Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

GAZİ ÖĞRETMEN ( 91 )

Gazi Öğretmen Üniversite’de okurken
Gazi Öğretmen Üniversite’de okurken gönüllü olarak Kıbrıs’a savaşmak için gitmek üzere Milli Türk Talebe Birliğinde judo kurslarına ve etkinliklere katılmış…
Gazi Öğretmen Kıbrıs’a savaşa gitmek üzere Motorlu araçları kullanmak üzere motosiklet, taksi, minibüs gibi araç ehliyetleri almış…
Kıbrıs Cumhurbaşkanı sayın Rauf Denktaş’ın Anamur’dan gizlice Kıbrıs’a çıkması için yapılan planların içinde yer almış…
Sayın Denktaş’ın gizlice Anamur’dan motorla Kıbrıs’a çıkmadan önce Anamur’da kalacağı yerin planlanmasında da görev almış…
Yapılan plan gereği gizlice adaya çıkışta sayın Denktaş’ın yakalanmasından sonra Anamur’dan Kıbrıs’a kayıklarla, motorlarla gönderilen silahların sevkiyatında yapılan çalışmalara da yardımcı olmuş ve Anamur’a kadar olan yol krokilerini ilgililere vermiş…
Kıbrıs’ın Anamur’a 70 kilometre (40 mil) mesafede oluşu, pek çok Kıbrıslı arkadaşıyla Adana ve İstanbul’da aynı sınıflarda okuyuşu sebebiyle ve barış harekatlarında Konya’dan kalkan savaş uçaklarının Anamur üzerinden gidiş dönüşlerini izlemek, her sabah bir süliet halinde Anamur’dan Kıbrıs’ın dağlarını izlemek bu ülkeye karşı olan ilgisini daha fazla artırmış…
Peygamberimizin halası Hala Sultan’ın mezarının Kıbrıs’ta oluşu, Hz. Ömer Türbesinin Anamur burnuyla karşı karşıya oluşu, İskenderun ve Hatay’a uzanan Karpat Bölgesi, portakal, mandalina, limon, hurma, gölevez, muz bahçeleriyle Lefke ve Güzelyurt, Anamur’dan Kıbrıs’a gidecek olan Barış suyu projesi bu ilgisini adeta gizemli hale getirmiş…
İlçe Milli Eğitim müdürlüğü dönemlerinde işte bu gizemli durumları sebebiyle Kıbrıs’la ilgili olan her türlü çalışmanın içinde yer alıyormuş…
Bunun için Sempozyumlarda TEBLİĞ’ler sunuyormuş…
Gazi Öğretmenin sivil kitle örgütleriyle bu şekilde yaptığı onlarca çalışmalar devam ederken aynı zamanda ülke genelinde 28 Şubat süreci de devam ediyormuş…
11.01.1999’da 3’üncü sayın Mesut Yılmaz hükümeti ve Ana sol hükümeti sona ermiş 56’ıncı hükümet olarak 4’üncü sayın Bülent Ecevit Hükümeti işbaşına gelmiş…
Bu hükümetin ömrü sadece 4 ay 12 gün sürmüş ancak bu dönemde de Milli Güvenlik Kurulu toplantısından 28 Şubat sürecini destekleyen bildiriler yayımlanmaya devam etmiş…
Milli Güvenlik Kurulunun 25 Şubat 1999 tarihinde yaptığı aylık toplantıdan sonra bir basın bildirisi yayımlanmış ve bu bildirinin 3’üncü maddesinde rejim aleyhine irticai faaliyetlerin önlenmesine ilişkin 28 Şubat 1997 tarih ve 406 sayılı Milli Güvenlik Kurulu kararlarının gözden geçirildiği, kararlarda belirtilen tedbirlerin uygulanmasına aynı kararlılık ve etkinlikle devam edilmesi bir kez daha vurgulanmış…
İrticai faaliyetlerin içine acaba İzcilik faaliyeti de mi giriyormuş?..
İzci Andının başında; “TANRIYA; VATANIMA KARŞI GÖREVLERİMİ YERİNE GETİRECEĞİME…” deniyormuş…Tanrıya karşı görevini yerine getirmek… Bundan iyi irticai faaliyet mi olurmuş?.. İrticai faaliyet… Dürüst insanlara atılabilecek en kolay çamur buymuş… Dağ fare doğurmuş… 28 Şubat süreci ülke için bir yıkım olmuş… Gerçek vatanseverler devre dışı bırakılmış yerine ehil olmayan kişiler getirilmiş…
Artık şu anda 8 Şubat denildiği zaman o devri yaşayan insanların tüyleri diken – diken oluyormuş… Artık ülkede hiç kimse 28 Şubatı üstlenemiyormuş… Çünkü ülkemizde yaşanan “darbe” deneyimleri içinde 28 şubat’ın apayrı bir yeri varmış; Kaypak, oynak, çirkef bir yer…
Önceleri “süreç “olarak adlandırılan 28 Şubat, sonradan “postmodern darbe” olarak anılmaya başlanmış…
Darbeden 30 yıla yakın bir süre geçtikten sonra Türkiye’de 28 Şubatla ilgili 2 ayrı grup oluşmuş durumdaymış;
Bir kısım insanlar “postmodern darbe”nin mağduru durumunda ve bu süreçten şikâyetçiymiş…
Diğer bir kısım insanlar da bu darbenin kışkırtıcısı görünmekten şikayetçiymiş…
Olan ülkeye olmuş ve ülke bu süreçte büyük yaralar almış…
Bu süreç Gazi Öğretmenin dolu-dolu geçen hayatının da dönüm noktası olmuş…
İçel Valisi sayın Şenol Engin Gazi Öğretmenin göreve devam etmesini istiyormuş… Ancak o da büyük baskı altındaymış…
Gazi Öğretmenin Anamur’da görev yaptığı süre içerisinde mahallesi olan Güzelyurt mahallesinde 90 dönüm bir arsayı Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığına tahsis edilmesini sağlamış…
O tahsis döneminde Milli Eğitim Bakanlığı ile Spor Bakanlığı birleşmiş ve Gazi Öğretmenin makamının adı; ”Anamur İlçe Milli Eğitim Ve Spor Müdürlüğü” olmuş…
Gazi Öğretmen de “Anamur İlçe Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürü” olmuş…“Spor” adına boş durmak olmaz diye düşünüyormuş… ‘’Spor adına Bir tesis yapılmalı… ‘’ diyormuş…
Araştırmış… Günlerce Anamur Belediyesinde İlçe yerleşim haritasını incelemiş… Güzelyurt mahallesinde 90 dönümlük bir arsa spor tesisleri için uygunmuş…
“Elde var, bizde niye olmasın…” mantığıyla hareket ederek 1’inci Lig takımlarının sezon sonunda kamp yapabileceği standartlara uygun en az 3 adet futbol sahası, en az 5 adet mini futbol sahası, komşu ilçe Manavgat’ta olduğu şekliyle 1 adet GOLF sahası, Basketbol – Voleybol – tenis ve diğer spor dalları ve kültürel faaliyetler için Kapalı Spor Salonu ve Kros için, bisiklet yarışı için arsa etrafını çevreleyen koşu bantları ve yollar yapılmasını planlıyormuş…
Standartlara uygun 1 adet futbol sahası, açık ve kapalı türbinleriyle birlikte yaptırılmış, Kapalı spor salonu gerçekleştirilmiş…
Ancak arsanın bir bölümü Kültür Bakanlığına devredilmiş buraya Kültür Sarayı yaptırılmış…
Kültür Sarayı’nın açılışına sayın Vali Şenol Engin de katılmış…
28 Şubat kararları nedeniyle Gazi Öğretmenin İlçe Milli eğitim Gençlik ve Spor müdürlüğü görevinden alınmasıyla ilgili olarak tam bir baskı altında tutulan sayın Vali Şenol Engin Kültür Sarayı açılış kartelasını kestikten sonra Gazi Öğretmeni yanına çağırmış, kucaklamış, alnından öpmüş ve sol eliyle sağ elini sıkı sıkıya tutmuş ve Kültür sarayını gezmeye başlamış…
Herkes çok şaşırmış…Hele Gazi Öğretmen daha çok şaşırmış… Açılan bina Kültür Bakanlığına ait bir binaymış… Cazi Öğretmenle ilgisi yokmuş…
Sayın Vali Gazi Öğretmenin elini sıkı sıkıya tutmuş bırakmıyormuş…
Başta Vali yardımcıları, Bayındırlık İl müdürü, Kaymakam, Hava Radar mevzii komutanı olmak üzere protokol erkanı kısa bir şok ’tan sonra Vali sayın Şenol Engin’in peşine düşmüşler ve Kültür Sarayını gezmeye başlamışlar… En önde Vali’nin yanı başında da Gazi Öğretmen…
Gazi Öğretmen zaman-zaman elini kurtarmaya çalışıyormuş… Ancak vücut diliyle anlaşılabilecek şekliyle Gazi Öğretmenin elini daha da sıkı tutuyormuş …
Sayın Vali Şenol Engin sanki birilerine, bir yerlere mesaj vermek ister gibiymiş… Yaklaşık yarım saatlik gezi-inceleme ve hiç bırakılmayan el…
Gazi Öğretmen mesajı almış: “Bırakmak istemiyorum…Bıraktıracaklar…” mesajıymış bu…
Hükümetleri bile deviren 28 Şubat süreci bu sıkı- sıkıya tutuşa rağmen işleyecekmiş… Gazi Öğretmen bunu anlamış…
İl Milli Eğitim müdürü sayın Metin Memiş de Gazi Öğretmenin göreve devam etmesini istiyormuş…
Gazi Öğretmen 32 yıldır görev yapıyormuş… Artık 28 Şubat kararlarına rağmen göreve devam etmenin bir anlamı da yokmuş…
Sayın Vali Şenol Engin ve İl Milli eğitim müdürü sayın Metin Memiş ayrılmasını istemedikleri ve Anamur’da kalmasını sağlamak için bir formül geliştirmişler ve sayın Metin Memiş telefonla bu formülü Gazi Öğretmene iletmiş…
Buna göre; İlçe Milli Eğitim müdürlüğünden alınarak Anamur Lisesine öğretmen olarak verilecekmiş ve daha sonra bir alt kademeye indirildiği için Bölge İdare Mahkemesine müracaat edecekmiş ve mahkemeyi kazanıp tekrar İlçe Milli Eğitim müdürlüğüne dönecekmiş… Formül buymuş…
Gazi Öğretmen kararını vermiş…Emekli olacakmış… Sayın Vali Şenol Engin ve İl Milli eğitim müdürü sayın Metin Memiş’ in ayrılmasını istemedikleri ve Anamur’da kalmasını sağlamak için geliştirdikleri formül için bizzat İL’e giderek kendilerine teşekkür etmiş, vedalaşmışlar, emeklilik dilekçesini vermiş ve emekli olmuş…
( devam edecek )