Bir okuyucum uzunca bir mail ile uyuşturucu ilaçlarla ilgili bir soru göndermiş…
Soruda diyor ki: ‘’Keyif verici maddelerin dinimizce haram olduğu bilinmektedir.
Kanser gibi kötü bir hastalığa tutulup da uyuşturucu ilaç alanların durumu ne olacaktır?
Hasta uyuşturucu hap kullanmasa çok büyük ıstırap çekecektir. İlaç kullanıldığı takdirde hastanın ıstırabı hafifleyecektir.
Bu durumda hastaya verilen uyuşturucu günah değil midir?’’
Sevgili Ahmet Aktürk’ün sorusu bu…
Kanser; Asrımızın en korkunç hastalıklarından biridir.
Kötü urların anormal şekilde çoğalmasına verilen isimdir.
Kanser; On dokuzuncu yüzyılda “beyaz ölüm” diye nitelendirilen “Verem” , Orta Çağda “kara ölüm” diye adlandırılan “Veba” , ondan önce de “cüzzam” gibi günümüzde en tehlikeli hastalıklardan biridir.
Bundan yaklaşık 40 yıl önce bile 1980 yıllarında yaklaşık 6 milyon kişi kansere yakalanmış ve yine yaklaşık 4 milyondan fazla insan kanserden vefat etmiştir.
Kanser tedavisi “Onkoloji” uzmanı doktorlar tarafından yapılır.
Kansere karşı “ışın” ve “ilaçla” müdahale edilmekte bu hastalık çoğu zaman yenilmektedir.
Fakat çeşitli kanser türlerine karşı yeterli önlemler alınamadığı için pek çok insan hayatını kaybetmektedir.
Mide kanseri, Akciğer kanseri, meme kanseri, rahim kanseri, kalınbağırsak kanseri, deri kanseri gibi çeşitli kanser türleri vardır.
Cerrahi yollarla kanserli doku ve çevresindeki invazyon riski taşıyan bir miktar sağlıklı doku alınıp çıkarılır.
Kanserli doku cerrahi yollarla çıkarılamazsa Radyoterapi (ışın) tedavisi uygulanır.
Bir de Kemoterapi vardır.
Bu da kanser hücrelerini öldürmek üzere ilaç kullanılmasıdır.
Kanser tedavisinde kullanılan iki ana ilaç sınıfı vardır ; Sitotoksit ve Hormonal…
Sitotoksit yani hücre zehirleyici tedavi sıklıkla Kemoterapi olarak adlandırılır.
Burada kullanılan ilaçlar hormon tedavilerine göre daha ağırdır.
Kullanılan ilaçların bir kısmı da uyuşturucu ilaçlardır.
Peygamber efendimiz bir Hadis-i Şeriflerinde: “Allah derdi ve çareyi verdiği gibi her dert için bir ilaç yaratmıştır. Bu sebeple tedaviye devam ediniz. Fakat haram ile tedavi etmeyiniz. Hastalarınızı tedavi ediniz. Çünkü Allah hiç bir hastalık indirmemiştir ki: Onun şifasını vermemiş olsun. Fakat ölümle ihtiyarlık bundan müstesnadır” buyurmaktadır.
Cenab-u Allah’ın hastalıkla şifayı bir arada yaratmış olmasının büyük hikmetleri vardır.
İnsanlar akıllarını kullanarak ilmi araştırmalar yapmalı, tecrübelerden istifade ederek hastalıkların çarelerini aramalı ve hastaların ıstıraplarını dindirmeye çalışmalıdır.
Sağlık ta hastalık da insanlar içindir.
Peygamberimiz: “Hastalıklar Allah’ın kullarına gönderdiği hediyelerdir.” Buyurmaktadır.
Hastalık: Günahlardan temizlenme, şükrü eda edilmeyen bir sıhhatin kefareti, insanlar için bir imtihan olarak kabul edilmelidir.
Keyif verici ve uyuşturucu maddeler dinimizde haram kabul edilmiştir.
Peygamberimizin: “Haramla tedavi etmeyiniz.” buyurması haramın aslında mahzurlu ve insanlara zararlı olmasındandır.
Haram olan şeylerde şifa olmayacağı mütehassıs doktorlar tarafından da beyan edilmektedir.
Peygamber efendimiz: “Allah-ü Taala haram olan şeylerde size şifa yaratmamıştır.” buyurmaktadır.
Hastalıkların tedavisinde faydası olmayacak olan haram kabul edilen tedavi usullerinden kaçınılmalıdır.
Soruda bahsedildiği şekliyle kanser gibi tehlikeli hastalıkların tedavisi için yenilmesi, içilmesi, kullanılması, alınıp satılması devletçe yasaklanmış olan ve dinimizce haram kabul edilen uyuşturucu maddeler tedavi etmekle birlikte hastanın ıstırabını biraz olsun hafifletecekse bu tür ilaçların kullanılabileceğine dinimizce cevaz verilmiştir.
Ancak Türkiye’de kullanılmakta olan ilaçlar hakkında bilgi edinmek lazımdır.
Eğer piyasada hastanın ıstırabını dindirmek için uyuşturucu maddelerin dışında başka ilaçlar varsa onlar kullanılmalıdır.
Piyasada haram kabul edilen uyuşturucu maddelerin yerini tutacak herhangi bir ilaç yoksa ve hasta büyük ıstırap çekiyorsa bu hastaya bahsettiğiniz ilaçları vermekte mahzur yoktur.
Burada ilacın kullanılmasına karar verecek doktorun durumu da önemlidir.
Bu konuda karar verecek olan doktorun mesleki yönden kendisini yetiştirmiş olması, dürüstlüğüne güvenilmesi, branşında uzman mütehassıs olması lazımdır.
Hoşça kalınız.