Nöbetçi Eczaneler
Türkiye’de İnsan Hakları Günü kutlandı dün.
Bu ülkede kimsenin hakkının yenmediği günleri hayal ederek,
“Haksızlığa susma ses çıkar.” derdi büyüklerimiz.
Konuşanını Silivri’yi hayal ettiği günlerden habersiz!
İnsanların en temel hak ve özgürlüklerini koruma altına alan, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 73. yıl dönümünü geçtiğimiz günler de bir de!
Mesela bir kadın düşünün bir insan;
Taciz, tecavüz edildi. İşkence gördü ve sonunda intihar etti.
Dediler,
Bu mu insanın hakkı bu mu eyy insanlık?
Bu mu insan hakları?
Ya da bir çocuk düşünün o da bir insan!
Henüz 11 yaşında çocuk
Rabia Naz acımasızca canına kıydılar.
Cançeker halde yol kenarına betonun üzerine bırakıp kaçanları korudular.
İnsan hakları!
Çocukların öldürüldüğü ve katillerin korunduğu insan hakları;
İnsan Haklarından Bahsetmek!
“Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar!”
derler…
Eşitlik sonra mı bozuldu, yoksa artık doğmadan mı bozuluyor..?
Kış sertleşiyor, dahası kapıda!
Süt 15 lira olmuş, yarın 20 lira. Ekmek yuvarlanır 5 lira olur, 10 lira olur..!
‘10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ demişken…
Haklarımıza sahip çıkabilseydik bunların hiçbiri olmazdı!
Daha da gecikmeden;
Kul değil, Yurttaş olduğumuzu hatırlayalım!
Yalandan sloğan atmayalım!
“Savaşa, sömürüye, şiddete karşı;
Özgürlük için, Barış için, Ekmek için, insanca bir yaşam için mücadele edenlere selam olsun…” demeyelim.
Yapalım!
“Hakikati öldüremezsiniz. Adaleti öldüremezsiniz. Uğruna mücadele ettiğimiz şeyleri öldüremezsiniz.”
Jean Dominique