Nöbetçi Eczaneler
Son günlerde sosyal medyada daha çok turizm, konut potansiyeli, halka açılması vb. gibi faaliyetlerde değerlendirilmesi için ön plana çıkarılmaya çalışılan Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü tartışmalarına Prof. Dr. Halil Kumbur da dahil oldu.
Cumhuriyetin kuruluşundan sonra hükümetin “Toprak ve İskân Politikası” kapsamında kırsal kesimdeki hayvancılıktan, yerleşik hayata geçiş sürecinde yöre halkının yaşam ve geçimini kolay sürdürülebileceği alan olarak özellikle Alata ve Erdemli ilçesinin sahil kesimi tercih edildiğini hatırlatan Kumbur, kırsal kesimde hayvancılıkla uğraşan göçebe halkın tek geçim kaynağı olan tarım faaliyetlerinin geliştirilmesi için birtakım programlar ve çalışmalar yapıldığını hatırlattı.
Cumhuriyetin kuruluşundan sonra hükümetin “Toprak ve İskân Politikası” kapsamında kırsal kesimdeki hayvancılıktan, yerleşik hayata geçiş sürecinde yöre halkının yaşam ve geçimini kolay sürdürülebileceği alan olarak özellikle Alata ve Erdemli ilçesinin sahil kesimi tercih edildiğini hatırlatan Kumbur, kırsal kesimde hayvancılıkla uğraşan göçebe halkın tek geçim kaynağı olan tarım faaliyetlerinin geliştirilmesi için birtakım programlar ve çalışmalar yapıldığını hatırlattı.
Kumbur, “Çiftçi eğitimi ve ürün kalitesini arttırmak için 1944 yılında “Alata Ziraat ve Teknik Bahçıvanlık Okulu” kurulmuştur. Bu yapıya 1967 yılında “Bölge Bağ, Bahçe Araştırma Enstitüsü” eklenmiştir. Dolayısıyla “Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü”, 1944 yılından günümüze kadar İlçemiz, İlimiz, Bölgemiz ve Ülkemize Tarım Sektöründe önemli katkıları olan bir devlet kurumu olmuştur. Bu çalışmalar artarak devam etmektedir. Alata, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 09.10.2000 tarih ve 3877 sayılı kararı ile “I. Derece Doğal Sit Alanı” olarak ilan edilmiştir. Ayrıca, 16.11.2000 tarihinde “Nitelikli Koruma Alanı” ve daha sonra Cumhurbaşkanlığı’nın 05.01.2021 tarih ve 3360 sayılı kararı ile de “kesin korunacak hassas alan” olarak ilan edilmiştir. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün, lokasyon olarak Mersin ilimizin Erdemli, Tarsus ve Çamlıyayla ilçelerinde araştırma arazileri bulunmaktadır. Değişik kadrolarda yaklaşık 250 personel görev yapmakta olup bu personelin 80’i aşkını kurumda lisansüstü eğitim (yüksek lisans, doktora, doçent) ve deneyime sahip Ar-Ge personeli olarak görev yapmaktadır.” dedi.
“Sorunların çözümüne yönelik çalışmalara öncelik verilmeli”
Kurum bünyesinde, değişik kamu ve özel sektör kuruluşları, üniversiteler, TÜBİTAK, TAGEM, Kalkınma Ajansları, Avrupa Birliği ile tarım sektörüne katkı sağlayacak ulusal/uluslararası birçok iş birliği ve destek kapsamlı projenin çalışıldığını belirten Kumbur, “Bu çalışmalar günümüzde de artarak devam etmektedir. Bugünlerde olduğu gibi değişik zamanlarda da Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü işlevleri ile ilgili, çevresine yararlı olamıyor, hizmet üretemiyor gibi eleştiriler ile olumsuz imaj oluşturulmaya çalışılmıştır. Ancak kurumda yapılan çalışmalar Ar-Ge ve proje odaklı olmaları sebebi ile uzun süreli olabilmektedir. Projelerin özelliği gereği elde edilen başarıların tanıtım yönü biraz eksik kalabilmektedir. Diğer taraftan Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde (TAGEM) bir kamu kuruluşudur. Çalışma ve proje konularının belirlenmesi, planlaması, bütçelendirilmesi ilgili bakanlık programları ile ilişkilidir. Çalışmalar, projelerin tanıtımı, çıktılarının paylaşılmasında yetkinin bakanlık inisiyatifinde olabileceği de göz ardı edilmemelidir. Bütün bu konularda olumlu katkı sunanların (Oda, STK, şahıs, vb.) görüşleri kıymetlidir ve mutlaka dikkate alınmalıdır. Öneriler ve olumlu/olumsuz eleştiriler ışığında sektör ile ilgili, yakın çevredeki sorunların çözümüne yönelik çalışmalara, projelere de önem ve öncelik verilmelidir.” şeklinde konuştu.
“Bahçe bitkileri araştırma enstitüleri içinde 3. sırada”
Kumbur şöyle devam etti;
“Son 3-4 yıl içerisinde Mersin Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde (Mersin TEKNOPARK) “sıfır atık projesi” kapsamında ülkemiz için çevre sorunu yaratan iki önemli atıktan Ar-Ge çalışmalarımızla elde ettiğimiz ürünün ticarileşme testleri için sera çalışmalarını ve şu an yürütmekte olduğumuz TÜBİTAK projemizin saha çalışmalarını Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’ndeki açık ve kapalı alanlarda gerçekleştirmekteyiz. Bütün bu çalışmalarımızda enstitünün fiziki altyapısı ve deneyimli Ar-Ge personelinden destek almaktayız. Bu şekilde hizmet alımı ve iş birliği şeklinde Alata ile çalışma yapan çok sayıda kamu/özel sektör kuruluşları, araştırmacılar, şahıslar bulunmaktadır. İlçem Erdemli ile ilgili Kamu kuruluşları, STK’lar tarafından değişik zamanlarda düzenlenen konferanslarımda önemsediğim “Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü” ve “ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsüne” detaylı olarak yer vermekteyim. Alata ile ilgili Mersin Üniversitesi Yönetimimize geçmiş yıllarda detaylı raporlar hazırlamıştım. Dolayısıyla Alata’nın lokasyonu ve Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü hakkında detaylı bilgi sahibi oldum. Mersin Üniversitesi Rektörlüğü’nün de bölgede “Tarım Teknolojileri Fakültesi” ve Ar-Ge birimi açılması konusunda çalışmaları olduğu duyumlarımız mevcuttur. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, çalışmaları ve projeleri ile Tarım ve Orman Bakanlığı (TAGEM) bünyesindeki 52 enstitü ve bahçe bitkileri araştırma enstitüleri içinde 3. sıradadır.”
“Son 3-4 yıl içerisinde Mersin Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde (Mersin TEKNOPARK) “sıfır atık projesi” kapsamında ülkemiz için çevre sorunu yaratan iki önemli atıktan Ar-Ge çalışmalarımızla elde ettiğimiz ürünün ticarileşme testleri için sera çalışmalarını ve şu an yürütmekte olduğumuz TÜBİTAK projemizin saha çalışmalarını Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’ndeki açık ve kapalı alanlarda gerçekleştirmekteyiz. Bütün bu çalışmalarımızda enstitünün fiziki altyapısı ve deneyimli Ar-Ge personelinden destek almaktayız. Bu şekilde hizmet alımı ve iş birliği şeklinde Alata ile çalışma yapan çok sayıda kamu/özel sektör kuruluşları, araştırmacılar, şahıslar bulunmaktadır. İlçem Erdemli ile ilgili Kamu kuruluşları, STK’lar tarafından değişik zamanlarda düzenlenen konferanslarımda önemsediğim “Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü” ve “ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsüne” detaylı olarak yer vermekteyim. Alata ile ilgili Mersin Üniversitesi Yönetimimize geçmiş yıllarda detaylı raporlar hazırlamıştım. Dolayısıyla Alata’nın lokasyonu ve Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü hakkında detaylı bilgi sahibi oldum. Mersin Üniversitesi Rektörlüğü’nün de bölgede “Tarım Teknolojileri Fakültesi” ve Ar-Ge birimi açılması konusunda çalışmaları olduğu duyumlarımız mevcuttur. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, çalışmaları ve projeleri ile Tarım ve Orman Bakanlığı (TAGEM) bünyesindeki 52 enstitü ve bahçe bitkileri araştırma enstitüleri içinde 3. sıradadır.”
“Tarım sektörümüze ciddi katkılar yapıyor”
“Enstitü sahasında, birçok genetik kaynak parsellerinin doğal sürekliliği sağlanmaktadır. Yıllardır bu doğal ekolojik döngü devam ettirilmektedir. İklim değişikliği, kuraklık ve hastalıklara karşı dayanıklı yeni çeşitlerin geliştirilmesi çalışmaları sürdürülmektedir. Alata’ya özgü Alata Böceği, kum zambağı, Caretta Caretta alanları, kumsalları mevcuttur. Silifke’de çilek, Mut İlçesinde kayısı, çekirdeksiz limon, muz (Alata azman), ağaç kavunu, çekirdeksiz limon, avokado, asma, ağaç kavunu, sitranj, tangelo, pikan, keçiboynuzu, yenidünya, mandarin, portakal vb. üründen oluşan çok sayıda gen türü bulunmaktadır. Sosyal tesis, lojman, toplantı salonları, TSE belgeli analiz laboratuvarları, atölyeleri, üretim üniteleri ve alanları ile çok iyi tasarlanmış tam bir komplekstir. Alata, bölge kalkınması ve ülkemiz için özgül ağırlığı olan bir kamu kuruluşumuzdur. Alata ve Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü; lokasyonu, fiziki altyapısı, yetişmiş insan kaynakları potansiyeli, 80 yıllık (1944-2024) geçmişi ve ülkemiz için stratejik, her türlü araştırma, uygulama projeleri, çalışmaları ile tarım sektörümüze ciddi katkılar yapmaktadır. Enstitünün mevcut yerinin korunması, araştırma-uygulama, fiziksel altyapısının yenilerek devam etmesi gerekir.”