Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yürütülen organizasyon kapsamında Türkiye’den yaklaşık 85 bin civarındaki hacı adayı kutsal topraklara gidecek olmanın heyecanını yaşamıştı.
2024 yılı hac döneminin ilk kafilesi 9 Mayıs Perşembe günü Ankara ve İstanbul’dan yola çıkmıştır.
Konuya dair açıklamalarda bulunan Hac Hizmetleri Daire Başkanı Hüseyin Demirhan, ilk kafilenin Ankara ve İstanbul’dan Medine’ye uğurlandığını söylemiştir.
Hacı adayları için müftülüklerce uğurlama programları düzenlenmiş, İstanbul’dan hareket eden ilk kafile bir Osmanlı geleneği olan Sürre Alayı ile uğurlanmıştır.
İstanbulda olduğu gibi aynı tarihte Ankara ve İzmir’de de kutsal topraklara yolcu edilen ilk hac kafilesi için merasimler düzenlenmişti.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İstanbul’dan kutsal topraklara gidiecek 360 kişilik hac kafilesi için Harem Otogarı’nda düzenlenen uğurlama merasimine katılmış; “Sürre Alaylarından Günümüze Üsküdar Harem’den, Harem-i Şerif’e” ismiyle düzenlenen program, Kur’an tilavetiyle başlamıştı.
Hacı adayları dualarla uğurlanmıştı, Harem’de duygulu anlar yaşanmıştı. Program ilahilerle sona ermiş, hacı adayları Medine’ye hareket etmişti.
Evet…
Hacı adayları İstanbul Harem’den kutsal topraklara törenle uğurlanmıştır.
Osmanlı’da sürre alayı her yıl hac mevsiminde İstanbul’dan büyük bir merasimle uğurlanıyordu.
Bu yıl da hacı adayları Haremeyne yolculuk için İstanbul haremde sürre alayının toplandığı noktada bir araya gelmişlerdi,
Hac nesir?
Hac; kutsal kabul edilen mekânları dinî maksatla ziyaret etmedir.
Hac; İslâm’ın beş şartından biridir.
Hac kelimesi İbrânîce’de hag şeklindedir; “bayram” anlamına gelen bu kelime “bir şeyin etrafında dönmek, dolanmak” mânasındaki hvg kökünden türemiştir.
Hac veya hag çok eski bir Sâmî tabir olup İbrânîce’den başka Ârâmîce’de ve Sâbiî dilinde de bulunmaktadır.
Kelimenin asıl anlamının “bir şeyin etrafında dönme, dolaşma ve halka oyunu” olduğu, daha sonra bayram mânasını kazandığı belirtilmektedir.
Arapça’da “gitmek, yönelmek; ziyaret etmek” anlamlarına gelen hac kelimesi, fıkıh terimi olarak imkânı olan her müslümanın belirlenmiş zaman içinde Kâbe’yi, Arafat, Müzdelife ve Mina’yı ziyaret etmek ve belli bazı dinî, görevleri yerine getirmek suretiyle yaptığı ibadeti ifade eder.
Bu ibadeti yerine getirenlere Arapça’da hâc (çoğulu huccâc). Türkçe’de hacı denir.
Hac İbadeti nedeniyle Kutsal Kâbe hakkında bilgi paylaşımında bulunmak istiyorum
Kâbe; Mekke’de “Mescid-i Haram” denilen mescidin ortasında 13×11 metre ebadındaki kutsal binadır.
Müslümanların kıblesidir. Hac seyahatine çıkmanın sebebi bu binayı ziyaret ve tavaf ile Arafat’ta vakfedir.
Kâbe’nin Tarihçesi kısaca şöyledir:
Kâbe; Milattan bir kaç asır önce, Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından yapılmıştı.
Hz.İsmail taş taşıdı, Hz. İbrahim bizzat duvar ördü ve Kâbe’yi meydana getirdiler.
Safa, Merve, Arafat, Mina, Müzdellife, Harem bölgesi sınırlarını Hz. İbrahim’e Cebrail göstermişti.
Hz. Cebrail; tehlil, telbiye, Arafat, Müzdelife, Mina ve Kâbe’de yapılacak bütün hac ile ilgili işlemleri de Hz. İbrahim aleyhisselama ameli olarak öğretmişti.
Kâbe’nin Kısımları şunlardır:
Kâbe’nin doğu köşesine “Rükn-i Hacer-i Esved” veya “Rükn-ı Şarki”; güney köşesine “Rükn-i Yemani”; batı köşesine “Rükn-i Sami”; kuzey köşesine ise “Rükn-i Irakî” denir.
Hatim ve Hicr-i Kabe: Kabe’nin kuzeybatı duvarının karşısında, 1 km yüksekliğinde 1.5 m kalınlığında, yarım daire şeklindeki duvara “Hatim”; bu duvar ile Beytullah arasındaki boşluğa “Hicr”; veya “Hatira” denir.
Hz. İbrahim’in inşa ettiği ilk şeklinde, Hicrî Kâbe, Kâbe’ye dâhildi. Hz. Peygamberin nübüvvetinden 5 yıl önceki tamirde dışarıda bırakıldı.
Bu sebeple, tavafın “Hicr-i Kâbe”nin dışından dolaşarak yapılması vaciptir.
Altınoluk; bu kısmın üzerindeki duvardadır.
Kâbe Kapısı ve Mültezem: Kâbe’nin kuzeydoğu duvarında 2 m yükseklikte “Kâbe Kapısı” bulunur.
Kuzeybatı duvarının, Rükn-i Hacer-i Esved ile kapı arasında kalan kısmına “Mültezem” denir.
Makam-ı Halil İbrahim ile Zemzem kuyusu; Kabe’nin bu yanında ,kuzeydoğu duvarı arasında bulunur.
Hacerül Esved: 18-19 cm çapında kırmızı esmer, parlak bir taşdır. Tavafa buradan başlanır. Başlarken her şavt sonunda ve sa’ye başlarken Hacer-i Esved’e İstilam etmek sünnettir.
Zemzem: Kabe’nin doğusunda mübarek kuyu.
Makam-ı Halil İbrahim: Kâbe’nin kuzeydoğu-duvarı ile zemzem kuyusu istikametinde, Hz. İbrahim’in Kâbe’yi inşa ederken iskele olarak kutlandığı taşın bulunduğu yerdir. Tavaf namazanın burada kılınması efdaldir.
Mizabn Kâbe (Altınoluk): Hatim’in karşısındaki duvarın üzerinde yağmur sulannın aktığı altından yapılmış oluktur.
Kutsal yolculuğa çıkan hacı adaylarımıza ibadetlerinin kabulü dileklerimle…
Hoşça kalınız.