Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

BU ÜLKEDE GIDA GÜVENLİĞİ YOK..!

– “Halkın sağlığını korumanın bir yolu da güvenli gıdadan geçer. Bu işler, saldım çayıra, mevlam kayıra anlayışıyla olmaz..!”

- "Halkın sağlığını korumanın

Araştırmacı-Köşe Yazarı Erdoğan Serin başta semt pazarları olmak üzere Türkiye’de gıda güvenliğinin olmadığını vurguladı.

Haftanın belli günleri kurulan semt pazarlarında açık alanda ve açık şekilde salça, zeytinyağı, bal, pekmez ve nar ekşisi satıldığını söyleyen Erdoğan Serin, “Tereyağı, peynir, çökelek, lor satılıyor. Toz biber, pul biber, sumak vb. satılıyor. Kısacası, günlük hayatta her gün tükettiğimiz birçok gıda maddesi satılıyor. Gelin görün ki, satılan bu gıda maddelerinin hangileri güvenli, hangileri güvensiz, sahte ya da hileli bilinmiyor. Hangileri mikrop ya da zararlı bakteri içeriyor, o da bilinmiyor. Çünkü böyle bir denetim mekanizması yok. Varsa da işlemiyor ya da işletilmiyor.” dedi.

“DÜZENLİ DENETİM ŞART!”

Her ilde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, her ilçede de İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü olduğunu ifade eden Serin, “İl, ilçe tarım ve orman müdürlüklerinin pazarlarda düzenli denetim yapmaları ve gıda güvenliğini mutlaka sağlamaları gerekir. Mülki idare amirlerinin de, görevlerini yapmayan ya da eksik yapan kurum ve kuruluşları harekete geçirmeleri gerekir. Devlet, vatandaşının sadece can güvenliğini sağlamakla yükümlü değildir! Aynı zamanda sağlığını korumakla da yükümlüdür. Halkın sağlığını korumanın yolu da güvenli gıdadan geçer. Bu işler, saldım çayıra, mevlam kayıra anlayışıyla olmaz. Halkın sağlığı için gıda güvenliğinin sağlanması şart. Kuşkusuz ki, bu konuda belediyelere de düşen görevler vardır.” şeklinde konuştu.

“HİLELİ GIDAYA DUR DENMELİ!”

Serin şöyle devam etti;

“Belediyelerin, bozuk, sahte ya da hileli gıda satarak halkın sağlığını doğrudan ya da dolaylı yoldan tehdit edenleri pazarlardan uzaklaştırmaları ve buralara bir daha sokmamaları gerekir. Artık şu gerçeği görelim ve halk sağlığını tehdit eden bozuk, sahte ve hileli gıda satışına dur diyelim. Markalı ve ambalajlı gıdalarda bile bu kadar sahteciliğin ve hilenin var olduğu bir ülkede, markasız ve ambalajsız gıdalarda neler yoktur kim bilir?!”