“Seçimler demokratik yaşantımızın olmazsa olmazıdır“ derler!
Bizi sadece sandıkta hak aramaya sürüklerler. Ama sandıklar önümüze gelmeden eziyet çektirirler!
Ne zaman kadar?
Tabi ki bir sonraki seçime en az 1 yıl kalmasına kadar!
1 yıl kala 4 yıl boyunca görmediğiniz siyasileri birden ortaya çıkarken görürsünüz. Başta da iktidar milletvekillerini! Yıl boyunca lüks üzerinde gezenler birden bire sokağa inip şirinleşmeye başlarlar.
Siyasi partiler daha önce dışladığı kesimlere birden bire kucak açarlar..!
İşsiz gençlere iş vaadi verilir, şirin gözükmek için olmadık işleri yapılır..!
Benim aklıma gelenler kısaca bunlar.
Sizler bu maddeleri çoğaltabilirsiniz.
Bu tür eylemler ve söylemler ufukta bir seçimin olduğunu haber verir.
Seçime üç-dört ay kala yoğun bir faaliyet başlar sokaklarda ve caddelerde.
Bir iki de erzak dağıtıldı mı!
İşte size seçime hazırlık…
Bilinçli seçmene söylenecek hiç bir söz yok, ancak hiç bir gündemi takip etmeyen ve her söylenene inanan seçmen bunlara bizim ülkede hemen kanar..!
“Helal olsun bak halkın arasına katılıyorlar” gibi cümleler kullanılır..!
Ülkede siyasetçi olmak milletvekili olmak bu kadar basittir…
Sonra seçim olur;
iktidar olan ortadan 4 yıl kaybolur, muhalefette kalan 5 yıl boyunca ses yükseltir.
Meclise önerge verir tabi kabul edilmez.
Hayat böyle akar gider…
Fakir fukara da sürünür ve yaşamaya devam eder.
Bilinçli olan isyan eder.
Bilinçsiz olan yaşamaya devam eder.
“Söz uçar yazı kalır” derler ama biz yazıyoruz.
Yazdığımız da uçup gidiyor..!