
İtalyan şefin 15 yaşındaki oğlu Mattia Ahmet Minguzzi, İstanbul Kadıköy’de alışveriş yapmak için gittiği bit pazarında bıçaklı saldırıya uğruyor..!
Hem de kendi yaş grubu tarafından…
Bıçaklanan 15 yaşında, bıçaklayan 15 yaşında…
İkisi de henüz çocuk…
Mattia Ahmet Minguzzi’nin ailesiyle ilgili bazı videoları internete düşüyor…
Kurabiye gibi bir çocuk…
Ailesi sevgi dolu, naif…
Büyük annesi, torununun ziyaretine geldiğini görünce kapı önünde sevgi çığlığı atıyordu…
Mattia Ahmet Minguzzi,
anne sevgisi görüyor, baba sevgisini, büyük atalarının sevgisini…
Hünerli de…
Aşçı babasıyla birlikte bir şeyler yapıyor, pişiriyor…
Buraya kadar her şey normal ve çok güzel…
Bıçaklayan çocuğun da hayat hikayesi İnternete düşüyor…
Henüz 1 yaşındayken anne ve babasının boşandığını..!
Kendisine babaannesinin baktığını..!
Babasının, anne ziyaretini yasaklandığını..!
Okulda dahi görüşmesini istemediklerini..!
Babaannesinin, annesini sürekli kötüleyerek, çocuğu doldurduğunu..!
Babanın da bundan geri kalmadığını..!
Bir çocuğa yapılabilecek en büyük kötülüğü bilinçsizce yapıyorlar..!
Anne sevgisinden mahrum bıraktıkları gibi anneyi karalayarak, kötüleyerek en büyük kötülüğü yapıyorlar..!
Sonra da bu şekilde büyüyen çocuklar potansiyel bir suçlu olup çıkıyor..!
Annesinin birkaç defa okul önündeki ziyaretinde dahi, çocuğun anneye karşı ağza alınmayacak küfürleri ederek annesini kovması da tanığın ifadesinde yer alıyor..!
Düşünebiliyor musunuz, çocuğun içindeki öfke ve nefreti..!
Peki bu öfke ve nefret kime yansıtılacak..(?)
İçinde bir ömür boyu tutabileceğini mi sandınız..(?)
Bir gün, ya bir hayvanda, ya da bir insanda acısı çıkmayacak mıydı..(?)
Hiç hakketmeyen bir canlıda..!
Nitekim de öyle oluyor…
Mühür gözlü yavrum bu öfkenin kurbanı oluyor…
Beyaz kurabiyem benim…
İşaretlenmiş, seçilmiş yavrum..!
Hazin olayın nedeniyle seni tanıdım, tanıdı tüm insanlık…
Acını, güzelliğini derinden hissettirdin bizlere…
Allah ailene sabır versin..!
Buradan tüm anne, babalara sesleniyorum..!
Boşanabilirsiniz…
Birbirinizi kemirebilirsiniz…
Bağırabilirsiniz…
Aldatabilirsiniz…
Yumruklayabilirsiniz…
Rahatlayabilirsiniz…
Ama bütün bunları yaparken çocuğunuzu karıştırmayın..!
Onu basit, ilkel duygularınızın oyuncağı yapmayın..!
Kısacası çocuğunuzu harcamayın..!
En önemlisi de sizle en ufak bir ilişkisi olmayan masum bir canın vebaline sebep olmayın..!
Babaanneler, anneanneler..!
Karı-koca ilişkisinde yapıcı olunuz..!
Kadın haksız dahi olsa, size düşen görev, ayıbını kapatmak olmalıdır..!
Kadın, kadının kurdu olmamalıdır..!
Oğullarınızı, torunlarınızı zehirlemeyi bırakın..!
Bunu yaptığınız zaman üzülen siz olursunuz…
Suçlu kim mi..(?)
Bu çocuğu annesinden koparan, sürekli dolduran, sevgi vermeyen, verene de engel olan babaannesi ve de babası mıdır..(?)
Boşanan eşlere, çocuğa yaklaşımları konusunda uzmanlarca eğitim vermeyen ve periyodik olarak kontrole çağırmayan…
Yetiştirme yurtlarında veya sokaklarda büyüyen çocukların ruh sağlığı yönünden periyodik taramasını yapmayan…
Yaralama gibi basit suçlara karışmış, serbest bırakılmış çocukları rehabilite etmeyen sistemin midir..(?)
Hepsi..!
DİP NOT:
Bu tatlı çocuğun iki yıl boyunca kaybettikleri kedisinin, böyle bir durumda çıkıp gelmesini annesi, oğlunun ruhaniyetine bağlıyor…
Umarım bu kedileri, annenin psikolojik gücüne güç ve anlam katar…

