Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ekmen’den Tisan Koyu için çağrı: Tisan Koyu rant hırsına kurban edilmemelidir

DEVA Partisi Genel Başkan

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Nil RTV’de Nil Sezer’in sunduğu “Perspektif” programına konuk oldu. Programda Türkiye gündeminin yanı sıra Mersin’e dair önemli değerlendirmelerde bulunan Ekmen, Tisan Koyu’nun yapılaşmaya açılması konusundaki endişelerini dile getirdi. Ekmen, “Tisan Koyu’nun çevresine yapılması planlanan inşaat çalışmaları bölgenin ekosistemini, kıyılarını ve doğal sit statüsünü ciddi şekilde tehdit ediyor” dedi. 

 

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Nil RTV’de Nil Sezer’in sunduğu ‘Perspektif’ programına konuk oldu. Programda Türkiye gündeminin yanı sıra Mersin’e ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

Tisan Koyu rant hırsına kurban edilmemeli

Tisan Koyu’ndaki inşaat çalışmaları hakkında sorulan soruya cevap veren Ekmen, “Tisan, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın sayılı güzellikteki koylarından biri. Olağanüstü bir denizi ve coğrafyası var. İster marina ister başka bir yapılaşma olsun; her türlü müdahalenin hukuka, kanuna ve çevreye uygun olması gerekir. Bu bölgelerde elbette yapılaşmalar olacaktır, turistik alanlar açılacaktır, insanların ilgisi artacaktır. Ancak yapılaşmanın mutlaka çevreyle uyumlu ve sürdürülebilir bir turizm anlayışı çerçevesinde planlanması gerekiyor. Bugün drone ile Mersin’in bazı sahil bölgeleri görüntülense, ortaya oldukça çirkin manzaralar çıkabilir. Tisan, Melleç ve Kargıcık gibi bakir alanların da aynı akıbete uğramaması için dikkatli olunmalı. Çünkü bu bölgelere er ya da geç yapılaşma gelecektir. Önemli olan, bu yapılaşmanın çevreye zarar vermeyen, nitelikli ve uzun vadeli planlarla hayata geçirilmesidir. Eğer bu bölgelerde yalnızca 3-5 kişiye rant sağlayacak yatırımlara izin verirseniz, kısa vadede kazanç sağlansa bile, uzun vadede bölge cazibesini kaybeder; o binalar da çirkin birer yığıntıya dönüşür. Devletin hırsı, şehveti, oburluğu ve gözü doymazlığı değil; hukuk, çevre ve gelecek nesillerin hakları rehber olmalıdır. Bu sadece turizm değil; çevre, tarım ve üretim gibi tüm alanlar için geçerli bir yaklaşım olmalıdır” diye konuştu.