Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SOHBET KÖŞESİ: İLK UZAY ROKETİNİ, İLK UÇUŞ DENEMESİNİ TÜRKLERİN YAPTIĞI DOĞRU MUDUR?

Konya’dan Sayın Erkut Bahar

Konya’dan Sayın Erkut Bahar soruyor:
SORU: İlk uzay roketini, ilk uçuş denemesini, ilk planör denemesini Türklerin yaptığı söyleniyor.
Bu doğru mudur?
Eğer bu doğruysa Amerika ve Rusya uzayı fethetme yarışına girmişken Türk milleti olarak bizim de bu yarışa girmemiz gerekmez mi?
Bunu şunun için soruyorum:
Tarihte Türkler ’in İlk uçuş denemesini yaptığını, ilk roket denemesini yaptığını ve planöre benzer bir aletle uçtuklarını anlatan eserlere ve yazarlara şahit oluyoruz.
Gerçekten bu denemeler yapılmış mıdır?
CEVAP: Uzay yarışında milletimizin Amerika ve Rusya gibi ülkelerden geride kalması gerçekten üzücü ve düşündürücüdür.
Türk milleti olarak şu anda bulunmamız gereken yerden çok-çok gerilerdeyiz.
Ancak son yıllarda Türk Savunma Sanayii alanındaki gelişmeler, düşmanlarımıza korku verecek seviyelere yükselmiştir.
Türk Savunma Sanayii: Türkiye’nin askeri ihtiyaçlarını karşılamak ve savunma yeteneklerini geliştirmek amacıyla ülkenin kendi sınırları içinde üretim, tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerini yürüten sektördür.
Temennimiz uzay yarışında olduğu gibi her türlü ekonomik ve kültürel gelişmelerde Yüce Türk milletinin tüm dünya ülkelerinin önünde olmasıdır.
Atalarımız bunu başarmışlardı.
Füzeciliğin atası Lagari Hasan Çelebi adında bir Müslüman Türk’tür.
Dünyada ilk defa uçan, Hezarfen Ahmet Çelebi adında bir Müslüman Türk bilginidir.
Uçma tasarısını ilk defa gerçekleştiren Ahmet Çelebi aynı zamanda dünya planörcülügünün de ilk öncüsüdür.
Füzeyle ilk uçan Türk lakabını alan Lagari Hasan Çelebi, 1633 yılında 50 okkalık barut macunu ile dolu yedi kollu bir fişeğe binerek ateşletmiş ve füzenin barutu bitince, füzeye yerleştirdiği kanatları açarak denize inmiştir.
Yine Hezarfen Ahmet Çelebi de 1636 yılında Galata Kulesi’ne çıkmış ve kendini rüzgâra bırakarak lodosun da yardımıyla İstanbul Boğazından geçmiş ve Üsküdar’daki Doğancılara inmiştir.
Vücuduna taktığı kanatlarla bu uçuşu başaran Hezarfen Ahmet Çelebi’nin bu başarısı adının havacılık tarihine altın harflerle yazılmasını sağlamıştır.
Rüzgârın esme şeklini dikkate alması nedeniyle de onun yaptığı bu uçuş denemesinin aynı zamanda planörcülere de örnek olduğu söylenebilir.
Rusya ve Amerika’nın adı bile yokken, atalarımızın yaptığı bu denemeler devam etseydi, şu anda belki de uzayda Türk yapımı araçlar yarışacaktı.
Bir el, karanlık bir el üzerimizden atıldığı anda, belki de bu yarışta bizde var olacağız.
Önemli olan üzerimize kâbus gibi çöken bu karanlık eli teşhis etmek ve Türk – İslam sentezini hükümran kılmaktır.
Son yıllarda Savunma Sanayii alanındaki gelişmeler İnşallah üzerimize kâbus gibi çöken bu karanlık eli teşhis etmiştir.
Savunma sanayimiz: Türkiye’nin askeri ihtiyaçlarını karşılamak ve savunma yeteneklerini geliştirmek amacıyla ülkemizin kendi sınırları içinde üretim, tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerini yürüten sektördür.
Evet…
İlk uzay roketini, ilk uçuş denemesini, ilk planör denemesini Türklerin yaptığı doğrudur.
Hoşça kalınız.