Bugünlerde 28 Şubatın FETÖ cü hakimler tarafından yargılanıp, yıllarca hapis yatıp, 15 Temmuz FETÖ darbesinden sonra Berat ettikleri halde tekrar tutuklanıp yargılanıp müebbet hapse mahkum edilen 28 Şubat komutanları Orgeneral Çetin DOĞAN ve Erol ÖZKASNAK olmak üzere kumpas mağdurları diğer komutanların , CB yetkisini kullanarak salıverilmesi bana 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi öncesi öncesi zamanın Genel Kurmay Başkanı Cemal GÜRSEL’in Savunma Bakanına (Müdafa Vekiline) 3 Mayıs 1960 tarihinde yazdığı mektubu anımsattı.
aşağıda olduğu gibi paylaşıyorum.
“ORGENERAL CEMAL GÜRSEL’İN TARİHE TANIKLIĞI VE DOSTANE MEKTUBU
“Muhterem vekilim, şu hakikati kabul etmek lazımdır ki, Kayseri hadiseleriyle başlayıp, son karar ve feci olaylara kadar devam eden vakalar, vatandaş ruhunda derin tesirler ve hükümete karşı telafisi güç hoşnutsuzluklar yaratmıştır. Hele ordunun talebelere karşı akılsızca kullanılması işin vehametini artırmış, ordu mensuplarında huzursuzluk ve güvensizlik hisleri belirmiş, korkulan şey olmuş, ordu politikaya karıştırılmıştır.
Sayın vekilim, bu ahval küçümsenecek,, cebir ve şiddetle geçiştirilecek şeylerden değildir. Memleket, hükümet ve partinizin düştüğü bu müşkül vaziyeti kurtarmak ve sükûnetli, fakat ciddi ve zecri tedbirler almak lazımdır. Bu tedbirler şunlar olmalıdır.
1/ Cumhurbaşkanı istifa etmelidir. Çünkü bütün fenalıkların bu zattan geldiği hakkında memlekette umumi kanaat vardır.
2/ kabinede iyi kabul edilmeyen ve suihalleri bütün memlekete yayılmış bulunan zevat çıkartılmalı adalet ve şefkat ve yeni kabine mutlak dürüş, makul, zorcu değil, adalet ve şefkat hissi taşıyan zevattan kurulmalıdır.
3/ İstanbul ve Ankara valileri ve emniyet müdürleri süratle değiştirilmelidir.
4/ Ankara Örfi –İdare (sıkıyönetim) kumandanı derhal değiştirilmelidir.
5/Son çıkarılan ve tahkikat komisyonları ihdas eden kanun kaldırılmalıdır.
6/Mefkuf gazeteciler bir af kanunu ile kısa zamanda tahliye edilmelidir.
7/ Son hadiselerde tevkif edilen (tutuklanan) talebeler serbest bırakılmalı, ilim müessesleri yeniden faaliyete geçirilmelidir.
8/Şimdiye kadar çıkarılan bütün anti demokratik kanunlar tedricen kaldırılmalıdır.
9/Vatandaşın hürriyet ve eşit muamele hakkına mutlak surette riayet edilmelidir.
10/Ordunun meseleleri süratle halledilmelidir.
11/Din istismarcılığından vazgeçilmelidir.
12/Suistimaller oluyor mu bilmiyorum Fakat olduğu hakkında umumi bir kanaat mevcuttur.ve milletin milletin hükümete karşı itimatsızlığına sebep olmaktadır. Bu gibi kötülüklerin şiddetle bertaraf edilmesi lazımdır.
13/ Müstesna zamanlar ,ve günler haricinde, hükümet büyüklerinin memleket gezilerinde suni büyük vatandaş toplulukları ile karşılanmaları usulü terkedilmelidir.
Sayın Vekilim, bu yazdıklarım asla bir parti ve politika mülahaza ve tesiriyle yazılmamıştır. Memleketin durumunun bu tedbirlerin alınmasının zaruri kıldığına inandığım için yazılmıştır. Sizlerin vatanperverlik ve vicdanlarınıza hitap ediyorum. İyi düşününüz, iyi hareketler yapınız. Memlekette çok şeyler yaptığınız muhakkaktır. Fakat asla kafi değildir. Bu yapılan işleri müstemleke idareleri de yapar, yapıyor ve yapmıştır. ”Asıl mühim olan toplumun ruhunda yaşama şevk ve azminin geliştirilmesi, hak ve hürriyet aşkının kökleştirilmesi ve vatandaş idrakinin yüksek ve necip(soylu) hislerle donatılmasıdır.” Olaylar bu yönde olmadığınızı göstermektedir. Talebelerin hürriyet duygusu ile yaptıkları masumane tezahürata karşı (askeri) kıtalar sevk edilmesi ve onların desteği ile emniyet kuvvetlerinin ilim yuvalarının içine kadar girerek talebeleri profesörleri ile beraber coplarla ve kurşunlarla tedip etmesi dünyada görülmemiş çok feci bir şeydir. O hengamede kız talebelerin yürekleri parçalayan çığlıklarının analar, babalar ve halk ruhunda onulmaz yaralar açacağını ve açtığını anlamamak memleketin huzuru açısından büyük bir hata ve hazin bir gaflet olduğuna kaniyiim. Bizim gençlerimizde hak, adalet, ve hürriyet duygularının gelişmesinden ve kemalinden(olgunluğundan) memnun olmamız lazım gelmez mi? İstikbali hissiz, duygusuz, müstemleke ruhlu, yalnız maddeci bedbaht insanlara mı bırakmak istiyoruz.
Sayın Vekilim, maruzatım muhakkak ki çok mühim ve hatta çok cüretkarhanedir. Fakat memleket için, milletin selameti için hükümet ve hatta partinizin kurtarılması için dikkate alınması lazımdır ve hatta çok lazımdır. Saygılarımla,
Kara Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Cemal Gürsel
3 Mayıs 1960”
Dönemin en yetkili ağızlarından yapılan bu önemli saptamalar ve saygılı dille ve dostane uyarılar içeren tarihi mektup, zamanın Müdafa(savunma) bakanı ve hükümet tarafından dikkate alınsaydı, acaba 27 Mayıs 1960 müdahalesi olur muydu ?
Gelecek yazılarımızda da 28 Şubat öncesi gelişmeler değerlendirilecektir.