Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

YETENEKLERİN ÖNEMSENMEMESİ..!

Sanatsal ve sporsal yeteneklerin
Sanatsal ve sporsal yeteneklerin ikinci plana atıldığı, önemsenmediği kolektif bir bakış açısına sahip bir millet olup çıktık..!
Her birey, farklı farklı yeteneklerle doğmasına karşın, ailelerin bu yetenekleri ikinci plana ittiğini, bazen de şiddetle karşı çıktığını üzülerek görmekteyiz…
“Kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya ya zurnacıya kaçar.” atasözünün yerini,
“Çocuğunu boş bırakırsan ya topçu ya popçu olur.” mantığındaki toplum anlayışının alması…
Sanki topçu veya popçu olmanın zararları varmış gibi..!
Özellikle de ekonomik kaygı yaşayan alt ve orta kesimin beklentisi bu yöndedir…
Her bir bireyin akademik başarı göstermesi şartmış gibi ortak bir zihniyet içinde olmaları…
Hatta, hiçbir şey olmasa da en azından bir öğretmen olsun temennileri…
Arzuları belli kalıplardaki mesleklerdir…
Doktor, avukat, mühendis, öğretmen gibi…
Bu mesleklere yönlendirirken, statünün yanında, tercih edilecek mesleğe iş garantili olarak bakılmaktadır…
Oysa ki bugün gelinen duruma baktığımızda, doktorluk mesleği hariç bu alanlarda işsizler kervanının oluştuğunu da görmezden gelemeyiz…
Özellikle de mühendislik ve öğretmenlik mesleğinde ihtiyaçtan fazla yığılma söz konusuyken..!
Yetenekler konusuna dönecek olursak, çok iyi futbol oynayan ancak algılaması zayıf bir çocuğa ne kadar özel ders aldırsanız aldırın istediğiniz hedefe ulaşamayacaksınızdır…
Çocuk kapasitesinin üstünde zorlandığı için de yetersizlik duygusuna, hiçbir şeyi başaramayacağı duygusuna da kapılmış olacaktır…
Bu nedenle, aynı çocuğun bedensel esnekliği ve de isteği varsa, kendisinin uygun bir spor dalına yönlendirilmesi önceliğimizin olması gerektiğini düşünenlerdenim…
Veya resim, heykel yapma yeteneği olan bir çocuğun güzel sanatlara yönlendirilmesi gibi…
Çoğaltılabilir…
Tiyatro, seslendirme, sinema eğitimi olabilir…
Hayal gücü zengin çocukları, öykü, hikaye, roman yazmaya teşvik etme…
Atatürk’ün, “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur.” sözünü de unutmadan…