Ufo’lar ve uzayda canlıların olup olmadığı ile ilgili internet mail adresime sorular gelmekte ve cevap vermem istenmekte…
Konu ile ilgili olarak yaptığım araştırmaları sizlerle de paylaşmak istiyorum:
NASA’nın uzay görevlerinde uzun yıllar çalışan ve araştırmalarda bulunan bilim insanları ve astronotlar düzenlenen etkinliklerde bu konuları konuşmaktalar….
ABD’nin Los Angeles kentinde bir araya gelen bilim insanları ve astronotlar zaman zaman açıklamalarda bulunmaktalar..
Geçtiimiz yıllarda ünlü yönetmen Darren Aronofsky’nin yeni projesi One Strange Rock için bir araya gelen astronotlar, evrenin tahmin edilenden de büyük olduğunu açıklayarak uzaylılarla karşılaşma olasılıklarını sıralamışlardı.
Uzayda 4.000 saat geçiren Kanadalı astronot Chris Hadfield, “Temelde her yıldızın gezegeni olduğunu kanıtladık. Şimdi matematiği yapmak size kalmış. Eğer Mars’ta fosil bulabiliyorsak ya da okyanusun derinlerinde bir kurtçuk bulunabiliyorsa evren hayat doludur. Yaşam bulmak çok kolay fakat zor olan akıllı, karmaşık ve zeki bir hayat formu bulmak” derken ünlü astronom David Kornreich, “Gözlemlenebilir evrende 1 septilyon (1.000.000.000.000.000.000. 000.000) yıldız var. Üstelik bu rakam sadece tahmini, bunun çok üzerinde yıldız olabilir. Eğer her bir yıldızın en az 1 adet gezegeni varsa, uzayda akıllı yaşam formu bulunabileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz” demişti.
Önceki yıllarda CIA, FBI, Deniz Kuvvetleri, NASA, askeri birlikler, ünlü Colares Olayı nedeniyle Brezilya, Rusya, Çin, emekli astronotlar, 51. Bölge’nin görevlileri ve ayrıca birçok hükümet uzaylıların varlığı konusunda resmi açıklamalar yapmışlardı..
Sürekli olarak UFO’yu araştıran kişiler tarafından bilinen uzaylılar, kesin olarak açıklanmasa da çoğu kişi onların varlığına inanıyordu.
Geçtiğimiz yıllarda Çin UFO Federasyonu başkanı ve saygın bir araştırmacı olarak bilinen Shi-Li Sun, kar amacı gütmeyen bir organizasyon düzenlemiş ve uzaylılarla ilgili çok tartışılacak bir açıklama yapmıştı.
Shi-Li Sun’ın yaptığı açıklamaya göre dünya dışı varlıkların dünyaya ziyaretleri çok öncelere dayanıyor.
Sun, yaptığı bir diğer açıklamada ise insanlığın ilerleyen teknolojilerinde uzaylıların da parmağı olduğunu açıklamıştı.
Sun’a göre içinde bulunduğumuz gezegen bilinmeyen bir zaman boyunca uzaylılar tarafından ziyaret edilmiş ve dünyanın en büyük teknolojilerinde, ayrıca toplumumuzun oluşmasında uzaylıların çok büyük katkısı olmuş.
Sun’ın yaptığı açıklamaların en önemli kısmı işe şu: “Onlarca yıldır yapılan çalışmalar, ben dâhil UFO’lar üzerine çalışan tüm akademisyenleri dünya dışı varlıkların gerçekliğine ikna etmiştir. Kısacası bizler UFO’ların, uzaylıların, kısacası dünya dışı varlıkların gerçekliğine inanıyoruz…”
Türkiyemizde de bu konularda proğramlar düzenlenmekte, açıklamalar yapılmaktadır.
UZAYLI ŞARKICI diye adlandırılan sevgili Ahmet Topaloğlu hangi programa konuk olsa o programda mutlaka uzaydaki canlılardan söz edilir.
Geçtiğimiz günlerde ulusal bir televizyon kanalında uzayda canlıların bulunup bulunmadığı ile ilgili tartışma izledim.
Konuşmacılar kendi branşlarıyla ilgili önemli bilgiler sundu.
Televizyon programlarında zaman zaman UFO’larla ilgili bilgiler verilmekte ve bazı ilim adamları, UFO’ların varlığından söz etmektedirler.
İster UFO’lardan bahsedilsin, ister uzaydaki canlılardan söz edilsin UZAY gizemli durumunu korumaya devam ediyor.
Ancak uzayda canlıların varlığından bahseden ilim adamlarının sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
İzlediğim programda konuşmacılar olayın dini boyutundan pek bahsetmediler…
Uzayda canlıların bulunup bulunmadığı ile ilgili olarak olayın bir de dini boyutu var.
Kur’an-ı Kerimde Şûara suresinin 29’uncu ayetinde Cenab-u Allah:
“O’nun (varlığına delalet eden) belgelerinden biri de göklerin ve yerin yaratılması ve ikisinde serpiştirip yaydığı canlılardır. Onun, dilediği zaman onları toplayıp bir araya getirmeye gücü ve kudreti yeter.” buyurmaktadır.
Dünyanın dışında bulunan gezegenlerde canlıların bulunduğuna dair İsra Sûresi’nin 44’üncü ayetinde, Meryem Sûresi’nin 93’üncü ayetinde yine İsra Sûresi’nin 55. inci ayetlerinde de işaretler vardır.
Şûara Sûresi’nin 29’uncu ayetini Tevhi-mu’l Kur’an’da tefsir eden Ebu’i Alâ el-Mevdûdî bu ayette bahsedilen hayatın sadece dünyada değil, gezegenlerde de olduğunu belirtmiştir.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır da bu ayetin tefsirini yaparken göklerde canlıların mevcut olduğuna bu Ayet-i Kerime’nin delil olduğunu belirtmiştir.
Gezegenlerde hayatın olup olmadığı pek çok astronomi âliminin araştırma konusu olmuştur.
Bu araştırmaların sonucu Kur’an-ı Kerimde belirtildiği şekliyle diğer gezegenlerde, yıldızlarda, gökyüzünde hayatın olduğu şeklindedir.
Esasen Merih yüzeyinde sıcaklığın, suyun ve oksijenin bulunduğu adeta ispatlanmış durumdadır.
Işıkla çekilen fotoğraflar Merih’teki hayat şartların dünyamızdaki hayat şartlarından pek farklı olmadığını göstermektedir.
Cenab-u Allah:
“Göklerde ve yerde bulunan herkes” ten , ”Arz ve bunların içinde bulunanlar” dan, “Göklerde ve yerde serpiştirilip yayılan canlılar” dan bahsediyor…
Aya ulaşılmış olması, Merih’teki hayat belirtileri, diğer bazı gezegenler ve yıldızlardaki tespitler gökyüzünde canlıların bulunabileceğinin ilk işaretleridir.
Fezada canlıların varlığının tespit edilmesi Kur’an-ı Kerim’in bir mucizesinin daha ortaya çıkmasına vesile olacaktır.
Hoşça kalınız.
Konu ile ilgili olarak yaptığım araştırmaları sizlerle de paylaşmak istiyorum:
NASA’nın uzay görevlerinde uzun yıllar çalışan ve araştırmalarda bulunan bilim insanları ve astronotlar düzenlenen etkinliklerde bu konuları konuşmaktalar….
ABD’nin Los Angeles kentinde bir araya gelen bilim insanları ve astronotlar zaman zaman açıklamalarda bulunmaktalar..
Geçtiimiz yıllarda ünlü yönetmen Darren Aronofsky’nin yeni projesi One Strange Rock için bir araya gelen astronotlar, evrenin tahmin edilenden de büyük olduğunu açıklayarak uzaylılarla karşılaşma olasılıklarını sıralamışlardı.
Uzayda 4.000 saat geçiren Kanadalı astronot Chris Hadfield, “Temelde her yıldızın gezegeni olduğunu kanıtladık. Şimdi matematiği yapmak size kalmış. Eğer Mars’ta fosil bulabiliyorsak ya da okyanusun derinlerinde bir kurtçuk bulunabiliyorsa evren hayat doludur. Yaşam bulmak çok kolay fakat zor olan akıllı, karmaşık ve zeki bir hayat formu bulmak” derken ünlü astronom David Kornreich, “Gözlemlenebilir evrende 1 septilyon (1.000.000.000.000.000.000.
Önceki yıllarda CIA, FBI, Deniz Kuvvetleri, NASA, askeri birlikler, ünlü Colares Olayı nedeniyle Brezilya, Rusya, Çin, emekli astronotlar, 51. Bölge’nin görevlileri ve ayrıca birçok hükümet uzaylıların varlığı konusunda resmi açıklamalar yapmışlardı..
Sürekli olarak UFO’yu araştıran kişiler tarafından bilinen uzaylılar, kesin olarak açıklanmasa da çoğu kişi onların varlığına inanıyordu.
Geçtiğimiz yıllarda Çin UFO Federasyonu başkanı ve saygın bir araştırmacı olarak bilinen Shi-Li Sun, kar amacı gütmeyen bir organizasyon düzenlemiş ve uzaylılarla ilgili çok tartışılacak bir açıklama yapmıştı.
Shi-Li Sun’ın yaptığı açıklamaya göre dünya dışı varlıkların dünyaya ziyaretleri çok öncelere dayanıyor.
Sun, yaptığı bir diğer açıklamada ise insanlığın ilerleyen teknolojilerinde uzaylıların da parmağı olduğunu açıklamıştı.
Sun’a göre içinde bulunduğumuz gezegen bilinmeyen bir zaman boyunca uzaylılar tarafından ziyaret edilmiş ve dünyanın en büyük teknolojilerinde, ayrıca toplumumuzun oluşmasında uzaylıların çok büyük katkısı olmuş.
Sun’ın yaptığı açıklamaların en önemli kısmı işe şu: “Onlarca yıldır yapılan çalışmalar, ben dâhil UFO’lar üzerine çalışan tüm akademisyenleri dünya dışı varlıkların gerçekliğine ikna etmiştir. Kısacası bizler UFO’ların, uzaylıların, kısacası dünya dışı varlıkların gerçekliğine inanıyoruz…”
Türkiyemizde de bu konularda proğramlar düzenlenmekte, açıklamalar yapılmaktadır.
UZAYLI ŞARKICI diye adlandırılan sevgili Ahmet Topaloğlu hangi programa konuk olsa o programda mutlaka uzaydaki canlılardan söz edilir.
Geçtiğimiz günlerde ulusal bir televizyon kanalında uzayda canlıların bulunup bulunmadığı ile ilgili tartışma izledim.
Konuşmacılar kendi branşlarıyla ilgili önemli bilgiler sundu.
Televizyon programlarında zaman zaman UFO’larla ilgili bilgiler verilmekte ve bazı ilim adamları, UFO’ların varlığından söz etmektedirler.
İster UFO’lardan bahsedilsin, ister uzaydaki canlılardan söz edilsin UZAY gizemli durumunu korumaya devam ediyor.
Ancak uzayda canlıların varlığından bahseden ilim adamlarının sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
İzlediğim programda konuşmacılar olayın dini boyutundan pek bahsetmediler…
Uzayda canlıların bulunup bulunmadığı ile ilgili olarak olayın bir de dini boyutu var.
Kur’an-ı Kerimde Şûara suresinin 29’uncu ayetinde Cenab-u Allah:
“O’nun (varlığına delalet eden) belgelerinden biri de göklerin ve yerin yaratılması ve ikisinde serpiştirip yaydığı canlılardır. Onun, dilediği zaman onları toplayıp bir araya getirmeye gücü ve kudreti yeter.” buyurmaktadır.
Dünyanın dışında bulunan gezegenlerde canlıların bulunduğuna dair İsra Sûresi’nin 44’üncü ayetinde, Meryem Sûresi’nin 93’üncü ayetinde yine İsra Sûresi’nin 55. inci ayetlerinde de işaretler vardır.
Şûara Sûresi’nin 29’uncu ayetini Tevhi-mu’l Kur’an’da tefsir eden Ebu’i Alâ el-Mevdûdî bu ayette bahsedilen hayatın sadece dünyada değil, gezegenlerde de olduğunu belirtmiştir.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır da bu ayetin tefsirini yaparken göklerde canlıların mevcut olduğuna bu Ayet-i Kerime’nin delil olduğunu belirtmiştir.
Gezegenlerde hayatın olup olmadığı pek çok astronomi âliminin araştırma konusu olmuştur.
Bu araştırmaların sonucu Kur’an-ı Kerimde belirtildiği şekliyle diğer gezegenlerde, yıldızlarda, gökyüzünde hayatın olduğu şeklindedir.
Esasen Merih yüzeyinde sıcaklığın, suyun ve oksijenin bulunduğu adeta ispatlanmış durumdadır.
Işıkla çekilen fotoğraflar Merih’teki hayat şartların dünyamızdaki hayat şartlarından pek farklı olmadığını göstermektedir.
Cenab-u Allah:
“Göklerde ve yerde bulunan herkes” ten , ”Arz ve bunların içinde bulunanlar” dan, “Göklerde ve yerde serpiştirilip yayılan canlılar” dan bahsediyor…
Aya ulaşılmış olması, Merih’teki hayat belirtileri, diğer bazı gezegenler ve yıldızlardaki tespitler gökyüzünde canlıların bulunabileceğinin ilk işaretleridir.
Fezada canlıların varlığının tespit edilmesi Kur’an-ı Kerim’in bir mucizesinin daha ortaya çıkmasına vesile olacaktır.
Hoşça kalınız.