Türkiye’nin narenciye başkenti Mersin’de üreticiden çıkan limon, sadece iki ay içinde akıl almaz bir zamla tüketiciye ulaşmaya başladı. Haziran ayında kilosu 7,5 TL olan limon, Temmuz sonu itibarıyla 120 TL’ye kadar yükseldi. Fiyat artışı, hem vatandaşın cebini yaktı hem de kamuoyunda büyük tepki çekti.
Üreticinin bahçede kilosunu 3-4 TL’ye bile elden çıkaramadığı günlerden sonra, bu fahiş fiyat artışının kaynağı merak konusu oldu. Aradaki farkın üreticiden değil, zincirleme hale gelen aracılar sisteminden ve fırsatçılıktan kaynaklandığı belirtiliyor.
Vatandaşlar duruma tepkili:
“Bu ülkede bir limonun fiyatı bir litre sütten fazla oluyorsa, ortada ciddi bir sorun vardır” diyen yurttaşlar, denetim mekanizmalarının yetersizliğine dikkat çekiyor. Bir başka yurttaş ise “Tarım memleketinde limonu altın fiyatına satmak vicdansızlıktır!” ifadeleriyle isyanını dile getirdi.
UZMANLAR UYARIYOR: SPEKÜLASYONA AÇIK BİR PAZAR YÖNETİMİ
Tarım ekonomistleri, limon gibi dayanıklı ve depo ürünlerinde spekülatif hareketlerin yaygınlaştığını vurguluyor. Soğuk hava depolarında tutulan ürünler, piyasada “yokmuş” gibi gösterilip yüksek fiyattan servis ediliyor. Denetimsizlik, kayıt dışı ticaret ve kartelleşme riski, tarım sektörünün kronikleşen sorunları arasında.
TARIM BAKANLIĞI NE YAPIYOR?
Üreticinin kazandığıyla tüketicinin ödediği arasında uçurum varken, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu artışlara karşı herhangi bir açıklama yapmaması ise dikkat çekiyor. Ne denetim var, ne müdahale… Herkes birbirine bakıyor, ama kimse sorumluluk almıyor.
Mersin gibi Türkiye’nin narenciye deposu bir kentte, limonun altınla yarıştığı bir fiyatla satılması sadece ekonomik değil, vicdani bir sorun haline gelmiş durumda.
