Genç kadın, bikini tarzı deri kıyafeti ve elinde, “Memelere Özgürlük” pankartıyla sokakta sloganını atıyor…
Kendi zihniyetindeki hemcinsi de kameraya çekiyor…
Yolda geçen beyefendinin biri dayanamayıp elindeki pankartı alıp yırtıyor…
“Böyle özgürlük mü olur..(?)
Saçmalama, geri zekalı..!” diyerek oradan uzaklaşıyor…
Adamın arkasından martı gaklaması gibi sesler çıkartan protestocu ve kameraman arkadaşına, oradan geçen başka bir hanımefendi de karşı çıkıyor..!
Bir bayan olarak bu protestolarından utandığını ifade ediyor..!
O hanımefendiye de aynı martı çığırtkanlığıyla cevap veriyorlar…
Bu durum karşında durup düşünüyorsunuz..
Kim haklı kim haksız diye..(?)
Memelere özgürlük denilirken ne kastedildiğini anlamaya çalışıyorsunuz?
Meme organının, iki amaç için kullanıldığı topluluklarda, bunları burada yazmama gerek yok sanırım…
Ancak özgürlüğün de bir sınırı olduğundan yanayım…
Topluluk içinde yaşanılıyorsa, belli kuralların ve davranışların zorunluluğundan…
Yani bir kişi sokağa çıkıp da vücudunu teşhir etmeyi bana özgürlük olarak yutturmaya çalışırsa, benim de aynı özgürlük çerçevesinde rahatsızlık duyduğumu dile getirme özgürlüğüm olmalıdır…
Nitekim de öyle oluyor…
Öncelikle, teşhircilikle özgürlüğün aynı kefeye konulmaması gerekir…
“Özgürlük” kelimesine bu kadar sığ bakılması veya bu kelimenin anlam kaymasına uğratılması başlı başına bir haksızlık değil midir..(?)
Kadınların, memelerinden ziyade özgürleştirilmesi gereken birçok konuları da dururken..!
Olay sadece kadının vücudu da değildir…
Aynı oranda bir erkeğin de kendisini teşhir etmesini kabullenemem…
Özellikle bazı otellerde ve plajlarda anadan üryan dolaşılmasına da sıcak bakmıyorum..!
Veya anadan üryan bisiklet turu düzenlenmesine..!
Hatta ciddi oranda rahatsız ettiğini söyleyebilirim…
Her şey bir tarafa, estetik dahi durmuyor…
Özgürlük adı altında tüm bedenlerinin teşhir edilmesi…
Yani demek istediğim hiçkimse hiçbir konuda sınırsız özgürlük hakkına sahip değildir…
Çünkü, benim özgürlüğümün başladığı yerde, senin özgürlüğün son bulur arkadaşım..!

