Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SANATÇI OLMAK..!

Kitabi bilgileri bir kenara

Kitabi bilgileri bir kenara bırakalım…
Nedir sanatçı..(?) sorusunu sokak röportajı yapar gibi soralım…
Sokak röportajlarında sorulmuş mudur bu soru, bilmiyorum…
Sorulmadığını farz edelim…
Her bir vatandaşın ağzından çıkacak cevapların, beyin fırtınasını canlandıralım…
Sanırım vatandaşın ilk aklına gelen şey, dinledikleri, izledikleri hayranları oldukları kişileri söylemek olacaktır…
Kemal Sunal, Orhan Gencebay, Tarık Akan, Ahmet Kaya, Teoman, İbrahim Tatlıses…
Hemen ardından da patlatır, ezgisini…
Aynı tonda sesini çıkarmaya özen göstererek..
Başka bir vatandaşa sorduğumuzda, “Toplumun dili, sesi.” yanıtını alırız…
“Toplum tarafından beğenilen, toplumun var ettiği kişi.”
Katılmamak mümkün mü?

Toplumun var ettiği, yücelttiği sanatçıları, aynı toplum tarafından söndürüldüğünü de ara ara görmedik mi..(?)
Albüm satışları yapan, gişe rekorları kıran bir sanatçının, bir anda geçim derdinde ve borçlar bataklığında olduğunu da üzülerek görmez miyiz..(?)
Yani demek istediğim, bu kitleler, sanatçısını da siyasetçisini de belirleyen topluluklardır…
Bu iki meslek, toplumsuz bir hiçtir…
Durum böyleyken nasıl ki bir siyasetçi, toplumunun isteklerini, değerlerini arka plana atamayacağı gibi sanatçı da aynı doğrultuda hareket eder…
Hatta sanatçıyı, siyasetçiden üstün tutan unsur, yalnızca kendi menfaati için sanatını icra etmemesidir…
Siyasetçinin, kendi kişisel konumunu korumak için her türlü takla attığına şahit olmaz mıyız?
Sanatçının ise bu tür taklalara ihtiyacı yoktur. Yeteneği ve toplumun beğenisi üzerine bir yerlere gelmiştir…
Fakat bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda, sanatçıların kendi lale dönemlerinden dışarı çıkmadıklarını da üzülerek görüyoruz…

Sanatçı kimliklerinin siyasete yama yapıldığı dönemleri…
Durum böyle olunca da hangisinin siyasetçi, hangisinin sanatçı olduğunu karıştırıyoruz..!
Rol, görev karmaşası içinde kalakalıyoruz…
Bu dediklerim, hepsine mal edilemeyeceği gibi geneline yaymamda da hiçbir sakınca yoktur…
Halkın tercihi ve seçimiyle bir yerlere gelmiş olan sanatçıya düşen görev, sanatını icra ederken toplumun yaşadığı olumsuzlukların da sesi olması değil midir..(?)
Hayvan, çocuk ve kadın cinayetlerinde tek vücut olup karşı durmalarını, duranlara destek olunması toplumun, sanatçısından beklediği davranış şeklidir…
Toplumun sesi olan sanatçılara selam olsun…