Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

PENCEREMDEN: GENEL VE YEREL SEÇİMLERİN KAYBEDENİ KİM?

Ulusal ve yerel basında,

Ulusal ve yerel basında, 31 Mart Yerel Seçimlerinden sonra hem adaylar, hemde seçmen tutum ve davranışını anlamaya yönelik bir çok analiz yapılmaya çalışıldı.

Önceki seçim yazımda, son yerel seçimde seçmen yönelimleri üzerinden ‘temel çıkarımları’ analiz etmiştim. Bu yazımda da, bu analize devam edeceğiz.

Çünkü 9 ay ara ile yapılan iki seçimde çok farklı bir ortam oluştu. Bu yazımda da her iki seçimin kaybettiren ana etkenlerini analiz edeceğiz.

14-28 Mayıs Genel seçimlerinde Cumhur ittifakı Cumhurbaşkanı ve TBMM seçimlerini az farkla olsa kazandı. (yaklaşık yüzde 3 oy farkı)

31 Mart yerel seçimlerinde ise CHP’nin öncülük Türkiye ittifakı büyük birfarkla vede YRP seçimin kendi ölçütlerinde kazananı oldu. Bunun nedenin CHP kongresinde Özgür Özel’in değişim umudu, İmamoğlu, Yavaş gibi sembol isimlerin belediyecilik uygulamalarının öne çıkması, iktidarın adil olmayan (TRT’nin tutumu, CB bakanların ve valilerin, kaymakamların sahaya inmesi vb) uygulamalarından daha çok, Mehmet Şimşek’in ekonomi programı kanımca çok daha etkili oldu.

GENEL SEÇİMLERİN KAYBETİREN ANA ETKENİ NEDİR?

Daha önceki yazılarımda ifade ettiğim gibi seçmen davranışlarını psikoloji bilimindeki ‘Moslow Hiyerarşi’si üzerinden analiz etmek kanımca en doğru yaklaşımdır.

Bu hiyerarşinin en tabandaki katmanları temel ihtiyaçlar (beslenme, barınma vb) ve güvenlik ihtiyacıdır.

Buradan bakınca, genel seçimlerde güvensizlik duygusu hakim olmuştur. Bununda nedeni Altılı masa programı ve bileşenlerinin aralarındaki anlaşmazlık görünümüdür. Altılı masa programının 100 yıl önceki 1921 anayasasına referans vermesi, Deva ve Gelecek partisinin tarikatçı ve kimlikçi (BOP projesine uygun) tabanı okşayan ifadeleri ile Akşener’in masadan kalkmak durumunda kalıp, tekrar dönmesi. Cumhurbaşkanı yardımcısının yediye çıkması vb bu güvensizliği besleyen en somut tutumlardır.

Sonuçta altılı masa ve Cumhurbaşkanı adayları seçmenlere en temel ihtiyaç olan ‘güven duygusunu’ vermemiştir. Bu nedenle genel seçimlerin kaybedeni altılı masa programı ve bileşenleridir.

YEREL SEÇİMLERİN KAYBETTİREN ANA ETKENİ NEDİR?

Hemen söyleyelim , 31 Mart yerel seçimin seçmen davranışını etkileyen temel duygusu Moslow hiyerarşisindeki ‘ beslenme ve temel gereksinimler’dir. Bunun Türkiye siyasettindeki karşılığı tek kutuplu Dünya’nın dayattığı ve uluslararası finans kapitalin temsilcisi olarak atanan Mehmet Şimşek’in sözde ‘rasyonel maliye politikaları’dır.

Özde kibarca ‘Kemer sıkma’ denilen, tüketimi kısma, yani ‘açlığa mahküm etme’ politikalarıdır. 31 Mart yerel seçimin kaybeden öznesi Cumhur ittifaki bileşenleri değildir. Mehmet Şimşek’in yoksullaştırma ekonomi politikasıdır.

YRP BU GERÇEĞİ GÖRDÜ

Yerel seçimin kazananlardan biri bu iki temel duyguyu farkedip, sonhafta bu iki temel duyguya uygun söylem geliştiren Yeniden Refah Partisi( YRP) dir. Bu nedenle AKP tabanındaki memnuniyetsiz tabanı çekerek büyük sıçrama (yüzde 6,7 oy oranı) yapmıştır.

YRP etkili olan temel söylemleri,

“İsrail ile ticaret kesilsin, Kürecik Radarı kapatılsın, En düşük Emekli maaşı 20.000 TL yapılsın” idi.

Bunlardan ilki memnuniyetsiz AKP tabanına yönelikti. İkincisi İran , İsrail savaşında doğrudan hedef olacak ve seçmen güvenlik duygusunu sarsan kürecik radarı idi, üçüncüsü ise, iktidarı zorlayan eylemleri ile en büyük seçmen kitlesi emeklilerin ‘ beslenme ve barınma’ temel ihtiyaçlarına yönelikti. YRP’nin büyük seçmen tabanının temel gereksinimlerini kucaklayan bilimsel ölçütlere uygun düşen ve yerinde söylemi ile yerel seçimlerin ikinci en önemli kazananı olmuştur.

HAYDİ 1 MAYIS’DA ALANLARI VE SOKAKLARI ÖZGÜRLEŞTİRMEYE..!

Tek kutuplu dünya düzenin ekonomi politikası , neoliberal kapitalist sömürü sisteminin dayattığı ‘Mehmet Şimşek’in doğrudan halkın büyük kesimini yoksullaştıran ekonomi politikalarına bir kez daha hayır diye haykırmak için emekçiler, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramında meydanlara ve sokaklara inerek özgürleştirecekler.

Mersin’de Emek ve Demokrasi Platformu tarafından organize edilen programa göre 1 Mayıs Çarşamba günü öğleden sonra tüm demokratik kitle ve emek örgütleri eski TSGL stadyumu önünde buluşup, Cumhuriyet meydanındaki kutlamalara katılacaklar.

Şenlik havasında planlanan bu bayrama tüm Mersinliler davetlidir.

Haydi 1 Mayıs’a…