Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘GEÇİNEMİYORUZ!’

Bu haberin fotoğrafı yok

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, 2022 bütçesi ve asgari ücreti belirlenirken milyonları omuz omuza mücadeleye çağırarak basın açıklaması gerçekleştirdi. 
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını yapan DİSK Genel-İş Şube Başkanı Kemal Göksoy, “Alım gücümüzün düştüğünü her gün çarşıda, pazarda, markette yaşadıklarımızla biliyoruz. İşsizliğin arttığını artık hemen her evde olan işsizlerden, özellikle genç ve kadın işsizlerden görüyoruz. Her gece yarın nelere zam gelecek, eriyen ücretlerimizle nasıl geçineceğiz, kapıya dayanan kara kışı nasıl atlatacağız endişesiyle yatıyoruz. Her sabah paramızın döviz ve zamlar karşısında adeta pula döndüğü, yoksulluğun ve işsizliğin arttığı bir güne uyanıyoruz. Bu zorlu süreçte TBMM’de hepimizin geleceğini yakından ilgilendiren, 2022 Bütçe yasa teklifi görüşülüyor. Bütçede gelirlerin kimlerden sağlanacağı ve kimler için harcanacağı belirleniyor. Anayasasında sosyal-hukuk devleti yazan bir ülkelerde, oluşturulacak bütçeler ile toplumun ezici çoğunluğu, üreten emekçi çoğunluğu korunabilir. Ancak ne yazık ki Türkiye’de yıllardır bütçeler ülke kaynaklarının, emekçilerden, halktan alınan vergilerin sermayeye-patronlara, yandaşlara aktarılmasının bir aracı haline dönüşmüştür. Ve yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Türkiye salgın süresince milli gelirine oranla kendi halkına en az nakit desteği veren ülkelerden biri olmuştur. Türkiye dolaylı ve dolaysız vergilerle işçilerin-emekçilerin patronundan daha yüksek oranda vergi ödediği bir ülke haline gelmiştir.” dedi.

‘Milyonlar yoksullaşırken, bir avuç şirket şahlanıyor’

Vatandaşın cebinden alınanların işverenlere-patronlara, yandaş müteahhitlere teşvik, prim desteği, ‘hazine garantisi’, faiz olarak aktarıldığını ifade eden Göksoy, “Bizim cebimizden alanlarla milyonlar yoksullaşırken, bir avuç şirket şahlanmaktadır. Toplumsal cinsiyete duyarsız, eşitsizlikleri artıran bütçede kadınların ekonomik kaynaklara, kamusal hizmetlere, eğitime, sağlığa ve sosyal koruma haklarına eşitsiz erişimi, bakım ve ev içi emeği ile çifte mesaisi bir kez daha göz ardı edilmektedir. Bizim cebimizden alınanlar, eğitime, sağlığa, sosyal güvenliğe değil silahlanmaya ve iktidarın destek beklediği silah tüccarı devletlere aktarılmaktadır. Adalet ve eşitlik taleplerinin ekonomik taleplerin önüne geçtiği dönemlerden geçiyoruz. Kamu emekçileri çalıştıkları kurumlarda iş barışı istiyor, ücret adaleti istiyor, kariyer ve liyakat ilkelerinin hayata geçmesini istiyor. Gerek kamuya giriş gerekse de görevde yükselme sınavlarında mülakat uygulamalarının kaldırılmasını istiyoruz.Kamuda kariyer ve liyakat sisteminin çökmesinin nedenlerinden birisi de olan mülakat uygulamaları iş barışını bozarken, verdiğimiz kamu hizmetinin niteliğini de her geçen gün azaltmaktadır. Bu nedenle Kamu Karumlarında mülakat değil, Liyakatın esas alınmasını istiyoruz. Adil bir ek gösterge sistemi pansuman tedavi ile geçiştirilemeyeceği gibi geleceğimizin seçim malzemesi yapılmasına da izin vermeyeceğiz. Bizler iktidardaki partinin memuru değil kamu emekçisiyiz, ürettiğimiz kamu hizmetinin karşılığında maaş alıyoruz. İnsanca bir yaşam sürdürebileceğimiz maaş kadar çalıştığımız kurumlarda adalet ve eşitliğin hayata geçmesi öncelikli talebimizdir. Siyasi iktidar tarafından sınırlanan şekliyle 3600 ek göstergenin kamuda eşitsizliği derinleştireceğinde 3600 ek göstergenin ayırımsız bütün kamu çalışanlarına verilmesini talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘Gelirde adalet, vergide adalet istiyoruz’

Bütçelerin işçilere, emekçilere, işsizlere, emeklilere, küçük esnafa, çiftçilere, dar gelirlilere, bu halkın “geçinemiyoruz” diyen büyük çoğunluğunun nefes alması için kullanılmalısı gerektiğini söyleyen Göksoy, “Ücretli kesimlerin omzuna yıkılan vergi yükün hafifletilsin, bütçe gelirleri büyük oranda kar, faiz ve servetin vergilendirilmesine dayansın. Asgari ücret ve bütün ücretlerin asgari ücret kadarı için tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın ve net ödensin. Böylece tüm ücretler yaklaşık 750 lira artırılsın. Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturaları vergi ve kesintiden muaf tutulsun. Dolaylı vergiler düşürülsün, tüm gıda ürünlerinde KDV sıfırlansın. Eğitim, sağlık gibi kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına son verilsin, kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılsın. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilsin. Herkese temel gelir güvencesi sağlansın. Toplumsal Cinsiyete Duyarlı bir bütçe hayata geçirilsin. Kısacası bu ülkenin işçileri, emekçileri olarak yarattığımız değerlerin, oluşturduğumuz kaynakların insanca bir yaşam, insanca çalışma koşulları ve iş güvencesi, parasız kamusal hizmet olarak geri dönmesini istiyoruz. Gelirde adalet, vergide adalet istiyoruz. 2022 bütçesi ve asgari ücreti belirlenirken “geçinemiyoruz” diye haykıran milyonların talepleriyle omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz.” diyerek açıklamasını tamamladı.

NURDANE KARAKUŞ

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

UMUT CAN ERKAN Eğitim İş
Sıradaki Haber ‘SAĞLIKLI EĞİTİM VE GÜVENLİ OKULLAR İSTİYORUZ!’