Kadınlar en çok aile içinde şiddete uğruyor, en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor.
Kadınların faillerinin çoğu ise eş, eski eş, sevgili veya yakın akrabaları!
Boşanmayı önleyen sözde politikalar sonuç olarak kadınları şiddet gördüğü evlere mahkum ediyor. Kadınlar aile içinde her gün öldürülürken, gençler her gün daha da güvencesizleşiyor.
Sonuç olarak kadın düşmanlığı erkek hegomanyasından güç alıyor.
Kamusal ve özel alanda yaşadığımız erkek şiddeti, eşitsizlik, istismar erkek egemenliği kanatlarının altında adeta meşrulaştırılıyor!
Şiddet gören kadınlara ise çektikleri yetmiyor gibi ailelerine dönmeleri öğütleniyor!
Kadınların barınma, sağlık, şiddetten korunma gibi ihtiyaçlarına ise nedense yeterince bütçe de ayrılmıyor..!
Kadın’ın değersizleştirilmesine isyanımız bu gidişle hiç bitmeyecek..!