Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İKİ GÜZEL İNSAN..!

Biri Meksikalı bir koşucu diğeri bizim sanatçımız… Meksika’daki Tarahuma kabilesinden

Biri Meksikalı bir koşucu diğeri bizim sanatçımız…
Meksika’daki Tarahuma kabilesinden bir koşucu…
Maria Lorena Raminez…
Anlatılan diğer kişi de Tarık Akan…
İkisinin de adı, Youtube’ da geçiyor…
Maria Lorena Raminez, 2017 senesinde 50 km’lik uzun, zorlu maraton yarışmasına katılıyor…
Hem de geleneksel kıyafetleriyle…
Hiçbir spor ayakkabıları ve de özel ekipmanları olmadan yarışmayı birincilikle tamamlıyor…
Büyük spor markaları ki bunlardan biri, ‘Nike’ kendisine sponsorluk ve ayakkabılarını giyinmesini teklif ediyor…

Buna karşın Maria, her türlü teklifi ret ediyor…
Maria, yüksek teknolojiyle oluşturulmuş spor ekipmanları giyinen rakiplerinin, her zaman arkasında kaldıklarını, kendisinin bu kişileri yendiğini ifade ediyor…
Çünkü Maria’ya göre koşmak kültürüyle ve özüyle özel bir bağ kurmak anlamına gelmektedir…
Buna yeterince inanmanın, ayağımızda ne olduğunun hiç önemli olmadığına, vurgu yapıyor…
Tarık Akan’a da, 1976 yılında ünlü bir tıraş bıçağı firması, reklam filmi teklif ediyor…
Otomobil firması, diş macunu, şampuan… gibi firmalar da astronomik bir rakamla reklam filmi oynamasını teklif ediyorlar…
Ama Tarık Akan, hiçbir zaman bu reklamları kabul etmiyor…

Kendi adını sinema seyircisinden aldığını, “Tekliflere evet dersem onlardan almış olduğum adı tekrar onlara satmış olurum.” düşüncesiyle karşı çıkıyor…
Maria Lorena Raminez, özünü, kültürünü koruyarak başarısını aç gözlü firmalara teslim etmiyor…
Tarık Akan da aynı çizgiyle aynı özle oyunculuk kimliğini korumuş oluyor…
Sanatçıyı, sporcuyu siyasetçiden ayıran çizgi bu denli güzel anlatılamazdı…
Daha önceki yazımda anlatmak istediğim tema da tam olarak buydu…
“Herkesin bir fiyatı vardır.” hipotezinin alabora edildiği..
Gerçek bir sanatçının ve de sporcunun hiçbir yalakalığa(siyasete) ve de kurumlara(firmalara) ihtiyacı olmadığı…