İslam dininin kutsal kitabı olan Kur’an-ı Kerim 14 asırdır en ufak bir değişikliğe uğramadan, tek bir harfi bile değişmeden günümüze ulaşmıştır.
Tüm insanlığa hitap eden Kur’an-ı Kerim, bölge ve zaman farkı, ırk farkı gözetmeden maddi manevi yönde insanlara yol gösterir.
Kur’an-ı Kerim insanlara inanç aşılar ve insanların şahsiyetini geliştirir. İnsanların davranışlarının nasıl olması gerektiğini anlatır.
İnsanın aklına hitap ederek, sosyal ve kültürel hayattan, ticaret hukukundan, miras ve evlilikten, ceza hukukundan, devletler hukukundan bahseder.
Tarihten örnekler vardır. Benzetmeler yapılır.
Kur’an-ı Kerim’de herkes için ve her yer için verilmiş direktifler vardır.
Kur’an-ı Kerim’in Allah sözü olmadığını iddia edenlere karşı Kur’an’da, benzer bir sure ve ayet getirilebilmesi için adeta meydan okunmuş, hiç kimse Kur’an’ın benzerini, sure ve ayetini ortaya koyamamışlardır.
Kur’an-ı Kerim, Allah tarafından Peygamber aracılığı ile gönderildiği zaman deriler, tahtalar, kemikler üzerine yazılmış, alimler tarafından ezberlenmiş, kitap halinde toplanmamıştı.
Kur’an-ı Kerim 3. Halife Hz. Osman zamanında toplanmış, bir tek harfi değişmeden günümüze kadar gelmiştir.
Kur’an, Allah sözüdür. Kâinat ise, Allah’ın eseridir.
Atomun yapısından kâinatın işleyişine kadar bütün varlıklar, Kur’an’da bildirilen kanunlarla idare edilmektedir.
Kur’an-ı Kerimdeki ayetlerden 1000 tanesi emir,1000 tanesi nehi, 1000 tanesi vaid, 1000 tanesi vaad, 1000 tanesi haber, 1000 tanesi misaller, 500 tanesi helal ve haram, 100 tanesi dua ve teşbih, 66 tanesi nasih ve mensuh ayetlerdir.
Kur’anın hedefi; İnsanı imana, ibadete, ahlak güzelliğine, doğruluğa, adalet ve meşru kazanca çağırmaktır.
Kur’an-ı Kerim bir edebiyat ve sanat mucizesi olduğu kadar bir ilim, fen ve teknik mucizesidir.
İlim alanındaki buluşlara asırlar önceden işaretler vardır.
Birkaç örnek vermek gerekirse:
a-Kur’an Enbiya Suresinin 30. ayetinde; kainatın yaradılışını haber veriyor.
b-Yasin Suresi’nin 40. ayetinde, dünyanın dönüşünü haber veriyor.
c-Rahman Suresi’nin 33. ayetinde; dünyanın yuvarlak olduğunu haber veriyor.
d-Ra’d suresinin 2. ayetinde, çekim kanununu haber veriyor.
e-Zariyat Suresi’nin 47. ayetinde; kainatın gökyüzünde genişlediğini haber veriyor.
f-Yasin Suresi’nin 38. ayetinde; Güneş sisteminin bir noktaya doğru gittiğini haber veriyor.
g- En’am Suresinin 125. ayetinde gökyüzüne çıkıldıkça oksijenin azaldığını haber veriyor.
h- Enbiya suresinin 32. ayetinde atmosfer tabakasının fonksiyonunu haber veriyor.
ı- Hicr suresinin 32. ayetinde aşılayıcı rüzgarlardan haber veriyor.
i- Yunus suresinin 61. ayetinde atomu haber veriyor.
j-Zariyat suresinin 49. ayetinde her şeyin çift yaratıldığını haber veriyor.
k- Rahman Suresinin 35. ayetinde elektriği haber veriyor.
Kuran bunlara ilaveten ;
Güneş sistemindeki 12 gezegeni…
Hareket enerjisini…
Güneşin sonunu…
Dağların yapısını ve fonksiyonunu…
Uzayın fethini ve aya çıkılacağını,
Kutupların basıklığını…
Kömürün meydana gelişini…
Radyo, telgraf ve telefonu…
Tren ve diğer nakil vasıtalarını…
İnsanın ve diğer canlıların yaratılışını…
Teknolojik gelişmelerle ilgili olarak da ;
Gökyüzünde uçulabileceğini…
Eşyanın aynen naklini ve ışınlanmayı…
Artezyeni… Gemileri… Ateşte yanmayan amyant maddesini haber veriyor.
Aslı bozulmamış din olan İslamiyet’in ilk gönderiliş şekliyle muhafaza edilişinin sebebi; Mukaddes kitabı olan Kur’an-ı Kerim’in hiç değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmesidir.
Hıristiyanlıkta olduğu şekliyle hiç kimseye dinden çıkarma ve dine girdirme yetkisi verilmemiştir.
İnsan kendi inancı veya inançsızlığı sebebiyle dine girer veya dinden çıkar.
İnsan, Allah’a karşı sorumlu kabul edilmiştir.
Yaptıkları iyiliklerin mükafatını ve kötülüklerin cezasını verme yetkisi Allah’a aittir.
Diğer dinlerde olduğu gibi ibadet belli yerlerde değil, yeryüzünde temiz olan her yerde yapılır.
İslam’da mezhepler vardır.
İslam mezheplerinde asıl inanç konusunda görüş ayrılığı yoktur.
Bazı küçük ayrıntılarda görüş ayrılığı vardır.
Ancak mezhepler genel olarak birbirlerini hak mezhep olarak kabul etmişlerdir. Bu kabul ediş, özde ayrılık olmayışındandır.
İslam’da günün, haftanın, ayın her saatinde çalışmak ibadet kabul edilmiştir. Dünya ve ahret mutluluğuna erişebilmek için, yapılacak çalışmalarda belli bir kısıtlama yoktur. Günün, haftanın her saatinde çalışılabilir.
Diğer dinlerde olduğu şekliyle İslam’da ırkçılık yoktur.
Bir ırkın diğer ırka üstünlüğü yoktur.
Üstünlük Allah’ın emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmakla sınırlı olup, Allah’ın emirlerine uyan, yasaklarından kaçan kimse Allah yanında en üstün olandır.
Din toplumları ayakta tutan sosyal bir bağdır.
Din birliği insan topluluklarını millet haline getiren, onu güçlü kılan en önemli etkendir.
Din toplumların belli bir disiplin içerisinde yaşamasını sağlayan yüce bir kavramdır.
Dinler içerisinde aslı bozulmamış tek din Müslümanlıktır.
Hoşça kalınız.