Nöbetçi Eczaneler
7 Ekim 2023 tarihinde Hamas örgütü’nün Kassam Tugayları’nın saldırısı sonunda bin 200 İsrail vatandaşının ölmesi ve bir çok İsrail yurttaşının ve çocuklarının rehin alınması vahşeti ve terörü asla kabul edilemez.
Aynı şekilde, bu terör vahşeti sonrasında yaşananlar, Netanyahu Başkanlığındaki İsrail devletinin Gazze’ye başlattıkları saldırılar sonucu, bugün itibariyle soykırıma dönmesi ve önemli bir kısmı çocuk ve genç 33 bin Filistinlinin de katledilmesi de asla kabul edilemez.
BM hukukuna göre başlangıçta İsrail’in teröre yanıt verme hakkı kabul görmüşse de, bugün artık İsrail orantısız gücü kesintisiz ve artırarak kullanarak bu bir savaş suçu olmaktan çıkıp, insanlığa karşı soykırım suçuna dönüşmüştür. Çünkü ablukaya aldıkları Gazze halkını, hedef gözetmeksizin çocuk ve kadınları, hastahaneleri, ibadet yerlerini, yardım noktalarını ve konvoylarını her gün tonlarca bomba yağdırarak bilerek ve kasten öldürmeye devam etmektedirler.
Nitekim Güney Afrika Uluslararası Adalet Divanı’na başvurarak İsrail’in yargılanmasını istemiştir.
Diğer taraftan yahudi lobileri yükselen itiraz seslerine karşı, tüm gücüyle baskı uygulamaktadır.
Bu koşullarda, İsrail Silahlı Kuvvetleri orantısız güç kullanarak tam 6 aydır, sivil hedefleri -hastahaneler, kiliseler , camiler ve yardım konvoyları- bombalamaya devam ediyor.
Geçtiğimiz gün insanı yardım ekiplerinin de bombalamalar sonucu, bazı Avrupalı ve Amerikalı yardım gönüllülerin de öldüğü bilgisi medyada yeraldı.
Yaşanan bu tür olaylarla, Netanyahu hükümeti, artık tüm Dünya’da tepki toplamaya başladı.
Başta İsrail’de, yüzbin civarında kişi, Netanyahu’nun artık bu soykırıma dönüşen bu politikalarını geçtiğimiz günlerde de protesto etti.
ABD’de ve Avrupa’da yardım konvoylarının bombalanması ile ABD ve AB yurttaşlarının ölmesi nedeniyle de İsrail’in siyonist be soykırımcı politikalarına karşı Dünya’nın her yerinden sert sözler yükselmeye başladı.
Evvelsi gün Konya’da da binlerce kişi, hem İsrail’i, hemde AKP iktidarının iki yüzlü İsrail politikalarını protesto etti.
Geçtiğimiz yerel seçimlerde AKP’nin oy kaybının önemli nedenlerinden birinin de, İsrail’le yapılan ticaret olduğu ve Yeniden Refah Partisi’ne kayan (YRP) oylarla üçüncü parti olmasının bu iki yüzlü politikalarının sorgulaması olduğu biliniyor.
Ancak artık mızrak çuvala sığmıyor. AKP bu konuda gittikçe köşeye sıkışıyor..
BÜTÜN İNSANLIK BÜYÜK BİR SINAVDAN GEÇİYOR
Hem ABD, hem de Avrupa’da 33 bin civarında(her gün artan) ölümler,
Gazze’de başlayan su ve gıda yokluğu,
ölen Filistinli sayısını her geçen gün daha da artırıyor. Başlangıçta, ABD’nin bölgedeki, ileri karakolu olan İsrail’e verdiği destek, ABD kamuoyunda yavaş yavaş tepkiye dönüşüyor.
Bazı senatör ve milletvekilleri tarafından da, İsrail’e verilen silah desteğinin kesilmesi artık daha yüksek sesle dile getiriliyor.
Önümüzdeki süreçte. yaklaşan başkanlık seçimleri nedeniyle Biden’ın ve diğer başkan adaylarının bu tepkileri görmezlikten gelemeyeceğine, muhakkak gözüyle bakılıyor.
Ukrayna savaşıyla başlayan Çok Kutuplu Dünya Düzeni’nde(ÇKDD), başta Filistinliler olmak üzere mazlum halkların çıkarlarını ve soykırımı önleyecek yeni bir BM hukukununun gündeme getirilmesi ve tartışılması gerekiyor.
Bugünkü BM hukuk düzeninde veto yetkisi bulunan ABD, Fransa, İngiltere, Çin ve Rusya’ya rağmen, Dünya’nın diğer devletlerinin ve halkların talepleri gündeme bile gelemiyor!
Gazzeli masum siviller ile özellikle kadın ve çocuklar tüm dünyanın gözü önünde katlediliyor ve Dünya’nın mazlum halkları çaresiz ve sessiz izliyor!
Bu katliam ve soykırım durdurulmaz ise, İnsanlık ailesi ve İsrail sonunda gelecekte Hitler faşizminin yaşattığı gibi büyük bir utanç yaşayacaktır.
Atatürk’ün ‘Yurtta Barış, Dünya’da Barış’ vizyonunu hayata geçirebilmek için Türkiye ve tüm mazlum milletler ayağa kalkmalıdır…