Türkiye, 20 Temmuz 1974 sabahı, “Ayşe Tatile Çıksın” parolasını kullanarak Kıbrıs Kıbrıs Barış Harekatı’nı resmen başlatmıştı.
Bu harekât, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için hem diplomatik hem de askerî açıdan büyük bir dönüm noktası olmuştu.
20 Temmuz 1974’de Türk birlikleri Girne sahiline çıkarma yapmış ve hızla ilerlemeye başlamıştı. Çıkarma sonunda Kıbrıs Türkleri koruma altına alınmış ve güvenli bölgelere taşınmıştı.
Bu arada Uluslararası toplumdan gelen baskılara rağmen Türkiye operasyonu sürdürmüştü.
14 Ağustos 1974’de Barış görüşmelerinin başarısız olması üzerine Türkiye ikinci harekâtı başlatmıştı. Lefkoşa ve Mağusa Türk kontrolüne geçmişti.
Adanın %37’si Türk ordusu tarafından ele geçirilmiş ve bugünkü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin temelleri atılmıştı.
Geçtiğimiz yıl “Bir Zamanlar Kıbrıs” adıyla başlayan ve ‘’Kıbrıs Zafere Doğru’’ diye devam eden bir dizi yayılanmış, Kıbrıslı Türklerin var oluş mücadelesi anlatılmıştı.
Dizi; 1963 ile 1974 yılları arasında Ada’daki Türklere uygulanan Rum-Yunan zulmünü gerçek olaylardan esinlenerek ekrana taşımıştı.
Kıbrıslı Türkler, o yıllarda Ada’da yaşadıklarını en zorlu zamanları olarak hatırlıyor. En büyük istekleri ise o günleri tekrar yaşamamak.
Tarihlerinin böyle büyük bir yapımla ekranla taşınması, Kıbrıs Türkleri açısından büyük önem taşımış ve heyecan uyandırmıştı.
TRT 1’de yayımlanan dizinin 17’inci bölümünde merhum Rauf Denktaş’ın Türkiye’den Kıbrıs’a gizlice geçmesi için Anamur’dan bahsedilmiştir.
Dizide Anamur adının geçmesi Anamur için bir gurur kaynağı olmuştur.
Anamur Kıbrıs için o dönemde çok önemli görevler üstlenmişti.
Reo’larla yüzlerce araç Kıbrıs’a gitmek üzere Anamur iskelesine silah ve mühimmat taşımış ve geceleri gizlice kayıklarla Anamur’dan Kıbrıs mücahitlerine ulaştırılmıştı.
Anamur’a Hava Radar Mevzii Komutanlığı kurulmuş ve Kıbrıs savaşı buradan yönetilmişti.
Anamur’da KIBRISIN SESİ adıyla bir radyo istasyonu kurulmuş ve buradan Mücahitlere mesajlar gönderilmişti.
O günlerle ilgil bir anımı genel istek üzerine sizlerle paylaşmak istiyorum:
1967 yılında bundan 50 yıl önce Kıbrıs olayları patlak vermişti.
Kıbrıs olayları sebebiyle Yunan ordusu 15 bin askerini Kıbrıs´a göndermişti.
Türkiye askeri müdahalede bulunacağını belirtmiş hatta TBMM´si hükümete müdahale yetkisi vermişti.
Ben Milli Türk Talebe Birliğinde Judo kurslarına devam ediyordum.
Bir gün bir binbaşının sivil kıyafetle kursa geldiğini ve bizlerle konuşacağını söylediler.
Binbaşı olduğu söylenen kişi Judo kursuna devam eden yüzlerce judocu arasından 30 kişi seçmişti. Ben de seçilenler arasındaydım.
Kurstan sonra salondan ayrılmamamızı ve bizlerle özel olarak konuşacağını söylemişti.
Kapalı spor salonunun öbür yanında Karate kursunda bulunan bir gurup arkadaş da yanımıza gelmişti.
Toplam 50 kadar olmuştuk. Bir kısmımız öğrenciydi. Siviller de vardı.
O sıralarda da Kıbrıs´a gönüllü gitmek için ülke genelinde kampanyalar düzenleniyordu.
Binbaşı olduğu söylenen kişi kısa bir konuşma yaptı. Kıbrıs olaylarını anlattı.
Sayın Rauf Denktaş´ın Türkiye´de olduğunu, gizlice Kıbrıs´a gitmesinin gerektiğini, bunun için de sivillerden oluşan bir grubun sayın Denktaş´la birlikte gizlice Kıbrıs´a gideceğini bunun için de vatanını seven Milli Türk Talebe Birliğine bağlı üyelerden oluşan bir grup kuracağını, bu iş için bizi seçtiğini belirtmişti…
Onurlanmıştık, gururlanmıştık…
Eğitim başlamıştı.2 ay içinde bisiklete, motosiklete binmesini, araba kullanmasını öğretmişlerdi.
2 ay içinde Taksi ehliyeti almamızı sağlamışlar, Judo´da da birkaç kuşak değiştirmemiz için bizi yetiştirmişlerdi…
Yakın dövüş taktikleri ve tabancayla ateş etmesini öğretmişlerdi…
Gerçekten iyi yetiştirilmiş 50 kişilik grup 2 ay içinde Kıbrıs´a gitmek üzere hazırlanmıştık.
Sayın Denktaş´ın Anamur üzerinden gizlice Kıbrıs´a çıkmasına yardımcı olacaktık.
Anamurlu oluşum, Türkiye’den Kıbrıs’a gönderilecek silah, cephane ve askeri mühimmatın Anamur üzerinden Kıbrıs’a gönderilecek olması ve Anamur’da gizlice kurulan Kıbrıs’ın Sesi Radyosu nedeniyle olsa gerek Binbaşı benimle daha bir başka ilgileniyordu.
Diğer arkadaşlarımdan ayrı olarak bana EL YAZMASI bir KIBRIS HARİTASI ve Anamur’da yayın yapan Kıbrıs’ın Sesi Radyosu’nda çalışanlara verilmek üzere GİZLİ damgalı bir zarf vermişti.
Harita Osmanlıca yazılmıştı ve ayrılan grup içerisinde benden başka Osmanlıca bilen yoktu.
Haritayı ÇOK GİZLİ kaydıyla verdiğini kimseye göstermemem gerektiğini de söylemişti.
Sayın Rauf Denktaş´ı Kıbrıs´a çıkardığımız takdirde bu haritayı kendisine vermemi istemişti.
Sayın Denktaş´a veremediğim dünyada ilk defa yapılan EL YAZMASI Haritayı şu anda GİZLİ kaydıyla Arşivimde sağlamaktayım.
Anamur´dan motorlarla, kayıklarla gizlice Kıbrıs´a silah ve mühimmat sevki yapılıyordu.
Sanırım bunları anlattığım için benimle diğer gruptan ayrı görüşmeler yapıyordu.
Binbaşı´nın anlattıklarına göre sayın Denktaş´ın gizlice Kıbrıs´a gitmesini can güvenliği nedeniyle hükümet de istemiyordu.
Ama Sayın Denktaş Anamur üzerinden mutlaka Kıbrıs´a gizlice gitmeliymiş…
Çalışmalarımız sona ermiş ve her zaman sivil kıyafetle gelen Binbaşı askeri kıyafetiyle son defa son toplantımıza gelmiş, hazır vaziyette beklememizi istemişti…
Ayrıca Kıbrıs olayları sona erinceye kadar KETUM davranmamız gerektiği konusunda namus ve şeref sözü almıştı…
Babam güneydoğuda kolunu kaybeden bir Gazi idi.
Binbaşının özel talimatıyla gizlice Anamur´a gelmiş, Ablamın kiralık evinde kalan bir radyo çalışanına GİZLİ damgalı zarfı vermiş durumu babama anlatmıştım…
Babam savaş taktiklerini bilen biriydi ve o da Ketum davranmış anneme bile bir şey anlatmamıştı…
Bağlantılar yapılmış ve Sayın Rauf Denktaş 1967 yılında Anamur´a gelmiş, Kıbrıs´a çıkış ortamı ayarlanıncaya kadar yeri tarafımdan bilinen bir evde saklanmış ve Anamur üzerinden gizlice Kıbrıs gitmiş, adaya çıkmıştı.
Bu plana dahil olmak isteyen Milli Türk Talebe Birliğine mensup gençler de ayrı-ayrı görevlerle bu Kıbrıs´a çıkışa destek olmaya çalışmışlardı…
Benim görevim Anamur´da kalacak yer sorununu çözmek olmuştu…
Bu görev yerine getirilmişti ancak Sayın Denktaş adaya çıktığı anda Yunanlılar tarafından tutuklanmış, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nin baskısıyla Türkiye´ye iade edilmişti.
Bizim görevimiz neydi ve sonuç ne olmuştu?..
Namus ve şeref sözü vererek KETUM davranmamız istenmişti ya…
Bu konuda şu anda bile susmak görevimizdi.
Aradan 44 yıl geçtikten sonra 2008 yılı Ağustos ayında Cumartesi Sohbet Köşesinde Anamur Türkmen Efem radyosunda yaptığım canlı yayın proğramında telefonla halka açık olarak Sayın Rauf Denktaş´la bu konuları konuşmuştuk.
Kendisi Anamur´u, Anamur´luyu, Anamur sahillerini çok iyi tanıdığını söylemişti…
Kendisini Anamur´a davet etmiştim… Kendisiyle eski günleri anmıştık, halka açık ancak hiç kimsenin anlayamayacağı rumuzlu konuşmalar yapmıştık…
Nereden nereye…
İşte öğrencilik yıllarımda Kıbrıslı kardeşlerimize bir vefa borcu olarak böyle bir girişimimiz olmuştu…
O dönemde birçok arkadaşımız gönüllü olarak Kıbrıs´a gitmek için yazılmışlardı…
Ancak onlar bizim grup gibi şanslı olamamışlardı.
İlerki yıllarda Orman Bakanı olan sayın İlkay Kamil, Evkaf Genel Müdürü olan Sayın Mustafa Haşim Altan, okul arkadaşlarım Muzaffer, Ahmet,…ile Kıbrıslı mücahit kardeşlerimiz Süleyman Ali, İbrahim Sadık, Ahmet Haşim, Küçük Rauf ile Saliha, Fatma, Zübeyde bacılarımız ve diğerlerinin kulakları çınlasın diyorum.
Dizinin Yönetmeni Hakan İnan, Barış Erçetin ve Osman Taşcı, Yapımcısı Erol Avcı, İdari Yapımcısı Engin Sarıal’dır.
Senaryosunu Emre Özdür ve Başar Başaran yazmıştır. Proje yapım tasarımı Burhan Türk Görüntü Yönetmeni Hüseyin Tunç, Genel Sanat Yönetmeni Burhan Türk, Sanat Yönetmeni Turgay Tengilimoğlu ve Derya Türk’dür.
Dizinin müziklerini Çiğdem Erken hazırlamıştır. Dizinin Cast direktörleri Rabia Sultan Düzenli ve Emre Akbaş’dır.
Dizinin kostümleri Oğuzhan Bozali ve Ceyda Atlas tarafından tasarlanmaktadır.
Post Prodüksiyon Sorumlusu Burak Akgül’dür.
Dizinin kurgusu Zeki Öztürk ve Engin Behlül tarafından yapılmıştır. Yapım Sorumlusu Varol Ural, Yapım Koordinatörleri Engincan Malçok ve Murat Toprak’tır.
Reji Koordinasyon Sorumlusu Cengiz Buğra Çakallı, Işık Şefi Mehmet Yavaş’tır. Set Amiri Sezgin Sarıal’dır.
Dizide emeği geçenleri tekrar sevgi ve saygılarımızla kutluyoruz.
Gönül ister ki 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekâtı anısına dizi yeniden yayınlansın…

