KENTSEL VE SPORTİF HAFIZA YOK EDİLMESİN!

TÜFAD Mersin Şubesi, Mersin İdman Yurdu’nun eski yöneticileri, teknik adamı ve futbolcuları Mersin’in tarihinde çok önemli bir yeri olan Tevfik Sırrı Gür Stadyumunun yıkımına ortak tepki gösterdi. Konuyla ilgili olarak Mersin TÜFAD Mersin Şube Başkanı Mesut Bilir’in de destek verdiği toplantıda konuşan TÜFAD Mersin Şubesi Başkan Vekili Hüseyin Kılavuz, Tevfik Sırrı Gür Stadı’nın Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Mersin’e yapılan en önemli yatırımlardan biri olduğunu belirterek: “1940 ile 1947 yılları arasında Mersin’de valilik yapan Tevfik Sırrı Gür tarafından stadın inşa atına 1946 yılında başlanmıştır. O günün koşullarında 17 bin 500 kişi kapasiteli yapılan tesis, 1951 yılında hizmete girmiştir. Stada, Mersin’e eser kazandırma açısından büyük hizmetleri dokunan valinin adı daha sonraları verilmiştir.

Tevfik Sırrı Gür Stadyumu Mersin’e ve Mersin sporuna uzun yıllar hizmet verdi. Bu tesis sosyal, kültürel alanlar ile milli bayramlarda halka hizmet vermiştir. Uzun yıllar sonra Mersin İdman Yurdu’nun tekrar Süper Lig’e yükselmesi ile birlikte UEFA standartlarına getirilmek üzere restore edilmiş, aynı zamanda da iklim koşulları göz önüne alınarak gece maçları oynanacak biçimde ışıklandırılmıştır. Bu sırada açık tribün üstleri de peyderpey kapatılmıştır. 2013 Akdeniz Oyunları Mersin’de yapılınca Mersin Stadı inşa edildi. Bu stada karşılık Tevfik Sırrı Gür Stadı’nın yerinin TOKİ’ye devredileceği gündeme geldi. Mersin İdman Yurdu maçları yeni statta oynanınca, bu tarihi stat bir müddet atıl kaldı. Bir süre sonra Bal Ligi ve amatör maçlara tekrar açılan bu tesiste sporun diğer dallarına ait okçuluk, atletizm vs. gibi etkinlikler devam etti. Sağlık için spor yapanlar, veteranlar dediğimiz aktif sporu bırakıp, spordan kopmayanların oluşturduğu müsabakalar ve yetiştirme amaçlı oynanan 11-13-15-17 yaş grupları maçlarına ev sahipliği yaptı. Bütün bunlar olurken bürokrasi de böyle kalması gerektiğini, bu alanın kent meydanı olarak düzenlenebileceği görüşünü savundu. Ancak burası yıkılınca TOKİ tarafından veya satılması sonucu buraya AVM ya da bir otel inşa edileceğine dair söylentiler halk arasında dolaştı ve konuşuldu. Betona dönüşeceği ve kentin nefes alma yerlerinden birisi olduğu için, kente zarar vereceği de gündeme geldi. Dönemin Başbakanı ve şimdiki Cumhurbaşkanımız da bir seçim mitinginde burasının meydan yapılacağına dair halka söz verdi.” diye konuştu.

“MERSİN’İN SPOR TARİHİ YIKILIYOR”

Mersin’de yaşayan yirmili yaşlardaki her bireyin bir biçimde bir anısı olan bu stadın geçtiğimiz günlerde yıkımına başlandığını vurgulayan Hasan Kılavuz: “Kamuoyu bu konuda bilgilendirilmedi. Basına bilgi aktarılmadı. Stadın etrafındaki yollardan geçenler kepçeleri, dozerleri görünce içlerinde bir burukluk hissettiler. Burada bulunan bizler de aynı duyguları yaşadık ve yaşıyoruz. Her geçen gün de burukluğumuz artıyor. Orada bir kentin spor tarihi yıkılıyor. Her vurulan kepçe birilerimizin anılarına bir darbe olarak iniyor. Bu konuda daha fazla sessiz kalmamamız gerektiği konusunda fikir birliği yaparak kendi aramızda da tartışarak, neler yaparsak bu acımız hafifler diye kafa yorduk. Ne istiyoruz? Birinci teklifimiz kapalı tribün kalmak koşulu ile diğer tribünler yıkılsın. Çim alan korunsun. Kapalı bölümü spor tarihi müzesi haline getirilsin ve bu güzel kentin sportif hafızası gelecek nesillere buradan aktarılsın. Çim saha bölümü, geçmişte olduğu gibi sportif faaliyetlerine devam etsin ve çevresi yine sportif faaliyetlere imkan tanınacak biçimde yeşil alan olarak düzenlensin. İkincisi, ‘yok mutlaka yıkmamız gerekiyor’ deniyorsa burası halka açık spor alanlarının olduğu ve çeşitli sportif faaliyetlerin yapılabileceği bir alan olarak düzenlemeler yapılsın. Yürüyüş yolları, voleybol, basketbol, bocce gibi. İlgililer tüm bunlara da yok diyorsa burayı Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne devretsin. Belediye de halkımıza sormak suretiyle burayı nasıl değerlendireceğine karar versin.

Kentsel ve sportif hafızamızın, anılarımızın yok edildiği bu süreçte, kent yaşamının ve kent sağlığına imkan tanıyan bu yerin Mersin’de yaşayan halk tarafından yapılacak, sivil toplum örgütlerinin de katılacağı bir referandumla belirlenmesini istiyoruz. Bir buçuk milyona yakın insanın yaşadığı büyük bir sporcu kitlesinin olduğu ve yılın 12 ayı spor yapmaya elverişli kentimiz de gençlik spor teşkilatına ait bir tek tesisin olmadığının da bilinmesini istiyoruz. Kamuoyunun ve ilgililerin çığlığa dönüşen bu sesimizi duymasını, halkın sesinse kulak vermesini kentimize karşı daha büyük yaralar açmadan tekrar düşünmeye davet ediyoruz. Yıkım durdurulsun. Kentin ileri gelenleri ve sivil toplum bir araya gelsin; Mersin adına sağlıklı bir karar alınsın. ‘Ben yaptım oldu. Ben bilirim’ yerine halkın sesine duyarlılık gösterilsin. Bu duygu ve düşüncelerle Mersin’e gönül verenleri, Mersin’i sevenleri, Mersin’e sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bu çağrımız tüm partilere, sivil toplum kuruluşlarına, her partiden milletvekillerine, belediye başkanlarımıza ve burada hatırası olan duyarlı Mersin halkınadır.” şeklinde konuştu.

SEVİM ESRA GÜNGÖR