Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“ÇARESİZ KALDIĞINDA ATATÜRK GİBİ DÜŞÜN”

Mersin Barosu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında ‘Cumhuriyet Resepsiyonu’ düzenledi.

Bu haberin fotoğrafı yok

Mersin Barosu Gökdelen Hizmet Binası’nda düzenlenen resepsiyona, Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz ve yönetim kurulu üyeleri ev sahipliği yaparken çok sayıda katılım gösteren konuklarla tek tek ilgilenildi. Resepsiyonda konuşma yapan Yeşilboğaz, Cumhuriyetimizin tam bağımsızlığımızın ve geleceğimizin teminatı olduğunu ifade etti. Yeşilboğaz, “Cumhuriyetin içeriğinin, günümüzde içinin boşaltılması çabalarına karşı; ulusal değerlerimize ve cumhuriyetimize sahip çıkılmalı, Cumhuriyetin kuruluş felsefesine geri dönülmelidir. Kısacası; tam bağımsız, çağdaş, özgür Türkiye’nin ve hukuk devletinin yeniden kurulması için, Cumhuriyetimizin fabrika ayarlarına geri dönülmelidir” vurgusunu yaptı.

Gecede günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yapan Av. Bilgin Yeşilboğaz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Benim En Büyük Eserimdir’ dediği Cumhuriyetimizin kuruluşunun 95. yılını, Mersin Barosu ailesinin tüm ferdiyle birlikte kutluyor olmaktan onur duyduğunusöyleyerek, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk ulusal kurtuluş mücadelesini başlatmak üzere direnişin başlangıcı olan Samsun’dan yola çıktığında, zihninde cumhuriyet kavramını şekillendirmiş, bu idealini gerçekleştirmek üzere güçlü bir program hazırlamış, bu doğrultuda emin adımlar atmış, silah arkadaşlarının kararlı azmi ve destekleriyle nihayetinde bugünlere gelinmiştir. Bugün özgürlük günü, barış günü, adalet günü. Bugün nefes alabiliyorsak 95 yıl önce kurulan Cumhuriyet sayesindedir. Cumhuriyetimiz, tam bağımsızlığımızın ve geleceğimizin en büyük güvencesidir. Cumhuriyet, emperyalizme baş kaldırının adıdır. Cumhuriyet demek; demokrasi, hukukun üstünlüğü, adalet, bağımsızlık, yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü, temel hak ve özgürlükler demektir. Halkın egemenliği, tam bağımsızlık, ulusal bütünlük, barışçılık, çağdaşlaşma, laiklik ve kuvvetler ayrılığı ise Cumhuriyetin temel değerleri arasında yer almaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin devam ettirilmesi ve her geçen gün daha da yükseltilmesi; bu temel değerlere sahip çıkılması, Atatürk’ün düşüncelerinin, ilke ve devrimlerinin çok iyi anlaşılması ve her kuşak yaşatılması ile mümkündür” şeklinde konuştu.

“CUMHURİYETİN TEMEL NİTELİKLERİNDEN BİRİ HUKUK DEVLETİ OLMASIDIR”

Cumhuriyetin temel niteliklerinden birisinin hukuk devleti olduğu unutulmamalı diyen Yeşilboğaz, bu nedenle ülkeyi yönetenlerin, vatandaşlara hukuk güvencesi sağlayan, evrensel hukuk ilkelerinin var olduğu bir devlet düzeni oluşturulması gerektiğini kaydetti. Yeşilboğaz konuşmasında, “Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile yönetilen devlet şekli demektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yönetim şekli olan Cumhuriyetin içeriğinin, günümüzde içinin boşaltılması çabalarına karşı; ulusal değerlerimize ve cumhuriyetimize sahip çıkılmalı, Cumhuriyetin kuruluş felsefesine geri dönülmelidir. Kısacası; tam bağımsız, çağdaş, özgür Türkiye’nin ve hukuk devletinin yeniden kurulması için, Cumhuriyetimizin fabrika ayarlarına geri dönülmelidir! Cumhuriyetimizin olmazsa olmaz temel taşlarından ve en önemli kazanımlarından birisi olan laiklik bir kenara itilmemelidir. Eğer bir ülkede laiklik yaşam biçimi olmamışsa, o ülkede ne sosyal devletten, ne demokratik yaşamdan, ne de hukuk devletinden bahsedebiliriz.
Cumhuriyet rejimi, insan hak ve hürriyetlerine gösterdiği saygıyla birlikte, çağdaşlaşmayı, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmayı en iyi şekilde gerçekleştiren bir ortam oluşturmuştur. Çünkü cumhuriyet rejimi, kamu yararını ön planda tutar ve gücünü millet iradesinden alır. Cumhuriyet rejimi, egemenliğin bir şahsa değil, millete ait olduğunu benimseyen bir rejim şeklidir” diye konuştu.

Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Atatürk, Cumhuriyet rejimi için yeni bir hukuk düzeni olması gerektiğini düşünmüştür. Çöken bir imparatorluğun yasaları ile Cumhuriyeti yürütebilmek de mümkün değildir. Osmanlı’da uygulanan şer’i hükümler, Cumhuriyetle birlikte yerini, laik esasa dayalı anayasa ve kanunlara bırakmıştır. 4 Ekim 1926 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun, cumhuriyetimizin bizlere büyük bir armağanıdır. Cumhuriyet ile birlikte özellikle kadınlarımızın çok büyük kazanımları olmuştur. Cumhuriyet öncesi ikinci sınıf muamelesi gören kadınlarımıza, Cumhuriyetle birlikte eğitim, iş, siyasi ve sosyal yaşamda fırsat eşitliği sağlanmış, kadın ve erkek eşit haklara sahip olmuş, yasalar önünde eşit hale gelmiştir. Cumhuriyetin bize kazandırmış olduğu bu değerler nedeniyle, lâik ve demokratik cumhuriyet rejimi, memleketimizin geleceği bakımından çok önemlidir ki, Anayasamızda Türkiye Cumhuriyeti’nin idare şeklinin Cumhuriyet olduğu hükmünün değiştirilemeyeceği, değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği, Anayasamızda ayrı bir hükümle teminat altına alınmıştır” dedi.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Anadolu’da başlattığı bağımsızlık mücadelesinin sadece Türkiye için değil, tüm mazlum milletler için örnek ve umut ışığı olduğunu belirten Yeşilboğaz, ‘Çaresiz Kaldığında Atatürk Gibi Düşün!’ Norveç Atasözünü hatırlatarak, “Mersin Barosu olarak, hukukun üstünlüğünü ve adaleti egemen kılmak için bizler de Atatürk gibi düşünmeye devam edeceğiz. Atatürk ilke ve devrimlerinden, Cumhuriyet kazanımlarından ödün vermeden, bu çizgide mücadele etmeye devam edeceğiz. Hukukun üstünlüğüne, evrensel hukuk ilkelerine, demokrasiye sahip çıkmaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı.
 

haber merkezi

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mersin’de okul çıkış bir öğrencinin
Sıradaki Haber Mersin’de bir öğrencinin öldüğü, bir öğrencinin yaralandığı kazada sürücünün yargılanmasına başlandı