Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SOHBET KÖŞESİ: DİNİMİZDE MEZHEP İNANCI NASILDIR?

Sayın AHMET KUTLU soruyor:

Sayın AHMET KUTLU soruyor:
SORU : Bazı gazeteleri ve televizyon programlarını görünce aklım karışıyor.

Bazıları Kur’an varken mezheplere gerek yok diyorlar.
Bazıları da Hadisler varken başka delil aramaya lüzum yok diyorlar.
Biz mezhep tanımıyoruz diyorlar.
Bu konuyu açıklar mısınız.

CEVAP : Dini delillerden hüküm çıkaracak bilgiye sahip olmadığı halde, mezhepleri kabul etmeyen ve dini delillerden kendine göre hüküm çıkaran kimselere Mezhepsiz denir.

Mezhepsiz olan kimseler Peygamber efendimizin ve Ashab-ı Kiramın yolunda olmayanlardır.

Mezhepsizler : Mezhep İmamlarının üstünlüklerini kabul etmezler.

Kendilerinin de Kur’an ve Hadisten hüküm çıkaracaklarını iddia ederler.

Mezhepsizlik dinsizliğe giden bir köprüdür.

Mezhep; Gidilecek,benimsenen metot, usul ve görüş demektir.

Dinde mezhep herhangi bir İslam müçtehidinin Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i şeriflerden ilmi metotlarla çıkardığı hükümlerdir.

Her Müslümanın dini meseleleri doğrudan doğruya asıl kaynak olan Kur’an-ı Kerim ve Sünnet’den öğrenmesi mümkün değildir.

Bunu ancak kendilerini dini ilimlere verip ihtisas sahibi olan müctehid bilginler yapabilirler.

Bundan dolayı halk; bölgelerinde yetişen bu müctehid bilginlerin açıklamalarını, görüşlerini benimseyip onlara uymuşlardır.

Bir müctehid’in ictihad ve açıklamaları geniş halk tabakları tarafından benimsenince kendiliğinden o bilginin adıyla bir fıkıh mezhebi ortaya çıkmış oluyor.

Sahabeden sonra Tabiiler ve onlardan sonra gelen devirlerde bir çok müctehid İmamlar yetişmiş ve böylece bir çok fıkıh mezhepleri ortaya çıkmıştır.Fakat zamanla bu mezheplerin çoğunun mensubu kalmamış ancak dört mezhep hükümlerinin uygulaması devam ede gelmiştir.

Soruda bahsedildiği şekliyle günümüzde bazı kimseler gerek televizyonlarda gerek gazetelerde gerekse yazdıkları kitaplarda kendilerinin de Kur’an-ı Kerim’den ve Hadis-i Şeriflerden hüküm çıkartabildiklerini söyleyerek mezheplerden birini benimseyenleri cahillikle itham ederler.

Kendilerini gerçek Müslüman ve asrın ihtiyaçlarını kavramış geniş kültürlü İslam bilgini olarak tanıtırlar.
Mezhepleri inkar edenler eğer Kur’an-ı Kerim’de ve Hadis-i Şeriflerde açıkça bildirilen bir şeye inanmamış veya şüphe etmiş ise Allah korusun imansız olur.

Hoşça kalınız.