkiye’den de öte ‘Sahipsiz Mersin”
Gözne’nin yayla olduğunu ancak yaz mevsiminde sıcaktan kaçan, nefes almak isteyen Mersinlilerin 150 yıldır sığındıkları cennet olduğunu hatırlatan Ayan, “Yaz döneminde tıpkı sahillerde olduğu gibi burada da her türlü taş ocağı, inşaat ve benzeri faaliyetlere son verilmesi gerekir. Taşocaklarına ‘ÇED uygun’ raporu düzenleyenlerin ÇED dosyasında yer alan gürültü kirliliğiyle ilgili taahhütleri de denetlemesi gerekir. Ama burası Türkiye diyorsanız ben bir adım öteye gideyim burası Türkiye’den de öte ‘Sahipsiz Mersin’. Fehmi Tosun son sığınağı Gözne’yi elbette terk etmez ama o cenneti cehenneme çevirenlere göz yumanlar aslında uzun vadeli düşünüldüğünde bindikleri dalı da kesiyorlar. Olan yine ensesinde boza pişirilen vatandaşa oluyor.” diyerek tepkilerini dile getirdi.

