EMEKLİ AHMET AMCA..!

Ahmet amca, maden işçisi olarak yer altında siyah elmas(kömür) çıkarmak için yıllarca çalışmış, kronik akciğer hastalığı nedeniyle de emekli olmuştu…
Altmışlı yaşlarında olan Ahmet amca, emekliliği gelmesine rağmen, emekli olmayı düşünmüyordu…
Çünkü evde beslemek zorunda olduğu altı boğaz, Ahmet amcanın eline bakıyordu…
Ahmet amcanın çocukları büyümüş, her biri çok güzel üniversitelerde okuyorlardı.
Çocuklarıyla gurur duyan Ahmet amca, çocukları okullarını bitirinceye kadar çalışmak niyetindeydi…
Fakat sağlığı buna elvermeyince, sık sık aldığı sağlık raporları nedeniyle iş yerinden de sürekli uyarı alması üzerine emekli dilekçesini vermişti…
Çocukları da babalarının bu ağır şartlarda çalışmasına pek razı değillerdi…

Bankamatik önünde emekli kuyruğunda sırasını beklerken, kendisi gibi diğer emeklilerin serzenişine kulak kabarttı…
Önündeki hemcinsi sürekli bela okuyup durmaktaydı…
“… Bizi bu hale sokanları Allah celle kahrı perişan eylesin.”
Kuyruktakiler hep bir ağızdan, “Aminnn” diye bağırır…
“Yetmiş yaşındaki Fatma nine de, stafeti (koşu yarışmasında elden ele aktarılan metal ya da tahta çubuk) devralır gibi başlar bedduaya…
“Bu cihanda bizi sefil bıraktılar, öbür cihanda bizden beter olsunlar…”
Kuyruk, kadınlı erkekli, “Aminn” diye bağırır…
Fatma ninenin önündeki Hasan amca da, “Kul hakkına giriyorlar, hakkım haram zıkkım olsun.” diye iniltili bir şekilde mırıldanmasına…

Çok alçak sesle konuşmasına rağmen, kendi dudakları içinde…
Kuyruk, duymuş gibi davranarak yine yüksek sesle koro halinde, “Aminn.” diye eşlik eder…
Beddualar, ahlar, sızlanmalar birbirine karışır…
Heyecana gelen başka bir teyze, “Bari bizi öldürün.” diye birden bir çığlık atar…
Hemen yanıbaşındaki Selami Bey, “Bu bir ölümm, değil mi ki zaten..(?)” diye haykırır…
Aynı kadın, “Yavaş yavaş öldüreceklerine hızlı öldürsünler.” diye cevap vererek bedduasına destek arar…
Öbür emekli nine ise,
“Anaa, densize bak..! Niye biz ölecek mişiz, kendileri ölsünler.” diye karşılık verir…

Beddua korosu eşliğinde, maaşını çekme sırası kendisine gelen Ahmet Bey maaşını çeker.
Elindeki değeri az olan paraya baka baka evinin yolunu tutar…