Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin yürürlükte bulunan ve 18.10.1982’ de kabul edilen ve değiştirilemeyecek olan Türkiye Cumhuriyeti
Anayasamızın ilk dört maddesi içinde BAYRAK da bulunmaktadır.
I. Maddede Devletin şekli belirtilmektedir. Buna göre: Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir
II. maddede Cumhuriyetin nitelikleri belirtilmektedir. Buna göre: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. maddede Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti belirtilmektedir. Buna göre: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı’dır.
Başkenti Ankara’dır.
IV. madde Değiştirilemeyecek hükümleri belirtmektedir. Buna göre:
Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2′ inci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde yürürlükte olan ve 18/10/1982 kabul tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ilk dört maddesi tam olarak kelime kelime bu şekildedir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül 2023’de Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde düzenlenen 1982 Yerine 2023 Anayasası Sempozyumuna katıldı.
Cumhurbaşkanımızın belirttiği şekilde yeni bir anayasa hazırlanacak ve BAYRAK müstesna yerini koruyacaktır.
Anayasamızın değişmez maddelerinden olan Bayrak nedir?
Bayrak; Herhangi bir ülkeyi veya kurumu temsil eden “renkli kumaş” anlamına gelmektedir.
Bayrak; bir milletin, askeri birlik veya kuruluşların kabul ettiği özel işaret ve şekilleri taşıyan, ait olduğu topluluğun ayırt edici alameti olan, dalgalanacak biçimde göndere çekilen, renk ve biçimde özelleştirilmiş kumaş ‘tır.
Her ülkenin bağımsızlığını simgeleyen bir bayrağı vardır.
Genellikle uzun bir sopa veya direğin ucunda salınırlar.
Divan-ı Lügat’üt-Türk’te Bayrak; “Batrak” şeklinde geçer.
Daha sonra Bayrak adını almıştır.
“Batıraktan” yani “Batırmaktan” gelir.
Eski Türklerde toprağa saplanan, batırılan mızrağın üzerine hanedanlığı temsil eden renklerde kumaşlar ve ipler asılırdı.
Mızrağın ucuna da altın veya değerli madenlerden “kurt başı” gibi kağanlık alameti takılırdı.
“Toprağa batırılan mızrak” anlamındaki bayrak sözcüğü, zamanla “dalgalanan milli simge” ye dönüşmüştür.
Bir başka deyişle Bayrak; Bir ülkenin bağımsızlığını, bütünlüğünü, birliğini konu eden semboller ve renklerden oluşan çeşitli sabit ölçekli olan semboldür.
Bayrak ilk Türk kavimlerinden bugüne kadar kullanıla gelmiştir.
Türk kavimleri arasında bayrağa “Perçem” ve “Beckem” denilirdi.
“Kutas, mumcuk, çalış” kelimeleri de bayrak karşılığı kullanılmıştı.
Yine eski Türklerde bayrak; batırılacak, saplanacak, mızrak ve süngü gibi bir silahın da adıdır.
Savaşlarda bu silahın ucuna bir ipek kumaş parçası takılırdı.
Oğuz Türkleri kırmızı ipekten yapılmış bayraklar kullanmışlar ve bunlara “perçem” adını vermişlerdi.
Karahanlılar turuncu renkteki ipekten yapılan bayraklar kullanırlar ve bunlara ’Tanuk” derlerdi.
Tarih boyunca Türk Devletleri çeşitli bayraklar kullanmışlardı.
Alparslan, Malazgirt Savaşı’nda üzerinde “Kelime-i Şahadet” yazılı bir bayrak kullanmıştı.
İlk Osmanlı Bayrağı’nın beyaz olduğu söylenmektedir.
Fatih Sultan Mehmet devrinde Yeniçeriler beyaz, Donanma Komutanlığı kırmızı bayrak taşımışlardı.
Osmanlılarda padişaha ait olan bayrak beyaz renkliydi.
Padişahların beyaz bayrak taşıması bir gelenek iken Fatih Sultan Mehmet’in kırmızı renkli bayrak da kullanıldığı söylenmektedir.
Osmanlı donanmasında kırmızı bayrak yanında yeşil bayrak da kullanılmıştı.
Barbaros Hayrettin başta olmak üzere meşhur denizcilerimizin hepsi yeşil bayrak kullanmışlardı.
Yeşil ve kırmızı renk “cihat sembolü” olarak uzun yıllar birlikte kullanılmıştı.
Bu bayrakların üzerinde genellikle Kelime-i Şahadet, Zülfikar resmi ve padişah tuğları yer almıştı.
Türklerde ay ve yıldız ilk defa 3. Selim devrinde bir arada kullanılmıştı.
Ancak buradaki yıldız 8 köşeliydi.
Türk bayrağının doğuşu bir efsaneye göre; 1. Kosova Savaşı sonrasında savaşta ölen Türk askerlerin kanının bir göl gibi toplanması sonucunda, Ay ve Yıldızın bu göl üzerinde yansıması ile oluştuğu kabul edilmektedir.
Türk Bayrağının doğuşuyla ilgili daha başka efsaneler de vardır.
Şanlı Al Bayrağımız bugünkü kesin şeklini 29 Mayıs 1936 tarih ve 2994 sayılı “Türk Bayrağı Kanunu” ile almıştır.
Hoşça kalınız.