Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

EMPERYALİZMİN 100 YILLIK HAYALİ: YENİ OSMANLI MİLLET PROJESİ-2

2024 ün son aylarında Türkiye’de Esenyurt belediye başkanı Ahmet Özer’in

2024 ün son aylarında Türkiye’de Esenyurt belediye başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasını takiben Türkiye’de çok önemli tarihi günler yaşanan bir döneme girilmiştir. Ardından 22 ekimde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin PKK’nın terörist başı Abdullah Öcalan’ın (AÖ) kurucu Önder(!) olarak tanımlayarak hapisten çıkıp mecliste Dünyada tescillenmiş terör örgütü PKK’nın silah bırakması için çağrı yapmasını ifade etmesiyle çok ilginç ve şaşırtıcı ve sonu pek de öngörülemeyen bir döneme girilmiştir.

Takiben, 27 Şubat 2025 tarihinde PKK terörist başı AÖ’nün PKK’ya açıkça silahları bırakıp kendini fesih etmesi için kamuoyu önünde çağrı yapmıştır.
Yazımızın birinci bölümünde 16 Mart 2025 günü ABD başkanı Trump ile CB Erdoğan arasında önemli konuların ele alındığı bir telefon görüşmesi yapılmasını takiben cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu‘(Eİ) nin 18 Mart 2025’de iptal edilmesi ve ertesi gün yani 19 Mart 2025 tarihinde iddianamesiz ve delilsiz olarak tutuklanarak Silivri zindanlarına tutsak olarak konulmuştur.
Ancak buna rağmen, CHP , önceden ilan ettiği gibi 23 Mart 2025 tarihinde tüm üyelerine katılımıyla Eİ’nin CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak seçilmiştir.
Sırf bu nedenle CHP’nin büyük halk desteği alan cumhurbaşkanı adayı Eİ 19 Mart 2025’den bu yana, altı aya yakın süredir iddianamesiz ve delilsiz olarak tutukluğu devam etmektedir.

Bu arada CHP’ye açılan kapatma davası da 2025 Eylül ayına ertelenmiş olup, CHP üzerinde Demokles’in kılıcı sallanmakta, baskı sürdürülmektedir.
Buna karşılık ana muhalefet Partisi ve son seçimlerin galibi CHP’nin hem İstanbul’da hem Anadolu’da mitingleri giderek artan bir katılımla devam etmekte, her partiden yoksul kalabalıkların yoksullukların yüzdesi hızla artırmaktadır. Çünkü milli gelirden hak ettikleri payı alamıyor, asgari ücret hızla ortalama gelir olmaktadır.
Diğer taraftan kitlelerin Eİ ve CHP’li belediye başkanlarının iddianamesiz ve delilsiz tutuklu kalmasına vicdanları rahatsız olmakta ve toplumsal tepkiler artmaktadır.
Tüm bu gelişmelerin kamuoyu yoklamalarında iktidar aleyhine yansıdığı görülmektedir.
Bir taraftan CHP ve CHP’li belediyeler ile geleceğin cumhurbaşkanı adayına bu baskılar artarken, diğer taraftan iktidarın Terörsüz Türkiye (TT) adını verdiği ve PKK’nın kendini fesih edeceğini ilan ederek, sembolik silah yakma sürecinin birbirinden ve uluslararası gelişmelerden farklı olduğu kanaatinde değilim.

Çünkü bir taraftan TT süreci sürerken, aynı zaman diliminde emperyalizmin 100 yıllık hayali olan – Osmanlı Millet Projesi’nin- ülkemiz için en iyi sistem olduğu ABD’nin yeni atanan ve Lübnan kökenli olduğu söylenen Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack tarafından ifade edildi.
Ancak bu ifade aydınlarımız ve yurttaşlarımız tarafından özellikle sosyal medyada büyük tepkiyle karşılandı. Tüm bu gelişmeleri yazımızın birinci bölümünde -düğün değil bayram değil enişten beni niye öptü- alt başlığıyla aktarmıştık.
O günden bugüne geçen süre içerisinde başta CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Atatürkçü Düşünce Derneği( ADD) Genel Merkezi olmak üzere kurum ve kuruluş ve sosyal medyada Yurttaşlarımız tarafından ABD yeni büyükelçisi Tom Barrack açıkça eleştirilmiş kınanmıştır. Çünkü bu ifadeler 100 yıl önce işgale karşı Türkiye Cumhuriyeti’ni Kuvva-i Milliye hareketini başlatan bir ulusun, emperyalizmin paylaşmaya kalktığı hasta adam Osmanlı Devleti’nin küllerinden, “özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün ve kurduğu CHP İstiklal savaşı ile Savaşıyla hem ülkesini emperyalizmin boyunduruğundan kurtarmış, egemen bir devlete ayar vermeye kalkmaktır.
Tom Barack bu ifadeyle de yetinmemiş, ulus devletler tehdit etmektedir diyerek İran’da Türkiye’yi gözdağı vermektedir.
Bu ifadeler uluslararası diplomatik tahammüllere ve kurallara uymayan Türkiye Cumhuriyeti’ne ayar vermeye kalkan küstahça bir tutumdur. Aynı kesimler tarafından bu hedefe giden yolda 2000 yılların başında ülkemiz için en ideal rejimin başkanlık rejimi olduğu bizzat CIA Orta Doğu görevlisi Paul Henze tarafından da ifade edilmişti.

Bu gelişmelerin ardından
Aynı tarihlerde CB tarafından da, ülkemizde Türk, Arap, Kürt ittifakının kurulabileceğini mikrofonlar ve kameralar karşısında açıkça beyan edilmiştir. Bu ifadeler anayasamıza aykırıdır.
Maalesef emperyal sistemin propaganda desteğiyle, 2017’de ülkemiz yapılan referandumda anayasal değişiklik yapılarak bu sistemin önü açılmıştır.
(Devam edecek)