Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TÜRK-RUS KAYNAŞMASI PAZARDA LİMON SATIYORLAR

Silifke Taşucu Mahallesi Kum mevkiinde kurulan yerel pazar yerinde bir

Silifke Taşucu Mahallesi Kum mevkiinde kurulan yerel pazar yerinde bir köşe herkesi gülümsetiyor. Küçük bir tezgâh, üstünde el yapımı bir tabela Türkçe ve Rusça, “Limonata”.

Tezgâhın arkasında ise üç Rus çocuk, Türkçeye sevimli bir aksanla seslenerek müşteri çağırıyor: “Buyurun, limonata!”

Çevredeki pazarcılar ve alışveriş yapanlar önce şaşkınlıkla bakıyor, sonra yüzlerinde sıcak bir gülümseme beliriyor. Bir bardak limonata alırken kısa bir sohbet başlıyor: “Adınız ne sizin?”

“Artiom, İlya ve Timur”

“Ne zamandır buradasınız?”

“Üç yıldır Türkiye’deyiz!”

“Bizde limonata sarı renktir. Sizin limonatanız açık turuncu renk. Neden acaba?”

“Biz sıktığımız limon suyunun içine ayrıca Silifke’nin meşhur çileklerini de kattık.”

“Limonata kaç lira?”

“Bir bardak limonata 5 lira.”

Pazarda limonata satmaya başlayan bu çocuklar, iki halk arasındaki dostluğun, samimiyetin en doğal göstergesi oluyor.

Dil farkı, kültür farkı bir anda eriyor. Ortaya çıkan şey, paylaşılan bir gülümseme ve bir bardak limonatanın serinliğinin mutluluğu.

Bazı yaşlı teyzeler, çocukların Türkçelerini düzeltmeye çalışıyor; bazıları da limonata alırken kendi Rusça kelimelerini hatırlıyor.

Kimi çocuklar limonatayı satarken “Afiyet olsun!” diyor, kimi “Spasiba!” diyerek teşekkür ediyor.

Belki dünya, büyük salonlarda yapılan diplomatik görüşmelerden çok, işte böyle küçük, samimi anlarla güzelleşiyor.

Bir bardak limonata, iki halkın kalbinde sımsıcak bir dostluk köprüsü kuruyor.