UMUT CAN ERKAN
2021 Tüm Emekli-Sen Mersin Şubesi üyelerinin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü için düzenlediği eylemde direnen işçiler selamlandı. Sendika Kadın Sosyal Güvenlik ve Sağlık Sekreterliği Sıdıka Gündüz, “Kapitalizme karşı işçi sınıfının yürüttüğü mücadele tarihinde de biz kadınlar en baştan yerimizi aldık. Kadınların birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, toplumsal kurtuluş mücadelesinde özgün taleplerimizi bayraklaştırdığımız gündür. Emperyalizmin kapitalizmin ve ataerkil düzenin sömürü ve baskısından kurtulma mücadelesinin dünyadaki öncülerinden Clara Zetkin’e; ülkemizde kadın mücadelesinin öncülerinden Naciye Hanım’a; Türkiye’de, 1921 yılında ilk 8 Mart kutlamasının düzenleyicileri Cemile Nuşirvanova, Rahime Selimova ve bayan Sadıkova’ya saygılarımızı sunuyoruz. Bu yıl da ‘8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü emeklilerin yok sayılmak istendiği, daha da yoksullaştırıldığı bir ortamda kutluyoruz. Hâlâ, iktidarın beceriksizliğiyle doğal afetten toplumsal felakete dönen depremin yaraları sarılmadı. Depremde kaybettiklerimizin yanına, her gün iş cinayetleriyle, katliam gibi yangınlarla kaybedilenler ekleniyor.” dedi.
“Toplumu refaha ulaştıracak bir kurtuluş hareketinin doğal üyeleriyiz”
Emeklilerin büyük çoğunluğunun ayda sadece on dört bin dört yüz altmış dokuz liraya mahkum olduğunu söyleyen Gündüz, “Dullarımız ve yetimlerimiz bunun altında maaşlarla süründürülüyor. İktidar bütün emeklileri toptan yoksullaştırıyor, uzun yıllar çalışmış olmanın, yüksek prim ödemenin avantajlarını yok ediyor, hepimizi yoksullukta eşitlemeye doğru gidiyor. Emekli, bir evi varsa, ısıtamıyor, evinde battaniye paltoyla oturuyor, sağlıklı beslenemiyor. Evsizler için ise, ev sahibi olmak bir yana kiracılık bile artık ulaşılamaz bir hayal oldu. İktidar bu yoksulluğu da istismar ederek bir türlü gerçekleşmeyen ucuz konut kampanyaları düzenliyor, umudumuzu sömürerek oya çevirmeye, iktidarını hile ve aldatıcı propagandayla uzatmaya çalışıyor. Ne mutlu bize ki ‘insanca yaşanabilecek maaşı siz vermiyorsanız, biz alacağız; iş ekmek yoksa, mücadele var’ diyerek, 2021 Tüm Emekli Sen Mersin İl ve İlçe örgütlerinin 27 Kasım 2024’de Silifke’den başlattığı Emekli Yürüyüşünde Erdemli, Tarsus, Pozantı, Ulukışla, Aksaray, Şereflikoçhisar ve Gölbaşı’nı geçerek 4. günde Ankara / Kızılay /Onur İş Merkezi önüne ulaşan ekibin onurlu kadınları olarak yerimizi aldık. Biz emekli kadınlar sadece kendimizi değil, eşimizi, çocuklarımızı ve torunlarımızı da, yani bütün toplumu refaha ulaştıracak bir kurtuluş hareketinin doğal üyeleriyiz. Bu bilinçle, emperyalizmin dünya halklarını köleleştirme seferlerine, emeğimizin sömürülmesine, haklarımızı gasp edilmesine ve yaşamlarımızın değersizleştirilmesine karşı sesimizi bir kez daha yükseltiyoruz. Fabrikada tarlada okulda evde sokakta, yoksulluğa pahalılığa işsizliğe karşı alın teriyle geçinme mücadelesi veren bütün kadınlarla sonuna kadar dayanışma içinde olacağız.” şeklinde konuştu.
“Planlı üretim adil bölüşüm olsun”
Ülkenin her zenginliğinde kadınların da büyük emeği olduğunu anlatan Gündüz, “Ne acıdır ki, üretmenin yaratmanın çoğaltmanın ustası olan kadınlar bölüşümde en aza mahkum edildiler. Kadınlar yoksulluğa itilmektedir, çünkü kadın emeği değersizleştirilmekte, eşit işe eşit ücret talebi görmezden gelinmekte, sömürü katmerlenmektedir. Kadınlar ucuz, güvencesiz çalıştırılırken yedek iş gücü olarak ‘el altında’ tutulmak istenmektedir. Kadınlar olarak özelleştirmeci faizci dövizci IMF’ci talan ekonomisinin kurbanları olmayacağız. Cumhuriyetin kuruluş döneminde yaptık, gene yaparız. Yarattığımız zenginlikler yeniden devletleştirilsin, fabrikalar, işletmeler, limanlar, ormanlar holdinglere değil halkın emrine sunulsun. Kamucu halkçı planlı üreten ekonomik modele geçilerek çocuklarımıza ve torunlarımıza tam istihdam sağlansın. Çocuklarımız ve torunlarımız ya işsiz veya yad ellerde ekonomik göçmen olmasınlar. Planlı üretim adil bölüşüm olsun. Kızlarımız ve oğullarımız, kız kardeşlerimiz ve erkek kardeşlerimiz eşit olsun. Her yeni güne en az bir, bazen daha çok kadın cinayeti düşüyor, şiddet ve istismarı sağır kulaklara duyurmak çok zor. Kadınlar ancak katledildiklerinde haber değeri taşıyorlar. Buna karşın öldürülen kadının aslında suçlu olduğunu, katili kışkırttığını empoze eden gerici bir söylem zihinlerimizi esir almaya çalışıyor. Kadınların en yakınları tarafından öldürülmesinin önüne geçmek için kanunlar etkin uygulansın, suçlular cezasız kalmasın. Laiklik eşitlik özgürlük adaletle toplumsal cinsiyet eşitliği sağlansın. Emperyalizmin kapitalizmin ve ataerkil düzenin sömürü ve baskısından kurtulma mücadelesinin; kadınların laiklik eşitlik özgürlük ve adalet mücadelesinin simgesi olan 8 Mart bütün kadınlara kutlu olsun. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.”