Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    PENCEREMDEN: KOCATEPE GAZİLERİYLE 50. YILDA KKTC’DE… -1

    Bu yazı, Kıbrıs Barış

    Bu yazı, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yılı nedeniyle KKTC’de yapılan kutlamalara katılmak üzere adaya yaptım ziyaretle ilgilidir.
    21 Temmuz 1974 tarihinde Baf açıklarında kendi uçaklarımız tarafından yanlışlıkla batırılan, Kocatepe Muhribi’nden kurtulan gazilerle birlikte onur ve gururla geçirdiğim tarihi anları köşemde sizlerle paylaşmak için yazıyorum.

    E. Gazi Dz. Yarbay Özhan Bakkalbaşıoğlu’nun davetiyle katıldığım ve 19-21 Temmuz 2024 tarihleri arasındaki 3 gün içinde yaşadığım unutulmaz tarihi anları ve gururunu yazıyla anlatabilmem ne derece mümkün olabilecek bilmiyorum.

    Ancak seyahatimi başından itibaren anlatmaya çalışacağım.

    TAŞUCU LİMANI TOZ TOPRAK İÇİNDE..! BAKIMDAN GEÇMESİ GEREKİYOR

    Denizcilik firmasının VİA MARİE yük gemisiyle gece 03:00 da başlayan deniz yolculuğunun başladığı, Taşucu liman sahasının zemininin son derece bakımsız, dökme sarı toprak ve toz duman içinde oluşu dikkat çekiciydi. Gümrük ve pasaport kontrolünden sonra tel örgüler içindeki gerek valizlerle bekleme alanın ve binaların toz toprak içinde kadın, erkek, çoluk çocuk yolcuların kalabalık valizleri ile atakta beklemeleri dikkat çekiyordu.

    Yolcuların, ya tel örgü içindeki kafede oturmaları gerekiyor ki, yüksek ücretli çay ve su bedelleri ödeyecekler!

    Ya da ayakta tel örgü içinde gemi giriş kapısında bekledikleri görünüyordu. Liman işletmecisinin ayakta bekleyen 100’den fazla yolcu için oturma bankları bile koymaması gerçekten anlaşılır gibi değildi..!

    Yaklaşık gece saat 21:00’den 23:30’a kadar, gemiye, araç ve TIR bu arada özel araçlar milim milim yüklendi.

    Yolcular ellerinde ağır valizleri ile taşıma arabalarında veya tozlu zeminde ayakta TIR’ların yüklenişini beklemek zorunda kaldılar.

    Liman işletmecisi firmanın yolcuların bindiği o alanı peyzaj ile hem süsleyerek, binaları hem de oturacak, banklar koyarak daha estetik ve ihtiyaca hizmet edecek şekle getirmesi gerekiyor.

    23:30’dan sonra içeri alınıp girebilen yolcular geminin Girne’ye sabah saat 3:00’e kadar geminin içinde koltuklarında, oturma yerlerinde veya açık havada bulunan yan oturma koltuklarında ve yangın aletlerinin bulunduğu kırmızı ahşap kutular üzerinde geçirdi. Bazı yolcular ise yastık pike ile kah yatarak, kah uzanarak Sabah 08;00’de Girne Limanı’na ininceye kadar kadar zaman geçirmek durumunda kaldık. Bindiğimiz yük gemisinin (Via Marie) içindeki yazılar , haritalar, Baltık Ülkelerinden satın alındığı gösteriyordu.

    Gemide üç kat yük platformunda

    Yaklaşık 30 TIR kamyonu ve 20 kadar normal kamyon ve Kıbrıs plakalı binek araçlar ile 19 Temmuz sabahı Girne limanına yanaştık.

    Daha sonra pasaport kontrolünden sonra Gazilerle buluşmak üzere Lapta’ya yola çıktım.

    (Devam edecek)