Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    MUHTARLIK ! -1

    Yerel seçimlerin en küçük

    Yerel seçimlerin en küçük ama en halkçı kurumu muhtarlıktır.
    Atatürk 1928 yılında “muhtarlık vatandaşın devletle yüz yüze geldiği ilk kapı” olduğuna işaret ederek, muhtarlara “halkın öncüleri” demişti.
    31 Mart günü ülkemizin bütün il, ilçe, belde Belediye Başkanları ile Belediye meclisleri ve köy ile mahalle muhtarları yerel seçimleri yapılacaktır.
    Partilerde Belediye Başkan adayları üzerinden tartışmalar sürüyor.
    Bu yerel seçimler öncesinde muhtarlık seçim yarışları da ilginç biçimde cereyan etmektedir.
    Neredeyse her mahalle ve köyde mevcut muhtardan öte birkaç muhtar adayı bulunmaktadır. İlgi çekici yöntemlerle sürdürülen muhtarlık yarışında, her meslekten, her yaştan, her cinsten (kadın, erkek) ve tahsil dereceleriyle adaylar var. Adaylar, yazılı, görsel, işitsel araçları gazete, TV, radyo, el ilanı, telefon yanı sıra seçmenle ev, işyeri gezileriyle de temas kuruyorlar.
    Muhtarlık yarışını ahbap çavuş ilişkisi ve ucuz hesaplılıktan öte zaman, imkân, yetenek, bilgi, beceri, tecrübe ve bir ortak akıl ekibiyle kazananlar, halkın gerçek temsilcisi olabilirler. Aday, vatandaşı dinleyip ve onu anlayabildiği kadar kendini dinletip seçmene güven verebilir.
    Daha önemlisi, sayısı fazla olan muhtar adayları birbirlerine saygılı biçimde yarışma kuralına bağlı kalırlarsa, demokrasiye ve seçmenlere düşünce zenginliği katacaklardır. Zaten muhtar adayı olmak için okuma yazma bilip TC vatandaşı olarak seçme ve seçilme yeterliliğinizin olması kâfidir.
    Çünkü adaylık için herhangi bir kuruma ücret ödemeye de gerek yoktur.
    Yıllar öncesini hatırlarız. (eskiden) mahallelerde özelliklede köylerde muhtarlık için aşiretler, cemaatler, kabileler, aileler, nüfuzlu kimseler arasında bu rekabet küçük, büyük kavgalara sebep olurdu. Çünkü muhtar olan, tüzel kişilik kazanınca halk nezdinde devletin etiketlisi oluyordu.
    Bu sebeple muhtarlar, evlenme, boşanma, şahitlik, kimlik, ikamet, doğum, ölüm ve miras konularında başvuru merkeziydi.
    Ayrıca, ölen veya ihtiyarlayan muhtar bu görevi oğluna sanki bir miras gibi devrederdi;
    bu olmadıysa azanın biri hemen mührü sahiplenirdi.
    AKP iktidarları 11 yıl önce Avrupa Birliği talimatlarıyla çıkardıkları büyükşehir yasasıyla köy kanununu ve muhtarların etki ile yetkilerini budayarak bu görevi sembolik eleman haline getirmişlerdir.
    Bugün muhtar, devlet ile vatandaşı arasında bir haberleşme postacısı durumundadır.
    Zaten bu konumundan dolayı muhtara asgari ücret ödenince bu imkânın cazibesi çok sayıda muhtar adayı olmasından da anlaşılıyor.
    Lakin iktidarın muhtarlardan “benim memurum olun” beklentisi sırıtıyor.
    Ama Belediyelerde muhtarlıklara yazıhane, mefruşat, bilgisayar sunmaları iyi ve hoş olmuştur ama onlar da muhtarlara “inceden” bana siyasi taraf ol mesajları gönderiyorlar.
    MUHTARLIK; BİR ETİKET, BİR MENFAAT, HATTA BİR GÖNÜL VEYA BİR SEVDA OLMAKTAN ÖTE, ADAYLAR, CUMHURİYET VE ATATÜRK’E BİR SORUMLULUK BİLİNCİNDE İSELER BU GÖREVE TALİP OLSUNLAR.
    Yarın; muhtarın görev ve sorumlulukları üzerinde duracağız.