Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

KÖŞEGEN: DEVLET VE SİYASET!

Genelde siyasi konulara köşemde
Genelde siyasi konulara köşemde yer vermem. Ancak gerçekten birazdan altta Churchill’in tanımını okuyunca, “Bir şeyler yazmalıyım.” dedim.
Devlet adamı ile siyasetçi arasındaki fark nedir?
Churchill bu soruya şöyle yanıt vermiştir: “Devlet adamları devleti düşünür, siyasetçiler ise bir sonraki seçimi.”
Sosyolojik açıdan baktığımızda “devlet” milletin örgütlenmiş siyasi mekanizmasıdır.
Dolayısıyla devlet idaresi toplumun bütün fertlerini ilgilendiren bir konudur.
Bu bağlamda “Daha iyi bir devlet idaresi nasıl olabilir?” sorusu çok eskiden beri sorulmuş; filozoflar, bilim ve devlet adamları bu konuda ayrıntılı eserler ortaya koymuşlardır.
Hangi çeşit yönetim sisteminde olursa olsun, devletin etkinliğinde, milletin refah ve huzurunda şüphesiz devlet adamlarının belirleyici rolleri vardır.
“Siyaset, Arapça sözlüklerdeki anlamıyla, bir nesneyi dikkatle gözetmektir. Vali ve hâkim olmak, halkı gözeterek yönetmek, bu yolda gereken tedbirleri almak anlamları bu esastan çıkmıştır. Daha sonraları “hükümet işleri”, “politika”, “diplomasi” yerinde kullanılmıştır”
Siyasetçilik ise bir kişilik türüdür.
Sonradan kazanılabilen bir yeti de sayılabilir. Toplum içinden sıyrılmayla başlayarak kendini gösterir, ağzından çıkan sözler için, “adam çok samimi”, “çok doğru konuşuyor”, “iş yapar” yorumlarının yapılmasını gerektirir.
Hangi toplumdan çıkarsa çıksın, kendini hep daha iyi bir lider zanneder.
Bundan dolayı egosu giderek artar, vaatleri ve gülümsemesi hiç eksilmez yüzünden, sıradan bir insan olmaktan çıkar.
Çünkü sıradan insanlar duygularını cümlelerinde yansıtır, bir algı yaratma peşinde olmaz, siyasetçi ise tam aksi yönde ilerleyerek algı ve duygularından daha önemli olan çıkarları cümlelerine yansıtır.
Bugünkü demokrasilerde ve bilgi toplumunda, “dördüncü kuvvet” olarak nitelenen “medya” da bu süreci hızlandırmakta.
“Reyting arttırma” amacıyla topluma kötü örnek olabilecek kişileri dakikalarca konuşturan sunucular, “Çok sınırlı vaktimiz var efendim, kusura bakmayın sözünüzü keseceğim” deyip, cümlesini bitirmeden bir siyasetçiyi ekrandan çekebilmektedirler.
Sonuçta, “toplum-devlet-siyasetçi” etkileşimi çerçevesinde birçok faktörün etkisiyle çok az sayıda, “siyaset adamı” “devlet adamı” seviyesine çıkabilmektedir.