Lozan Barışının ilk tur görüşmelerinin tıkanmasından sonra gerçekleşen İzmir İktisat kongresi 17 Şubat -4 Mart 1923 tarihlerinde gerçekleşti. Lozan’da Başmüzakereci Lord Curzon ve batı delegasyonu görüşmelerde sık sık yeni kurulacak devletin iktisadi açıdan kendilerine muhtaç olacağını vurgulamaktadırlar ve ödün verilmesine zorlamaktadırlar. İnönü’nün onurlu ve ödünsüz duruşu sonucu müzakereler biter. İnönü başkanlığındaki TBMM heyetine dönme talimatı verilir. Gazi Paşa onu Ankara tren garında ayakta karşılamıştır. Kasım /Aralık 1922 de Görüşmelerde gelen bu haberler üzerine İktisat Vekili M. Esat Bozkurt, Anadolu’daki tüm iktisadi bileşenlerin katılımıyla (o günkü adıyla ‘Amele Birliği’nin de temsil edildiği) kuruluştan önceki bu son ve büyük kongreyi , Osmanlı döneminin önemli ticaret kenti İzmir’de düzenlemeyi önerir ve Gazi’ye kongrenin fahri başkanlığını önerir. Bunu kabul eden Gazi’nin fahri başkanlığında 17 Şubat günü , 1135 delegenin kongre açılır. Kongreye Manisa temsilcisi Kazım Karabekir, Asım ve Fevzi Çakmak Paşalar ile Rus Büyükelçisi Aralof ve Azerbaycan Büyükelçisi İbrahim Abilof’da katılır. Kongre, yeni kurulacak Cumhuriyetin İktisat Politikasının tartışılıp, alınan sonuç kararlarıyla 4 Mart 1923’ de tamamlanır.
Alınan kararlarla, Misak-ı İktisadi politikalarının hayata geçirilmesi ve tam bağımsızlık kararlılığının Dünya’ya gösterilmesi açısından bu son kongre Cumhuriyet tarihimizde çok önemlidir.
MERSİN LİMANI ZENGİN Ve BEREKETLİ ÇUKUROVA TOPRAKLARININ ÇIKIŞ KAPISIDIR
Gazi Paşa bu nedenle, o dönemde Anadolu’da ticaretin en canlı olduğu ikinci liman kenti Mersin’e yeni evlendiği eşi Latife hamımla birlikte geziye çıkar. Trenle önce Tarsus’a. sonra Mersine gelir. O yıllarda Mersin, Adana vilayetine bağlı bir sancaktır ve Duyun-u Umumiye’ in sayılı şubelerinden biri de vardır. Bir çok yabancı ticari kuruluşun temsilcisi bulunmakta ve lavantenler yaşamaktadır.
ANITTAŞ 100. YILDA TEKRAR YERİNE KONULMALIDIR
İstasyondan bugünkü Cumhuriyet alanında Ortadoks kilisesinin karşısında bulunan millet bahçesinde Gazi yürüyerek gelmiş ve o ünlü konuşmasını yapmıştır. Gazi’nin konuştuğu yerde geçmişte üzerinde Mersin’e gelişi anısına bunu belirten bir yazı bir anıt taş vardı. Cumhuriyet alanının düzenlenmesi esnasında kaldırılmıştır. 101. Yılda O’nun ziyaretinin anısına saygı olarak aynı yere anıt taş tekrar konulmalıdır.
MERSİN’DE HALK ŞENLİĞİ VEYA FESTİVALİ OLARAK KUTLANMALIDIR
Bu yılda Resmi törenlerle geçiştirilen Atatürk’ün Mersin’e gelişinin yıldönümü yerel yönetimler tarafından öneminin yeteri kadar anlaşılamadığını gösteriyor.
Resmi törenlerde İstasyon’dan Gazinin tren istasyonunda karşılanıp, aynı güzergahtan Cumhuriyet Meydanına protokolün toplu yürünmesi, O’nun anısının yaşatılması açısından çok anlamlıdır. Bu yürüyüşe özellikle Mersin’in köklü eğitim kurumlarından daha fazla öğrencinin katılması teşvik edilmelidir.
Gençlere ve çocuklara yönelik sportif ve kültürel yarışma ve organizasyonlar düzenlenerek daha fazla gencin katılması önemlidir.
NEDEN MERSİN?
Gazi paşanın kurtuluştan sonra gerçekleştirilen son önemli kongre olan, İzmir İktisat kongresinin bitişinden sonra ilk olarak neden Mersin’e geldiğini Gazi Paşa aslında millet bahçesindeki ünlü Mersin söylevinde kendi anlatmıştır ve ünlü söylevinde:
“Mersinliler..!
Memleketiniz ve beldeniz Türkiye’nin çok önemli bir noktasında bulunuyor ve çok önemli bir ticaret noktasıdır. Memleketiniz, bütün dünya ile Türkiye’nin çok önemli bir bağlantı noktasının çok önemli bir yeridir.
Bunu benden çok iyi biliyorsunuz. Fakat bilmelisiniz ki-açık söyleyeyim- memleketinize hakim bulunmuyorsunuz.Memleketinize hakim olabilmeniz için yeni çok önemli çalışma dönemine giriyorsunuz. Geçmişte karşı karşıya olduğumuz yoksunluklardan, çektiğimiz üzüntüler ve acılar çok büyük olmuştur. Savaş meydanlarında değerli çocuklarımızın süngü ve silahlarının zaferi yeterli değildir. Bu zafer ve başarı çok büyüktür. Ancak yeterli değildir. Bu zafer ve başarı çok büyüktür. Ancak gerçek gönenç ve mutluluğa sahip olabilmek için Aşık bundan sonra çok çalışmak gereklidir. Sizin için zafer ve gelişim alanı; EKONOMİ VE TİCARETTEDİR. Bunun önemini anlıyorsanız çok çalışmak zorundasınız. Tersi durumda, ülkenin gerçek sahibi olduğunuzu söyleseniz dahi kimseyi inandıramazsınız.
Bu gerçeklik dolu sözlerim acıdır. Fakat gerçeği anlatıyorum.
Gönül isterdi ki burada bir saat, bir gün değil, daha uzun kalayım. Fakat şimdilik buna olanak yoktur.Sözümü kesmek zorundayım. Sonsöz olmak üzere BU MEMLEKETİN HAKİKİ SAHİBİ OLUNUZ”.
diyerek konuşmasını tamamlar.
Görüldüğü gibi Gazi Paşa, Mondros Mütarekesinden hemen sonra 5 Kasım 1918’de geldiği ve Anadolu’nun ilk işgalinin Mersin’den başlayacağını öngördüğü, eşsiz jeopolitik konumunu ön plana çıkararak Mersinlilere, kurtuluştan sonra, Cumhuriyetin iktisadi bağımsızlık için asıl mücadele alanı olacak ‘Ekonomi ve Ticarette’ çok çalışma görevini vermiştir.
Gazi Paşadan sonra, o yıllarda Mersin’de görev yapan Dr.Reşit Galip söz alarak Mersinliler adına çok etkili bir konuşma yapar. Gazi Paşa daha sonra ‘andımız’ı yazacak olan Dr.Reşit Galip’i Milli Eğitim Bakanı yapacaktır.
Anılarına saygı ve minnetle…

