Geçtiğimiz günlerde bir grup üniversite öğrencisinin de hazır bulunduğu bir sohbet toplantısına katıldım.
Sohbet toplantısında söz dönüp dolaştı ve estetik cerrahi ameliyatları konusuna geldi.
Ama değişik bir boyutta…
Vücut konturlarını değiştirmek, daha güzel görünmek, kendini daha iyi hissetmek, güzel bir vücuda sahip olmak için ameliyat olmanın faydaları ve sakıncaları üzerinde görüşler ortaya kondu.
Vücuda dövme yaptırmak, botoks, yüz gerdirme ve görünen yerleri ameliyatla değiştirmek konuları dile getirildi.
İstanbul Üniversitesi Tıp fakültesinde okuduğunu söyleyen bir öğrenci bu tür değişikliklerin yani imaj estetiğinin sakıncasının olmadığını söyledi.
İlahiyat fakültesinde okuduğunu söyleyen diğer bir öğrenci vücuda yaptırılan dövmenin kanser riski taşıdığını söyledi.
Botoks, yüz gerdirme, dolgu, kadınlarda dudak estetiği, dudak doldurması üzerine konuşan bir diğer öğrenci imaj estetiğinin sakıncalarını anlattı.
Bazı sanatçıların güzelleşmek uğruna yılda 2-3 defa estetik ameliyatı yaptırdıklarını söyleyen bir diğer öğrenci de bunu tasvip etmediğini dile getirdi.
Benim yaklaşımım da bir örnekle oldu.
Verdiğim örnek burun estetiği üzerineydi.
Dedim ki; “Bir kişide burnundan nefes alma güçlüğü varsa ve burnunun üzerinde nefes almasını önleyecek belirli bir çıkıntı varsa bu kişinin burun estetiği ameliyatı olmasında sakınca yoktur.
Bir ameliyatla hem sağlık sorununu, hem de estetik kaygılarını gidermiş olur…
Ancak bu kişide fonksiyonel olarak bir sorun yoksa, burnu da yüzü için gayet uyumlu ve doğal bir görüntüsü var ise bu kişi burnunun şeklinden sıkıldığını söyleyerek burnunu başka bir kişiye benzetmek için ameliyat olmak istiyorsa işte bu sakıncalıdır.
Bu kişi psikolojik bunalımdadır.
İnsan vücudu bir heykel değildir. Estetik plastik cerrahî operasyonları da heykele şekil vermek değildir…”
Üniversite öğrencileri sevgili Akif, İsmail, İsmet, Atakan ve şu anda ismini hatırlayamadığım diğer gençler sözlerimi ilgiyle dinlediler…
İlahiyat Fakültesinde okuduğunu söyleyen sevgili İsmet; İmaj estetiğinin dini yönü konusunda bilgi almak istedi.
…Ve bu konuda da Üniversiteli gençlerle bilgi alışverişinde bulunduk…
Toplantıda anlattığım şekliyle Dinimiz; insanlarımızın yaratılışında var olan güzelliklerini daha da belirgin hale getirmek için güzel giyinmeyi, uygun şekilde süslenmeyi, süs eşyası kullanmayı, takı takmayı, saçları taramayı mubah kabul etmiştir.
Mubah: Dinimizce yapılması emir olunmayan ve yasak da edilmeyen şeylerdir.
Bu anlattıklarımız mubah olmakla beraber yaratılıştan verilen şekillerin değiştirilmesini de yasaklamıştır.
Allah’ın yarattığı şekli beğenmeyerek, ameliyatla bazı organlarının şekillerini değiştirmek, görünen güzelliğin de çok-çok üzerinde güzellik aramak uygun değildir.
Peygamber Efendimizin süslenmek amacıyla vücutlarına dövme yaptıranlara, dişlerini keyfî olarak seyrekleştirenlere lanet ettiği rivayet edilmektedir.
Ancak; vücudumuzun herhangi bir organında toplum içinde küçümsenmemize sebep olacak, bizi aşağılık komplekslere itecek, elem ve üzüntü duymamıza sebep olacak bir anormallik ve fazlalık bulunursa bunun tedavi maksadıyla ameliyatla düzeltilmesinde sakınca yoktur.
Çünkü ortada bir tedavi olayı vardır.
Bir Üniversite öğrencisinin belirttiği şekilde bazı sanatçılarımızın yılda iki-üç defa güzelleşmek amacıyla estetik ameliyatı yaptırmaları sağlık açısından da zararlıdır.
Hoşça kalınız.
Sohbet toplantısında söz dönüp dolaştı ve estetik cerrahi ameliyatları konusuna geldi.
Ama değişik bir boyutta…
Vücut konturlarını değiştirmek, daha güzel görünmek, kendini daha iyi hissetmek, güzel bir vücuda sahip olmak için ameliyat olmanın faydaları ve sakıncaları üzerinde görüşler ortaya kondu.
Vücuda dövme yaptırmak, botoks, yüz gerdirme ve görünen yerleri ameliyatla değiştirmek konuları dile getirildi.
İstanbul Üniversitesi Tıp fakültesinde okuduğunu söyleyen bir öğrenci bu tür değişikliklerin yani imaj estetiğinin sakıncasının olmadığını söyledi.
İlahiyat fakültesinde okuduğunu söyleyen diğer bir öğrenci vücuda yaptırılan dövmenin kanser riski taşıdığını söyledi.
Botoks, yüz gerdirme, dolgu, kadınlarda dudak estetiği, dudak doldurması üzerine konuşan bir diğer öğrenci imaj estetiğinin sakıncalarını anlattı.
Bazı sanatçıların güzelleşmek uğruna yılda 2-3 defa estetik ameliyatı yaptırdıklarını söyleyen bir diğer öğrenci de bunu tasvip etmediğini dile getirdi.
Benim yaklaşımım da bir örnekle oldu.
Verdiğim örnek burun estetiği üzerineydi.
Dedim ki; “Bir kişide burnundan nefes alma güçlüğü varsa ve burnunun üzerinde nefes almasını önleyecek belirli bir çıkıntı varsa bu kişinin burun estetiği ameliyatı olmasında sakınca yoktur.
Bir ameliyatla hem sağlık sorununu, hem de estetik kaygılarını gidermiş olur…
Ancak bu kişide fonksiyonel olarak bir sorun yoksa, burnu da yüzü için gayet uyumlu ve doğal bir görüntüsü var ise bu kişi burnunun şeklinden sıkıldığını söyleyerek burnunu başka bir kişiye benzetmek için ameliyat olmak istiyorsa işte bu sakıncalıdır.
Bu kişi psikolojik bunalımdadır.
İnsan vücudu bir heykel değildir. Estetik plastik cerrahî operasyonları da heykele şekil vermek değildir…”
Üniversite öğrencileri sevgili Akif, İsmail, İsmet, Atakan ve şu anda ismini hatırlayamadığım diğer gençler sözlerimi ilgiyle dinlediler…
İlahiyat Fakültesinde okuduğunu söyleyen sevgili İsmet; İmaj estetiğinin dini yönü konusunda bilgi almak istedi.
…Ve bu konuda da Üniversiteli gençlerle bilgi alışverişinde bulunduk…
Toplantıda anlattığım şekliyle Dinimiz; insanlarımızın yaratılışında var olan güzelliklerini daha da belirgin hale getirmek için güzel giyinmeyi, uygun şekilde süslenmeyi, süs eşyası kullanmayı, takı takmayı, saçları taramayı mubah kabul etmiştir.
Mubah: Dinimizce yapılması emir olunmayan ve yasak da edilmeyen şeylerdir.
Bu anlattıklarımız mubah olmakla beraber yaratılıştan verilen şekillerin değiştirilmesini de yasaklamıştır.
Allah’ın yarattığı şekli beğenmeyerek, ameliyatla bazı organlarının şekillerini değiştirmek, görünen güzelliğin de çok-çok üzerinde güzellik aramak uygun değildir.
Peygamber Efendimizin süslenmek amacıyla vücutlarına dövme yaptıranlara, dişlerini keyfî olarak seyrekleştirenlere lanet ettiği rivayet edilmektedir.
Ancak; vücudumuzun herhangi bir organında toplum içinde küçümsenmemize sebep olacak, bizi aşağılık komplekslere itecek, elem ve üzüntü duymamıza sebep olacak bir anormallik ve fazlalık bulunursa bunun tedavi maksadıyla ameliyatla düzeltilmesinde sakınca yoktur.
Çünkü ortada bir tedavi olayı vardır.
Bir Üniversite öğrencisinin belirttiği şekilde bazı sanatçılarımızın yılda iki-üç defa güzelleşmek amacıyla estetik ameliyatı yaptırmaları sağlık açısından da zararlıdır.
Hoşça kalınız.