Rusya, Çin gibi hegemonyaya ve Gazze’deki soykırıma karşı çıkan çok kutuplu Dünya’nın önde gelen bir ülkelerinden İran’ın, CB ile Dışişleri Bakanı’nı taşıyan helikopterinin Azerbaycan’da baraj açılışından dönerken düşmesi veya düşürülmesi tüm Dünya’da şok etkisi ve büyük bir tartışma yarattı. Çünkü İran soğuk savaşın bitiminden sonra tek kutuplu Dünya’nın hedefindeydi.
İran’da 1900 yılların başına kadar da İran Şahı (Azeri) Türk kökenli idi.
İran’da nüfusunun önemli bir bölümü , özellikle kuzeyde Azerbaycan Türkleri oluşturmaktadır.
Bu nedenle iki ülkenin ilişkileri son yıllara kadar gergindi. Bu nedenle İsrail ile Azerbaycan ilişkileri hep iyi olmuş, İsrail son Karabağ savaşında Azerbaycan desteklemişti.
Uluslararası alanda sıkışan İran’ın son yıllarda barışı ve BM hukukunu gözeten politikaları öne çıkararak komşularıyla barışa yöneldi. Son Azerbaycan ziyareti bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Doğaldır ki bu gelişmeler İran’ı yalnızlaştırmak ve sıkıştırmak isteyen hegemonyayı rahatsız etti .
ULUSLARARASI SİYASİ SUİKASTLAR TARİHİ
Tarihte bilinen en önemli ve ünlü suikastlar Roma İmparatorluğunda sarayda iktidarı ele geçirmek isteyen varisler arasında veya PAX ROMA düzenini ( barışını) sağlamak için idaresi altındaki kral ve asilleri zehirleyerek ve hançerleyerek yapılmış. Bu gelenek Doğu Roma’dan (Bizans) Osmanlılar’a geçmiş, saray içindeki taht mücadelesinde veya idaresi altındaki beyliklerde varislerin birbirini zehirlemenin yanısıra, boğdurma da çok kullanılmıştır. Rusya’da bugün bile zehirleme ile öldürme ve kazaen suikastlar daha çok tercih edilmektedir.
Keşfedilmesinden sonra da bugüne kadar çoğunlukla bir tetikçi marifetiyle ateşli silahlar ile suikastlar öne çıkmıştır.
(Devam edecek)