Sayın EMİN AKDOĞAN soruyor:
SORU: Süleyman Çelebi’nin yazdığı Mevlit; Dini hayatımızın adeta bir parçası olmuştur.
Anadolu’da ölen kişilerin arkasından veya dini gecelerde mutlaka mevlit okunuyor.
Başka bir deyişle ölen kişinin ailesi mutlaka mevlit okutuyor.
Bazı kimseler ise Mevlit’in bidat olduğunu söylüyor.
Ben Mevlit’in tarihçesini öğrenmek istiyorum.
Mevlit ne zamandan beri okutulmaktadır?
CEVAP: On üçüncü ve on dördüncü asırlarda Anadolu’da dini edebiyat büyük gelişme göstermişti.
On beşinci asırda Anadolu’da görülen kültür ve edebiyatın gelişmesi Osmanlı hanedanının mensuplarının yaşadığı alanlarda görülmeye başlamıştır.
İkinci Murat, Fatih Sultan Mehmet, İkinci Beyazıt, Cem Sultan pek çok şiir yazmış Yıldırım Beyazıt’ın oğlu emir Süleyman da şairleri himaye etmiştir.
Bu arada kıymetli eserler ortaya çıkmıştır.
Mevlit; O dönemde yaşayan Süleyman Çelebi’nin yazdığı “Vesîletü’n-necat” isimli eseridir.
Süleyman Çelebi’nin hayatı hakkında fazla bilgi olmamakla birlikte Birinci Murat devri vezirlerinden Ahmet Paşanın oğlu olduğu söylenmektedir.
Yıldırım Beyazıt zamanında divan-ı hümayunda imamlık yaptığı bilinmektedir.
Mezarının nerede olduğu pek bilinmemekle birlikte Bursa Çekirge yolu üzerinde bulunduğu İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nde öğrencilik yıllarımda İslami Türk Edebiyatı öğretim üyemiz muhterem hocam Sayın Necla Pekolcay’ın tutturduğu ders notlarından anlaşılmaktadır.
Dr. Necla Pekolcay hocamızın anlattıklarından hatırımda kaldığı kadarıyla Süleyman Çelebi’nin yazdığı Mevlit’inin İstanbul Kütüphanelerinde tespit edilebilen nüshalarının sayısı 51 adettir.
Sayın hocamız yaptığı araştırmada İstanbul Kütüphanelerinde 30 çeşit ve 100 nüsha Türkçe Mevlit tespit etmişti.
Bunlardan 48 tanesinin diğer şahıslara ait olduğunu belirtmişti.
Yine aynı araştırmasında İstanbul Kütüphanelerinde 71 nüsha Arapça, 55 adet farsça, 3 adet Arnavutça, 1 adet Kürtçe, 1 adet Rumca olmak üzere 81 adet mevlit metni tespit etmişti.
Herkesçe ve Boşnakça mevlit metinlerinin varlığından da bahsetmişti.
Necla Pekolcay hocamı buradan hayırla yad ediyorum.
Mevlit; Peygamberimizin doğum yıldönümü kutlama merasimlerine özel ad olmuştur.
Mevlit merasimlerinin yapılması için 1231 yılında İbn Dıhye isimli bir din bilgini “kitabut-tenvir fi Mevlidi’s-siracii-münir.” isimli eseri yazarak Erbil Emiri Muzafferüddin Gökbörü’ye sunmuştur.
İlk Mevlit merasimini kutlayan Muzafferüddin Gökbörü olmuştur.
Mevlid merasimleri bütün İslam aleminde kutlana gelmiştir.
Sultanahmet, Ayasofya, Süleymaniye, Hamidiye.. gibi selatin camilerde “Mevlit alayı” adıyla geniş kapsamlı kutlamalar 100′lerce yıl devam etmiştir.
Mevlit kandili de üçüncü Murad’ın emriyle umumî bayram günü ilan edilmiştir.
Hoşça kalınız.
SORU: Süleyman Çelebi’nin yazdığı Mevlit; Dini hayatımızın adeta bir parçası olmuştur.
Anadolu’da ölen kişilerin arkasından veya dini gecelerde mutlaka mevlit okunuyor.
Başka bir deyişle ölen kişinin ailesi mutlaka mevlit okutuyor.
Bazı kimseler ise Mevlit’in bidat olduğunu söylüyor.
Ben Mevlit’in tarihçesini öğrenmek istiyorum.
Mevlit ne zamandan beri okutulmaktadır?
CEVAP: On üçüncü ve on dördüncü asırlarda Anadolu’da dini edebiyat büyük gelişme göstermişti.
On beşinci asırda Anadolu’da görülen kültür ve edebiyatın gelişmesi Osmanlı hanedanının mensuplarının yaşadığı alanlarda görülmeye başlamıştır.
İkinci Murat, Fatih Sultan Mehmet, İkinci Beyazıt, Cem Sultan pek çok şiir yazmış Yıldırım Beyazıt’ın oğlu emir Süleyman da şairleri himaye etmiştir.
Bu arada kıymetli eserler ortaya çıkmıştır.
Mevlit; O dönemde yaşayan Süleyman Çelebi’nin yazdığı “Vesîletü’n-necat” isimli eseridir.
Süleyman Çelebi’nin hayatı hakkında fazla bilgi olmamakla birlikte Birinci Murat devri vezirlerinden Ahmet Paşanın oğlu olduğu söylenmektedir.
Yıldırım Beyazıt zamanında divan-ı hümayunda imamlık yaptığı bilinmektedir.
Mezarının nerede olduğu pek bilinmemekle birlikte Bursa Çekirge yolu üzerinde bulunduğu İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nde öğrencilik yıllarımda İslami Türk Edebiyatı öğretim üyemiz muhterem hocam Sayın Necla Pekolcay’ın tutturduğu ders notlarından anlaşılmaktadır.
Dr. Necla Pekolcay hocamızın anlattıklarından hatırımda kaldığı kadarıyla Süleyman Çelebi’nin yazdığı Mevlit’inin İstanbul Kütüphanelerinde tespit edilebilen nüshalarının sayısı 51 adettir.
Sayın hocamız yaptığı araştırmada İstanbul Kütüphanelerinde 30 çeşit ve 100 nüsha Türkçe Mevlit tespit etmişti.
Bunlardan 48 tanesinin diğer şahıslara ait olduğunu belirtmişti.
Yine aynı araştırmasında İstanbul Kütüphanelerinde 71 nüsha Arapça, 55 adet farsça, 3 adet Arnavutça, 1 adet Kürtçe, 1 adet Rumca olmak üzere 81 adet mevlit metni tespit etmişti.
Herkesçe ve Boşnakça mevlit metinlerinin varlığından da bahsetmişti.
Necla Pekolcay hocamı buradan hayırla yad ediyorum.
Mevlit; Peygamberimizin doğum yıldönümü kutlama merasimlerine özel ad olmuştur.
Mevlit merasimlerinin yapılması için 1231 yılında İbn Dıhye isimli bir din bilgini “kitabut-tenvir fi Mevlidi’s-siracii-münir.” isimli eseri yazarak Erbil Emiri Muzafferüddin Gökbörü’ye sunmuştur.
İlk Mevlit merasimini kutlayan Muzafferüddin Gökbörü olmuştur.
Mevlid merasimleri bütün İslam aleminde kutlana gelmiştir.
Sultanahmet, Ayasofya, Süleymaniye, Hamidiye.. gibi selatin camilerde “Mevlit alayı” adıyla geniş kapsamlı kutlamalar 100′lerce yıl devam etmiştir.
Mevlit kandili de üçüncü Murad’ın emriyle umumî bayram günü ilan edilmiştir.
Hoşça kalınız.