SERDAR ERKAN
Türkiye Emekliler Derneği Mersin Şubesi ve 2021 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şubesi geçim sıkıntısı dile getirmek adına basın açıklmasında bulundular. Emekliler adına açıklamayı okuyan 2021 Tüm Emekliler Sendikası Şube Başkanı Hüseyin Kurt, 6 Şubat depremlerinde yaşamını kaybedenlerin acısını yüreklerinde duyduklarını söyledi. Kurt, “Devletin gücünü harekete geçirmekte geç kaldı. Kaybedilen çok değerli ilk 48 saat, can kayıplarının olağanüstü artmasına yol açtı. Deprem bölgesinde yeniden inşa çalışmaları da çok yavaş ilerliyor. Tüm sorumluları görevlerini yapmaya, yaraları derhal sarmaya ve insanca yaşanabilecek konutları acil teslim etmeye çağırıyoruz.” dedi.
AKP iktidarının, ilk dönemlerinde Cumhuriyetin biriktirdiği büyük serveti, kamu işletmelerini, fabrikaları, limanları, madenleri, ormanları özelleştirip satarak; uluslararası ve yerli tefecilerden gelen sıcak parayı kullanarak; ülkemizde üretimden kopuk bir yalancı bahar yaşattığını öyleyen Kurt, “Şimdi ise yolun sonuna geldiğinin farkında, yalancı baharın yerini mutlak yoksulluk, evsizlik, işsizlik, geleceksizlik aldı. Bu yüzden zulmünü artırıyor, iktidarını rıza yerine zor ve hile yoluyla uzatmaya çalışıyor. Daha bir kaç gün önce 04.02.2025 tarihinde yayınlanan resmi gazete ile 7539 sayılı torba kanunun; ‘Görevden uzaklaştırma’ başlığında yeni bir hüküm getirildi. Bu hükme göre başkan ve üyeleri Cumhurbaşkanınca atanan Devlet Denetleme Kurulu (DDK) üyelerine denetimleri sırasında, denetleyici, diğer bazı nedenlerle birlikte,’Görevde kalması halinde kamu zararını arttıracağı anlaşılan, kamu hizmetinin gerekleri yönünden görevde kalmasında sakınca görülen, her kademede ve rütbedeki görevliler ile tüm kamu görevlilerinin ve memurların görevden alınmalarını, atamaya yetkili amirlere, kurula ve diğer yetkililere önerebilir.” şeklinde konuştu.
“Biz emekliler büyük emekçi ailesinin kopmaz bir parçasıyız”
DDK, Cumhurbaşkanının görevlendirmesiyle, yargı organı hariç belediyeler ve iştirakları dahil devletin tüm birimlerinin denetimini yapmaya yetkili olduğunu beliten Kurt, “Bu hükme göre; Cumhurbaşkanı her kişi ve kurum hakkında bir DDK denetmeni görevlendirerek denetler ve görevden uzaklaştırabilir. TÜİK Aralık 2024’te enflasyonu yüzde 1,03 ölçmüştü. Ocak 2025’te ise enflasyon bir ay öncesine göre 5 kat yükselerek yüzde 5,03 oldu. Demek ki Aralık 2024’te enflasyonun düşük ölçülmesinin nedeni, 2025 yılı için emeklilerin ve memurların aylıklarının artışını azaltmakmış. Aralık 2024’te enflasyonun çok düşük açıklanmasıyla enflasyonun faturası işçiye, memura, emekliye, dula ve yetime kesilmiş oldu! İktidarın diliyle söylersek o kendi fıtratına göre davranıyor. Anayasayı, yasayı, hukuku çiğniyor. Emeklilere, işçilere, çiftçilere, memurlara, işsizlere, evsizlere, çocuklara, gençlere, kadınlara, dullara ve yetimlere sabır tavsiye ediyor. Dolar milyarderlerine ve milyonerlerine ise rant, faiz, vergi iadesi ve ballı teşvikler sunuyor. Geçinemeyen beslenemeyen barınamayan milyonlarca emekçiyi fetihçilik masallarıyla oyalamaya çalışıyor. Bir elinde havuç, bir elinde sopa, emperyalist projelere kurban edilecek sahte çözüm süreçleri dayatıyor. Kendi bencil iktidar hesapları için, ulusu halkı vatanı etnik, dinsel ve mezhepsel olarak bölecek planlara alet oluyor. Biz emekliler büyük emekçi ailesinin kopmaz bir parçasıyız. Emekli bilgeliğiyle davranmak zorundayız. Sorumluluğumuz büyük, görevimiz savsaklanamaz. Yurttaşlar olarak kendi kaderimizi elimize almanın vaktidir. Bunun için, işçi memur köylü esnaf emekli, her sendikamıza, derneğimize, demokratik kitle örgütümüze görev düşüyor.” ifadelerini ullandı.
“Ttüm sorumluları görev başına çağırıyoruz”
Kurt şöyle devam etti;
“Önümüzde tek bir yol var. Birlikte mücadele edersek, gücümüzü birleştirirsek yoksulluk ve hukuksuzluktan kurtulup insanca yaşayacağız. Bunun için de daima attığımız ‘Birleşe Birleşe Kazanacağız’ sloganını hayata geçirmeye, tüm sorumluları görev başına çağırıyoruz. Bizlere sosyal, siyasal ve ekonomik olarak insanca yaşayacağımız olanakları sağlayın. TÜİK’in ısmarlama oranlarına göre yaptığınız artışlarla adeta bizimle alay ettiniz. Gerçek hayatın öyle olmadığını siz de biliyorsunuz. Kenar mahallelerde dahi kiraların 20 bin TL’ye ulaştığı, açlık sınırının 23 bin TL olduğu bir dönemde bizlere 14 bin 469 TL ile yaşamınızı sürdürün diyorsunuz. Kabul etmiyoruz. Susmayacağız, kanaat etmeyeceğiz, biat etmeyeceğiz. İnsanca yaşama koşullarına kavuşana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Emeklilerin nefes alabilmeleri için: En düşük emekli dul ve yetim maaşı, en düşük memur maaşına eşitlensin. Aylık bağlama oranı yeniden yüzde 70’e çıkarılsın. Güncelleme kat sayısında milli gelir artışından pay verilsin. Emekli aylıkları bağımsız kurumlarca açıklanan gerçek enflasyon oranına göre otomatik olarak güncellensin. Emekli, dul ve yetimlere Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında olmak üzere yılda dört kez asgari ücret düzeyinde ikramiye ödensin. Derhal tüm emekli, dul ve yetimlerin kök maaşlarına acilen 16 bin TL seyyanen zam yapılsın. TBMM’den emekli sendikaları statü yasası çıkarılsın. Toplu sözleşme yapma hakkımız anayasal güvence altına alınsın. Emekli maaşlarından kesilen muayene, ilaç vs. tüm sağlık kesintilerine son verilsin. Şehir içi tüm toplu taşıma araçlarından emeklilere ve eşlerine ücretsiz ulaşım hakkı sağlansın. Temel gıda maddeleri ile elektrik, su ve doğal gaz faturaları üzerinden alınan KDV kaldırılsın ve temel yaşama yetecek kadarı ücretsiz olsun. Banka promosyonu günün koşullarına göre değerlendirilsin, her yıl aylık artışına göre güncellensin. Konut sahibi olamayan emeklilere, TOKİ tarafından ucuz konut sağlansın. Emekliler konut sahibi olana kadar barınma yardımı yapılsın. Sefalete teslim olmayacağız.”