Mersin Ticaret Borsası Başkanı Ö. Abdullah Özdemir’in ” Mersin İçin Yeni Bir Gelişme Modeli” başlıklı açıklamasının son bölümünü de gerçekleştirdi.
Özdemir, “Kentimizin turizme açılma süreci maalesef çok yavaş işliyor. Örneğin 2008 yılında turizm bölgesi olarak işaretlenen ve firmalara yer tahsisleri yapılan Kazanlı Turizm Bölgesi Projesinin 2013 yılında tamamlanması hedefleniyordu. Kaç yıldır tahsis edilmiş olmasına karşın hala yapılmış olan bir yatırım yok.
Tüm Mersin’liler bu projenin tamamlanması beklentisini taşıyor. Mevcut projede ilerleme kaydedilemiyorsa eğer, yeniden ihaleye çıkılabilir. Veya butik oteller oluşturacak şekilde yeni alternatifler değerlendirilebilir. Bu şekilde, Mersin’li ve diğer yatırımcıların böyle bir yatırım yapmasına imkan tanınmış olur. Kentimizin turizm potansiyelinin canlanması açısından bu bölgenin harekete geçirilmesinin büyük önem taşıdığı kanaatindeyim.” şeklinde konuştu.
“Kentimizin batısı Mersin turizmi için en ideal bölgedir.” Özdemir, “Bu bölgenin her yönüyle turist çekme açısından önemli avantajları bulunmaktadır. Bu bölge için ilan edilmiş olan mevcut turizm merkezleri yetersiz. Üstelik bu merkezler de henüz hizmete girmedi. Hem mevcut projelerin tamamlanmasını hızlandıracak adımlar atılmalı hem de Erdemli’den Anamur’a kadar olan bölümün altyapıları tamamlanarak yeni lokasyonlar oluşturmak üzere yatırımcılara açılmalıdır. Özellikle tarihi dokuyla uyumlu projeler ile bu bölge desteklenmelidir.” dedi.
Çeşmeli-Taşucu Otoyolu Projesi
Özdemir, “Kentimiz için öncelikli olan projelerden bir diğeri de Çeşmeli’de sona eren otoyolun Taşucu’na kadar uzatılmasıdır.” vurgusu yaparak, “Bu proje bir turizm yatırımı olmanın da öncesinde Mersin’liler için elzem bir ihtiyaç halindedir. Özellikle yaz dönemlerinde 50 kilometrelik mesafeyi kat etmek için bu bölgede 3-4 saat süren araç kuyruklarına katlanmak gerekmektedir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız tarafından yayınlanan eylem planında da yer alan bu proje kentimizin ulaşım, turizm ve lojistik imkanlarının güçlenmesi açısından büyük önem arz etmektedir.
Kentimizin ihracat büyüme hızı ne yazık ki ülkemiz ihracat performansının çok altında. İthalatımız ise katma değer yaratmaya yönelik değil. Üstelik Mersin, kişi başına gelir sıralamasında son otuz yılda 22 basamak gerileyerek 30. sıraya düşmüştür.
Kent olarak sahip olduğumuz değerleri, ticaret kültürümüzü, tecrübemizi ve coğrafi konum avantajımızı iyi değerlendirirsek bu olumsuz tabloyu tersine çevirebiliriz. Gelişmiş ülkelerin yaptığı gibi geleceğe dönük yol haritamızı şimdiden belirlemeliyiz. Bu yol haritasına ilişkin görüşlerimi dört gündür detaylandırıyorum.” ifadelerini kullandı.
Özdemir açıklamalarını şöyle tamamladı;
• Kentimiz, Hollanda örneğinde olduğu gibi, tarım-gıda ürünlerinin işlenmesine dayalı sanayisinin gelişimine yoğunlaşmalıdır. Bu şekilde bir tarım-gıda ve agro-endüstri merkezine dönüşebiliriz.
• Mersin’in dış ticarette daha da gelişebilmesinin ön şartı lojistik açıdan da gelişebilmesine bağlıdır. Bu nedenle Mersin Konteyner Limanı, Çukurova Havalimanı, Yenice Lojistik Köy ve Mersin Lojistik Merkezi Projelerini elzem hale gelmiştir.
• Kazanlı Turizm Bölgesi, Mersin’in Batısının Turizme Kazandırılması ve Çeşmeli-Taşucu Otoyolu projeleri bir an önce tamamlanarak turizm sektörünün kent ekonomimize katkısının artması sağlanmalıdır.
Mersin doğru bir model ile sahip olduğu potansiyeli değerlendirebilir ve sadece ülkemizin değil bölgemizin tarım-gıda, lojistik ve turizm merkezine dönüşebilir. Başta devletimizin sahiplenmesi olmak üzere, kentimizin tüm dinamikleri olarak el ele verdiğimiz taktirde bunu başarabilecek güce sahibiz.
Ancak bu şekilde kentimiz ekonomisinin büyüme hızı, refah seviyesi, sosyal yaşantı kalitesi, istihdam ve gelir yaratma kapasitesi yükselecektir. Ayrıca, ticaret hacmimizin genişleyerek, geçmişte olduğu gibi yeniden rekabetçi pozisyona ulaşabilmemiz mümkün olacaktır.
MEHMET MİRAS
YORUMLAR