Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

MERSİN’İN GİRİŞ YOLLARI RAHATLATILMALI

Araştırmacı-yazar Abdullah Ayan Türkiye ve Mersin’in gündemini değerlendirdi. Terörsüz Türkiye’ye,
Araştırmacı-yazar Abdullah Ayan Türkiye ve Mersin’in gündemini değerlendirdi.
Terörsüz Türkiye’ye, kent girişlerini rahatlatmakla başlanmalı diyen Ayan, “Çeşmeli-Kızkalesi-Taşucu Otoyolu tamamlanmadığı için Mersin’in batı yakasındaki mevcut yolun özellikle de hafta sonları nasıl tıkandığını araçlardaki yaşlı çocuk başta olmak üzere insanları delirttiğini buradan yinelememe gerek yok! Eli mahkum o yolu kullanmak zorunda kalanlar ya da yanılıp yolu düşenler yaşayarak tanık oluyor zaten. Çilenin Kızkalesi’ne olan bölümü AKP’nin seçim beyannamelerinde vaat ettiği sözler tutulursa 2028’de, Taşucu’na kadar olan kısmı ise ömürler kifayet ederse 2035’te sona erecek. Ama o yolun çilesini çıldırma noktasına taşıyan uygulama Kargıpınar çıkışındaki oluşturulan güvenlik şeridinde yaşanıyor.” dedi.
“BU ÇİLEYE SON VERMEK TEK CÜMLELİK TALİMATA BAKAR”
Binlerce araba tek şeride düşürülen yolda 200 metreyi ‘resmi geçit’ misali bazen bir saatte geçebildiğini belirten Ayan, “Bu çileye son vermek, Mersin Valisinin iki dudağından çıkacak tek cümlelik talimata bakar. En azından yaz dönemi yol bu türden talimatla araç trafiğinin akışına uygun tutulabilir. Hasbelkader şaşırıp yolu Mersin’e düşen talihsiz turistler şaşkınlık içinde bu yolda ilerlemeye çalışırken tövbe edip Avrupa standartlarında ulaşıma sahip Antalya bölgesine kaçıyorlar. Valinin çekilen çileden haberi olmayabilir. Valiye her an ulaşabilecek onca oda, dernek ve mangalda kül bırakmayan STK temsilcilerinden birinin yetkili makamı bilgilendirip kent adına yararlı bir ricada bulunması çok mu zor? Böyle bir sıkıntı hatta çile söz konusu değil de ben mi abartıyorum diye kendime sormaktan da edemiyorum.” şeklinde konuştu.
“BU YÖNTEM YENİ DEĞİL!”
Zeytinlik alanlarını madene açan düzenleme ile ilgili de konuşan ayan, “Maden sahalarının bulunduğu bölgedeki taşınan ve taşınamayan zeytin ağacı sayısının en az 2 katı zeytin ağacıyla oluşan zeytin sahası oluşturulacak.’ Hep bu eskinin iki misli masalıyla avutuyorlar bizi ama yöntem aslında yeni değil. Lütfi Elvan döneminde başarıyla hayata geçirilen planlamayla Tarsus Kurbanlık yöresindeki 2 milyon metrekare orman önce bozuk olduğu gerekçesiyle ormanlık alan olmaktan çıkarıldı. Ardından ülkede başka yer kalmamış gibi ‘Sanayi sitesi’ kuracaklarını söyleyen bir gruba tahsis edildi. Konu hakkındaki kararnamede Orman vasfından çıkarılacak alanın 2 katı büyüklüğünde alanı Milli Emlak yeni orman yapması için Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edecekti.” ifadelerine kullandı.
“ORMANI AYAĞA KALDIRMAK, YETİŞTİRMEKTEN DAHA KOLAY DEĞİL Mİ?!”
Ayan şöyle devam etti;
“Edildi mi bilmiyoruz ancak kafa karıştıran düzenleme hakkında Nisan 2019’da şu paylaşımı yaptığımı biliyorum: “Tarsus Kurbanlı’da orman vasfından çıkarılıp yatırımcıya tahsisi söz konusu olan bölgede orman vasfından çıkarılacak alanın 2 katı büyüklüğünde alanı Milli Emlak yeni orman yapması için Orman Genel Müdürlüğü’ne devretmek zorunda. O zaman soralım; Madem elinizde ‘bozuk ormanın!’ iki katı hazine arazisi var. Orayı devredin yatırımcıya ve mevcut bozuk ormanı ıslah etmeye bakalım. Sahi samimi olarak ve aklım ermediği için soruyorum: Mevcut ormanı bozukta olsa düzeltip ayağa kaldırmak, boş arazide orman yetiştirmekten daha kolay değil mi?”