Ne için varsan onun için yaşa.
Hayat amacın ne ise onun için savaş verir, onu savunur, o şeyin savaşçısı olur ve onun uğrunda ölürsün.
Militanı olduğun ego, senin kim olduğunu belirler yani.
Ne için yaşıyorsun dostum?
Para mı? İyi bir çevre mi? Zengin ve statü sahibi arkadaşlar mı?
Her gece yinelenen, üç kadeh rakı, beleş yemekler, selfi çekilen lüks mekanlar, sırf durum güncellemesi paylaşmak için var olan ve bundan haberi olan takım elbiseli amcalar ve onların parlak arabaları mı ve
tüm bunların bedeli olarak sabaha kadar terlemek mi?
İç dünyandaki kirli düşünceleri dışarıya yansıtmadan başarılı bir şekilde yol alamazsın.
İster istemez bilinçaltı dünlük hayatta ki normallerimizin altına serpiştirir asli duygularımızı.
İşte bu yüzden, bilinç ve mantık olarak temiz ve ari düşüncelere sahip bir insan olarak yaşamak temel felsefemiz olmalı.
Ne için varsan, onun için yaşa…
Hayatın özeti aslında bu.
Hepimiz bir amaç için buradayız, bir anlam arayışı içinde koşturup duruyoruz.
Amaçsızca savrulmak, rüzgârın önündeki kuru yaprak misali oradan oraya sürüklenmek, içimizi kemiren bir boşluk yaratıyor.
İşte bu yüzden, insan önce kendi içinde bir düzen kurmalı.
Kafasının içi dağınık olanın, dışı da dağınık olur, bu durum ister istemez davranışlarına, söylemlerine, dinlediği şarkılardan tutun giydiği elbiseye hatta gazetede baktığı sayfalara kadar etkiler kişiyi.
Düşüncelerimiz, aslında dünyayı nasıl gördüğümüzü belirleyen en büyük faktörlerden biri.
İçimizde ne varsa, dışarıya da onu yansıtıyoruz.
Doğrusu da bu değil midir?
İç dünyamız kirlendikçe, hayata bakışımız da bulanıklaşıyor.
Kendi iç dünyasını arındırmadan, temizlemeden, bir insanın hayatında kalıcı bir başarı yakalaması neredeyse imkânsız.
Düşüncenin Gücü ve Bilincin Temizlenmesi Meselesi
Hepimizin zihni bazen gereksiz düşüncelerle dolup taşıyor. Bazen geçmişin yükü, bazen gelecek kaygısı, bazen de başkalarının hayatına fazlaca odaklanmak…
Bunlar birikir, birikir ve sonunda hayatımızın merkezini işgal eder.
Kendi hayatımıza odaklanmak yerine, başkalarının ne yaptığına bakarak bir ömür tüketiyoruz. Sonra da neden yol alamadığımızı sorguluyoruz.
Oysa yapılması gereken şey çok net:
Kendi zihnimizi arındırmak.
Kirli düşünceler, ön yargılar, gereksiz korkular ve bizi aşağı çeken duygular…
Bunların farkına varmazsak, onlar fark edilmeden içimizde büyümeye devam eder.
Kendi içimizde ne kadar saf, ne kadar dürüst ve ne kadar net olabilirsek, o kadar huzurlu bir hayat yaşarız.
Peki, bu temizliği nasıl sağlayacağız?
Öncelikle farkındalıkla başlamalıyız.
Gün içinde kafamızın içinden geçen düşüncelere dikkat edelim.
Olumsuz, gereksiz, başkalarına zarar veren veya bize faydası olmayan düşünceler hemen zihnimizi işgal ediyorsa, onları sorgulamalıyız.
Gerçekten bu düşünceler bana fayda mı sağlıyor, yoksa sadece zihnimi kirleten çöpler mi?
İşte bu soruyu sormak, zihinsel temizliğin ilk adımıdır.
Başkalarına Değil, Kendine Odaklanmayı Başarabilmek
Başkalarının hayatını sürekli merak eden, dedikodu yapan, insanların ne yaptığıyla ilgilenen biri, kendi hayatına odaklanamaz.
Çünkü enerjisini yanlış yere harcıyordur.
Hayatta başarılı olan insanlara baktığımızda ortak bir özellik görürüz:
Hepsi kendi yolunda yürüyen, başkalarıyla kıyas yapmayan insanlardır.
Eğer bir insan, kendi hayatına dair net bir vizyona sahipse, başkalarının ne yaptığıyla gereksiz yere ilgilenmez.
Elbette çevremizdeki insanlara karşı duyarlı olmalıyız, sosyal varlıklarız sonuçta ama bu duyarlılık, merak ve dedikodu boyutuna taşındığında bizi ileri değil, geri götürür.
Bazen de kendimizi başkalarıyla kıyaslayarak gereksiz bir rekabete gireriz.
O şunu başardı, bu bunu yaptı diye kendi iç huzurumuzu kaybederiz.
Oysa herkesin hayatı kendine özeldir, çünkü herkesin gülü kendine güzel kokar, doğru mu?
Kendi yolumuzu çizmek, başkalarının yoluna bakmaktan çok daha değerlidir.
Düşüncelerin Hayata Etkisi Var mıdır?
Bilinçaltımızda ne varsa, hayatımıza da onu çekiyoruz.
Bir insan sürekli başarısız olacağını düşünüyorsa, gerçekten de başarısız olur çünkü zihni, o doğrultuda çalışmaya başlar ama kendine inanıp, hedeflerine odaklanan biri, sonunda başarıya ulaşır.
Bu yüzden, zihnimizi her gün olumlu düşüncelerle beslemeliyiz.
Bunu bir tür zihinsel temizlik olarak düşünebiliriz.
Her sabah uyandığımızda yüzümüzü yıkıyoruz, değil mi?
Peki, zihnimizi temizlemek için ne yapıyoruz?
Eğer her gün olumsuz haberler okuyarak, gereksiz tartışmalara girerek ve kendimizi değersiz hissettiren düşünceleri besleyerek güne başlıyorsak, o günümüzün güzel geçmesini nasıl bekleyebiliriz?
Bilinçli bir şekilde zihnimizi temiz tutmaya çalışmalıyız. Kendimizi kötü hissettiren düşünceleri yakalamalı, onların yerine daha pozitif ve yapıcı düşünceler koymalıyız.
Yaşamda ki En Güzel Şey: Mantık ve Bilinçle Hareket Etmek
Hayatta başarılı olmanın yollarından biri de mantıklı ve bilinçli hareket etmektir.
Duygularımız bizi bazen yanlış yönlendirebilir, ama mantığımızla hareket ettiğimizde daha sağlıklı kararlar alabiliriz.
Mesela, bir hata yaptığımızda hemen kendimizi suçlamak yerine, mantıklı bir şekilde o hatadan ders çıkarmaya çalışmalıyız.
İnsan olmak, hata yapmayı da beraberinde getirir. Ama önemli olan, aynı hataları tekrar etmemek ve her hatadan bir şeyler öğrenmektir.
Zihnimizi temiz ve mantığımızı sağlam tutarsak, hayatta her zaman bir adım önde oluruz. Çünkü gereksiz kaygılar, korkular ve ön yargılar bizi yavaşlatmaz.
İçimizde bir denge kurar, hayatı daha akılcı ve daha bilinçli bir şekilde yaşarız.
Kendi Gerçeğini Yaşamak Yaşayanlardan Mısınız?
Ne için varsan, onun için yaşa…
Hayat bize başkalarının doğrularına göre yaşamak için verilmedi.
Hepimizin kendi hikayesi, kendi yolu var.
Bu yolu başkalarının beklentilerine göre değil, kendi doğrularımıza göre çizmeliyiz.
Toplumun bizden beklediği şeylerle kendi isteklerimiz bazen çelişebilir ama sırf başkaları ne der diye istemediğimiz bir hayatı yaşamak, kendimize yapabileceğimiz en büyük haksızlık olur.
Bilinçli ve mantıklı bir insan olarak yaşamak, kendi kararlarımızın arkasında durmak demektir.
Başkalarının ne düşündüğünden çok, bizim gerçekten ne istediğimiz önemli olmalı.
Sonuç olarak, zihnimizi temiz tutmak, mantığımızı korumak ve kendi yolumuzda yürümek, hayatı gerçekten dolu dolu yaşamanın anahtarıdır.
Düşüncelerimizin gücünü fark ettiğimizde, hayatımızda birçok şeyin değişmeye başladığını göreceğiz.
Kendimize ve hayata daha bilinçli bir şekilde yaklaştığımızda, başarı da huzur da peşimizden gelecektir.
Ve unutmayalım:
İç dünyamız ne kadar temizse, dış dünyamız da o kadar berrak olur…
Gelecekte Görüşmek Üzerine…