Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    PENCEREMDEN: 31 MART’TA SONUCU, İSTANBUL SEÇİMLERİ BELİRLEYECEK..!

    Cumhuriyet ve Demokrasi tarihimizin

    Cumhuriyet ve Demokrasi tarihimizin en kritik seçimlerine 48 saatten az bir zaman kaldı. Türkiye’de yerel seçimlerin genel seçim havasında olduğu ender seçimlerden birini yaşıyor. Tüm Dünya’nın merakla beklediği bir seçim sürecinin son günlerini yaşıyoruz. Seçim sürecinin 1. aşaması propaganda çalışmalarının 30 Mart Cuma saat 16:00 da seçim yasaklarının başlaması ile bitecek. 2. aşaması oy verme günü olan 31 Mart 2024 Pazar günü saat 17:00’de oy sayımına geçilmesi ile başlayacak.

    İTİRAZLARIN SANDIK TUTANAK DEFTERİNE İŞLENMESİ ÇOK ÖNEMLİ

    Oy verme saatinden sonra sandıklar açılıp, toplam atılan zarf sayısı, imza tutanağı ile karşılaştırılır eşit ise, zarflar açılıp, sandık kurulunun belirlediği geçersiz oylar ayrılıp, tutanak defterine yazıldıktan sonra, izleyicilerin önünde , geçerli oylar partilere göre sandık kurulu üyeleri tarafından çetelelere işlenir. Bu aşamada TÜM İTİRAZLAR VE SONUÇLAR SANDIK TUTANAK DEFTERİNE işlenmek zorundadır. (Aksi halde daha sonraki itiraz süreçlerinde hiç bir itiraz usul olarak hemen reddedilir.)Geçerli sonuçların partilere göre deftere işlenip, ıslak imzalı tutanaklara geçirilmesi ve kapılara asılması ve partilerin sandık üyelerine birer imzalı kopyasının verilmesi ile sırasıyla ilçe ve il seçim kurullarına itiraz süreleri başlar ve bu süreler, silsile yoluyla ikişer gündür.
    Bu dan sonraki itiraz sürecini 30.03.2019 tarihli -mersingazetesi.com – internet sitesindeki köşe yazımdan alıntılayarak devam ediyorum.
    “…..YSK nın 16 Nisan referandumunda, mühürsüz oy pusulalarını geçerli sayması nedeniyle, Mühürsüz oy pusulası artık geçerli ve aynı zarfta(muhtarlık seçimi dahil) dört oy pusulası konularak kullanılacak. YSK, artık 2014 seçiminde olduğu gibi bu seçimde de “”geçerli veya geçersiz oy “” tartışmasına girmeyecek. Dolayısıyla bu geçerli ve geçersiz oy şikayet ve itirazlarının, sandık, ilçe ve il seçim kurullarında çözülmeleri gerekiyor.
    Dolayısıyla artık YSK; ‘sayana neden saydın,saymayana neden saymadın’ demeyecek.
    Geçerli ve geçersiz oy şikayet ve itirazlarında 298 nolu S.K. 112.maddesi uyarınca tek delil ve dayanak; oy sayım ve döküm işlemleri sırasında sandık kuruluna sözlü veya yazılı yapılacak şikayet üzerine (298 S.K. 110.maddesine göre seçmenler dahi şikayet edebilirler) sandık kurulunun,şikayeti kabul etmemesi üzerine vereceği red kararını, ‘sandık tutanak defterine yazdırıp,kurul üyelerince imzalanacak tutanak defteri’ olacaktır.
    2014 seçimlerinden sonra Türkiye’de YSK’ya yaklaşık 700 muhtarlık hariç (muhtarlık itirazları 1000 ‘in üzerindeydi) itiraz yapıldı. Sandık tutanak defterine dayanan itiraz sayısı, malesef bir elin parmaklarını geçmemiş. Doğal olarak hepsi reddedildi. Çünkü bu itirazların seçim günü ve sonrasındaki itiraz sürelerinde içinde tutanak defterine ‘tüm kurul üyeleri tarafından imzasıyla kaydedilmiş, ve süresi içinde’ olması gerekiyor. Zira seçim hukukunda,haklı olsanız bile ‘delilinizi gösteremez veya nerede olduğunu belirtmezseniz,itirazınız incelenmeden, usulden reddedilir’.
    Öte yandan seçim takvimi oy verme günü saat 17:00 de bitiyor. Bundan sonraki itiraz süreci, aşağıda 298 nolu S.K. hükümlerine göre hazırlanan itiraz sürelerine göre yürütülecektir. Ancak bu süreler,en son itirazın yapılacağı sürelerdir. Sürelerin başlangıcı ise seçim kurullarının itiraz üzerine verecekleri kararların alındığı gün başlar. Yani kararın verildiği gün, birinci gündür. Seçim hukukunda, Tebligat Kanunu hükümleri geçerli değildir.
    Ekonomik zorluklar yaşadığımız ve Dünya’nın gözlerini üzerimize çevirdiği bu süreçte seçim sonuçlarının sağlıklı sonuçlanması ve demokrasimizin olgunluğunu göstermesi açısından, çok önemli olduğunu tüm partiler zaten kendi seçim stratejileri yönünden vurguluyor, seçmenlerini sandığa taşıyarak, oylarını mutlaka kullanmaya davet ediyorlar.
    Bu nedenle tüm partilerimizin, sandık kurullarında, ilçe ve il yönetici ve seçim kurullarında görev yapan üyelerini ve müşahitlerini itiraz süreleri ve yöntemleri konusunda bilgilendirmiş olmaları gerekiyor”, diye sayım sonrası süreci de özetlemiştim.

    TÜRKİYE’DE SEÇİMİN KAZANANINI İSTANBUL SEÇİMLERİ BELİRLEYECEK

    Bu saptamanın doğruluğunu, son günlerde AKP iktidarının tüm bakan ve milletvekilleri ile ilçe ilçe, solak solak İstanbul seçimlerine yüklenmesinden anlıyoruz. Şu anda bir önceki yazımda belirttiğim gibi , İstanbul. Yeni Dünya Düzenin (YDD) kavşak noktası olması ve Kanal İstanbul’un Montrö Kilidinin alternatifi olması ve Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum’un Kanal İstanbul için görevlendirilmiş olduğu iddasına önceki yazımda değinmiştim.

    “OYU VERENLER DEĞİL, HER ZAMAN SAYANLAR KAZANIR”

    SSCB nin ünlü diktatörü ve Komünist parti yöneticilerinden Stalin’in söylediği iddia edilen, kendi demokrasi anlayışını özetleyen bir anektodda; Stalin birgün politbüro için yapılacak seçimleri kimin kazanacağı konusundaki düşüncesini soran parti görevlisine gülerek ‘Oyları verenler değil, her zaman sayanlar kazanır’ dediği söyleniyor(!).
    Bu anlayışın Dünya’daki tüm tekadam rejimlerinde halen geçerli olduğu düşüncesindeyim.

    SONUCU İSTANBUL SEÇMENLERİNİN DUYARLILIĞI BELİRLEYECEK

    Türkiye’de son zamanlarda yargıda yaşananlar, endişe ve kaygılar ulusal ve Dünya basınında sık sık yer alıyor.
    Özellikle YSK da partilerin oy sıralamasının belirlenmesinde gündeme düşen video, son bir kaç seçimdir AKP nin birinci sırada çıkmasının haberleri ve görüntüleri benim gibi bir çok seçmemin kafasını iyice karıştırdı.

    HAYDİ DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMAK İÇİN SANDIĞA..!

    Rahmetli Babamın ifade ettiği , ama hangi düşünürün söylediğini anımsayamadığım ünlü bir deyişi ‘ diğer yönetim rejimlerini saymazsan en kötü rejim demokrasidir’ sık sık derdi.
    Gerçektende demokrasi ancak bilinçli yurttaşların ve güçler ayrılığının kurumsal olduğu toplumlarda sağlıklı işleyebiliyor.
    Aksi halde bir süre sonra demogogların olduğu tekadam rejimlerinde otokrasiye dönüşebiliyor.
    Bu seçimde de ülkemize özgü şartlar nedeniyle de, Türk Demokrasisi ve halkı çok önemli bir sınavdan geçecektir.
    Bu nedenle özellikle İstanbul’da ve diğer büyük şehirlerde
    son tahlilde seçim sonuçlarını; öncelikle tüm seçmenlerin halkın vicdani duyarlılığı ile oylarına sahip çıkması , demokratik ve hukuk içindeki eylemliliği belirleyecektir.
    O nedenle tüm okurlarımızı ve yurttaşlarımızı en önemli görevimiz olan olan oy vermek için sandığa gitmeye ve saat 17:00 den sonra sayım sonuçlarını izleyerek oylarına ve demokrasiye sahip çıkmaya davet ediyorum.
    1 Nisan 2024 sabahı yeni bir umuda uyanmak dileğiyle…