Hükümetinin 2004 yılında Maden Yasası’nda yaptığı değişiklikle mevzuattaki korumacı maddeler budanmış daha önce sınırlama getirilen birçok alanda madenciliğin önü açıldı. Mersin Çevre Platformu düzenlediği “Torba Yasaya Hayır” başlıklı basın açıklaması Mersin Çevre ve Doğa Derneği önünde yapıldı. Mersinliler yasanın geri çekilmesi için çağrıda bulundular.
Platform adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan Genel İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, “Küresel ısınma ve iklim değişikliği dünyada artık iklim krizine dönüşmüş olup, dünyayı tehdit eden çok önemli sorunların başında gelmektedir. Ülkemizde iklim krizinin etkileriyle gıda güvenliği ile ilgili birçok sorun yaşanmaktadır. Başta Doğu Akdeniz olmak üzere, birçok bölgede kuraklığa karşı önlem alınmadığı takdirde su krizlerinin yaşanacağı ortadadır. Meydana gelen yangınlarla, rant projeleriyle ve açılan maden ocaklarıyla ormanlar, meralar, zeytinlikler, doğal sit alanları tehdit altındadır. İklim krizinin etkileri ortada iken ülkemizde ve bölgemizde iklim krizinin etkilerini derinleştirecek uygulamalar hızla devam etmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmeye devam edilen yeni torba yasasıyla zeytinlikler madenciliğe, meralar, sit alanları, milli parklar, ormanlar enerji projelerine açılacak, ÇED süreçleri etkisizleştirilecek, projelerde halkın görüşleri yok sayılacak, enerji ve maden şirketleri için acele kamulaştırma yöntemiyle halkın geçim kaynağı olan toprakları ellerinden alınacak” dedi.
“Yaşam kaynaklarımız rant projeleri için kurban edilemez”
Göksoy şöyle devam etti;
“Ormanlar, meralar, zeytinlikler, doğal sit alanları yaşam kaynaklarımızdır. Yaşam kaynaklarımız ve doğal varlıklarımız, topraklarımız, sularımız maden ve enerji şirketlerinin rant projeleri için kurban edilemez. Yaşam hakkımızı gasp edecek topraklarımızı, sularımızı, ormanlarımızı, meralarımızı, zeytinliklerimizi, doğal sit alanlarımızı yok edecek Yeni Maden Yasasının geri çekilmesini talep ediyoruz. Biz halkız ve güçlüyüz. Yasanın uygulanmasına asla izin vermeyeceğiz. Demokratik ve yasal mücadelemiz devam edecektir.”

